"Alt tarafı bir oyun işte" diyor kafamın içindeki ses...
"Oyunun tadını çıkar".
"Eğlenmek için bu" diyor, "sahip olmanın, kaybetmenin, sevmenin, sinir olmanın, doğanın, karanlığın, güneşin, yağmurun, evinin, işinin, stresin, yoğunluğun, sakinliğin tadını çıkar".
Yavaş yavaş hatırlıyorum. Bir sisin içinde yürür gibiyim bu aralar.
Bazen sanki önümde bir perde açılıyor. Büyük bir boşluğa giriyorum. Zaman, mekan kayboluyor. Herşey algıladığım, her zaman bildiğim anlamından başka bir anlama bürünüyor.
Yıllar yıllar önce bir rüya görmüştüm. Rüya "son" ile ilgiliydi. Herkesin panik içinde kaçıştığı ve sonun geldiğini söylerek koşturduğunu hatırlıyorum. "Duydun mu, sona eriyormuş!" diyorlardı. "Ne sona eriyor?" deyip duruyordum ben de. Detayları geçeyim, bir koridordan geçtim, bir merdivenden indim ve herşey silinmeye başladı. Hala düşünebiliyordum ve algıladığım herşey yavaş yavaş yok oluyordu. Sonunda bedenim, ayaklarımdan başlayarak yok olmaya başladı, sıra kafama geldiğinde hala aklımdan düşünceler geçiyordu ve "son buymuş ha?" diyordum, "bitti işte!".
Bu aralar buna benzer ruh halleri içindeyim. Sanki çağlardır hafızamı yitirmiştim de herşey geri geliyor. Bölük pörçük parçalar geliyor zaman zaman aklıma. Buraya bir oyun olsun diye gelmiştik. Takımlar halindeydik. Her takımda savaşçılar, yöneticiler, kimyacılar, şifacılar, yiyiciler, rahipler, bilgeler vardı. Dünyaya dağıldık. Herkes kendi takımı ile oynuyordu.
Sonra karanlıklar geldi. Bize aşılar yaptılar. Asıl benliğimizi unuttuk. Oyunun oyun olduğunu unuttuk. Rollerimizi gerçek sandık. Algıladığımız dünyayı, oyun sahasını gerçek yaşam sandık. Bizi hipnotize ettiler. Olmayan duvarlara çarpıyor, olmayan düşmanlarla savaşıyoruz. Oysa gerçek çok basitti ve çok eğlenceli.
Bu aralar oyunu anımsamaya başladım. Anımsayan tek ben miyim gerçekten? Herkes mi bu kadar kaptırdı kendini? Yoksa kendime başka sanal bir gerçeklik mi yaratmaya uğraşıyorum? Oysa kim olduğumu o kadar net hatırlıyorum ki...
Oyun bitiyor. Şu an en zor bölümdeyiz çünkü artık çok yorulduk. Hepimiz çok çok yorgunuz ve öz benliğimiz bitsin istiyor. Farkına varsak, topluca farkına varsak bitmesi öyle kolay ki aslında. Ama önce herkesin uyanması gerek.
Haydi uyanın! Haydi, oyun bitiyor. Artık kutlama zamanı. Artık gerçek hayata dönme zamanı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder