Sahildeyiz...
Hepimiz...
Yüzlerce mi, binlerce mi? Bilmem. Çok kalabalık olduğumuzu biliyorum.
Bedenlerimiz yumuşak. Katı madde olmamışız hala. Dünya yumuşak. O da henüz katılaşmamış. Adeta şeffafız. Ateş, su, hava, yer; hepsi farklı. Hepsi akışkan, nasıl desem, jöle kıvamında. Ben de öyleyim. Bembeyaz, geçirgen ve anda. Zaman kavramı henüz oluşmamış, öyle bir bilincimiz yok daha.
Yatıyoruz. Metrelerce sahilde yanyana yatıyoruz, el ele. Hep birlikteyiz. El ele sanki tek parça gibiyiz. Doğum için buradayız. İlk adımını atmak için. İçimizde büyük bir istek, arzu, inanç var. Neşe değil, sanki meditatif bir ruh hali. Düşüncelerden, duygulardan, yorumlardan bağımsız. Saf bir kabul ve inanç var sadece.
Hep birlikte odaklanıyoruz, hep birlikte alabileceğimiz en derin nefesi alıyoruz, hep birlikte doğruluyoruz, hep birlikte nefes veriyoruz, deniz kalkıyor, havalanıyor, nefes vermeye devam ediyoruz, deniz dev bir kütle halinde göğe yükseliyor, nefese devam ediyoruz, kütle yuvarlaklaşıyor ve fırlayıp yerine doğru gidiyor...
Biz, ben, hep birlikte içimizdeki dişi yanla ay'ı yaratıyoruz!
Yaşamın her alanından seçtiğim çalışmaları, yazarlarının izniyle “Bloglardan Seçmeler” adlı sitemde yayınlıyorum.
YanıtlaSilSizin de izniniz olursa bloglarınızdan seçtiğim çalışmalarınızı, kaynak göstererek yayınlamak istiyorum.
İyi günler dileğiyle.
Sabahattin Gencal
Elbette seve seve. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim ilginiz için...