- Evet, 2. çakra yani Sakral Çakra. Su çakrası, göbek altı çakrası da denir...
- Sakral ne demek oluyor, göbek altı mı demek?
- Aslında kuyruk sokumu ile ilgili demek ama bu çakra göbek deliğinin 10 parmak kadar altında, üreme organlarının da 2 parmak kadar üzerinde konumlanmış durumda. Yumurtalık ve testisler de bu çakranın kontrolünde yani tahmin edebileceğin gibi cinsellik ve üremeyi kontrol ediyor dolayısı ile kadınlık ve erkeklik hormonlarını da...
- Evet mantıklı... Bu hangi halimiz oluyor peki?
- Oraya takıldın değil mi? Bu bizim hayvan halimiz!
- Haaa, evet yavaş yavaş yükseliyoruz!..
- Aynen öyle... Sakral çakranın rengi TURUNCU. Bu çakra "benliğin mekanı" veya "yaşam gücünün evi"dir. Bedenin sıvı işleri ile ilgilidir. Yani elementi sudur... Bu yüzden anne sütü de bu çakranın etkisi altındadır. Cinsellik, yaratıcılık, imgeleme yeteneği, aile kurma, maddiyat bu çakra ile bağlantılıdır. Duygusal dengeyi sağlar, iyimserliği ve umudu uyandırır. Tat alma duyumuzla ilgilidir... Yani yaşamın doğal akışında ilerlemesi, nehrin akması bu çakra ile ilgilidir...
- Hangi organlar bu çakranın kontrolünde peki?..
- Üreme organları demiştik, ayrıca böbrekler, idrar kesesi, dolaşım sistemi, lenfatik sistem, lenf bezleri... Cinsel sorunların önemli bir bölümü sakral çakradaki dengesizliklerden kaynaklanır zaten. Suçluluk duyguları bu çakranın alanında... Tüm yaşantını aynen film şeridi gibi gözünün önünden geçirmeli, her olayı tekrar tekrar yaşamalı, kabul etmeli, kendini ve herkesi affetmelisin... Suçluluk duyguları egonun oynadığı en güzel oyunlardandır, bu oyuna kendini kolayca kaptırır, herkesi, bahtını, kaderi, kendini suçlayıp, yiyip bitirirsin...
- Doğru kendini engelleyemiyorsun, şunu niye yaptım, bunu niye yapmadım, şöyle yapmasaydım böyle, böyle yapmasaydım şöyle olurdu falan filan...
- Oysa gerçek yükselik mutlak kabulden geçiyor...
- Evet de söylemesi çok kolay, yapması çok zor bu dediğin...
- Zorluk, kolaylık da son derece göreceli ama unutma... İkiliğin yansımalarından bir set, belki de en iyi yansıtanlardan... Konumuza dönelim... Bu çakra düzgün çalıştığında, cinsel yaşam, beden, ruh ve zihin dengelenir. Mutluluk hissi yaşanır, kişi bu duygularla hem kendisine, hem çevresine canlılık verir...
- İyi çalışmadığında neler olur tahmin edebiliyorum...
- Evet, ergenlik çağındaki cinsel enerji uygun bir şekilde dönüştürülmediğinde yoğun suçluluk duyguları ile yaşamın kabusa dönebilir. Kadınlarda daha sık rastlanan bir durum... Tabii yine önemli sorunlardan biri zihinsel tıkanıklıklar, üretkenliğin kısıtlanması olur, bu yaşamdaki akışı, başarı duygusunu, doyumu da etkiler sonuçta... Yetersiz çalıştığında ise özgüven eksikliği, hayata kasvetli bakmak, mutsuzluk duygusu, hayatın yaşanmaya değmeyeceği hissedilir hatta intihar eğilimleri artar...
- Bakalım yükseldikçe daha neler çıkacak?..
- Peki 3. çakraya geçelim yeri gelirse yine geri döneriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder