Selam dostlar; bu yazıyı ekşi sözlük'te okudum. Ama sonra araştırdım; kaynağı ne diye, Şuradaki yazıdan parçalar alınmış, Ama kaynağa en yakın bulabildiğim yer şurası. Bence yazı, bir sürü şeyi çok sade bir dille toparlamış. Okumanız faydalı olabilir... Sevgiler.
_____________________________________________________
Bilinçaltı hakkında bir kaç bilgi vermekte yarar vardır. Aslında bilinçaltı sonsuz hayatımızı ve bu hayatımızı kontrol eden yegane faktördür. Bizim onunla haşir neşir olmamız ve onun gittikçe bilinmeyenlerinin çözülmesi bizi hayatımızda farklı yerlere ulaşmamızı ve yaşamamızı sağlayacaktır. Bilinçaltı tam anlamı ile bildirmek gerekirse bir kayıt kasetidir ve sizin algıladığınız her şeyi kaydeder mesela kasetler sadece iki duyumuzu kaydeder ama bilinçaltı beş duyumuzu hatta altıncı ve diğer duyularımızı da istesek de istemesek de fark etmeden kaydeder. Bu işleyiş tam olarak şöyledir: İnsan üst bilinç ile odaklandığı şeyleri fark eder fakat bilinçaltı her şeyi fark eder. Bu aynı bir kameranın sorgusuz sualsiz her şeyi kaydetmesi gibidir. Aslında bizim gözümüz de mükemmel bir kameradır hem de saniyede yaklaşık 17 kare fotoğraf çekerek hayatımızı yaşamamızı sağlar. Ama üst bilincimiz sürekli bir şeylere odaklanmamızı sağlar. Bunun sebebi ise yeni konuların bilinçaltında olan eski konularla etiketlenmesidir. Bundan dolayı hissettiklerimizi, gördüklerimizi hiçbir zaman bilinçaltımızın algıladığı gibi tarafsız, saf bir gözle göremeyiz.
Bilinçaltını anlayabilmek için biraz da beyini bilmek lazımdır. Beyin işleyişi ise bilim adamlarını ve bilimi hala çaresiz bırakmaktadır. Tabii ki teoriler ve bu teorileri destekleyen ipuçları da mevcuttur. Beyin bilgiyi nasıl saklar hala bilinmemektedir. Bir görüntü, bir nesne bir kişiye gösterildiği zaman beyinde elektriklenmeler olmaktadır ve beyin hücreleri arasında elektrik sinyali akışı olmaktadır. Bu, aynı bulutlar ile yer küre arasındaki yıldırımlar gibi olur. Yani elektrik atlamaları olur. Bunun nasıl bir bilgi depolama olduğu ise somut bilim tarafından algılanamamaktadır çünkü bilim yüzde yüz gözle görülen elle tutulan bilgilerden yanadır. Ama beyinin bilgi tutma işlemi tamamen ruhla alakalı olduğu için bilim bir yerde sınırlı kalmaktadır. İşleyiş tam olarak şöyledir aslında; algı organları veriyi alıp elektriksel olarak beyne iletir ve beyin belli hücre guruplarını elektriklendirerek ruha kaydeder. Daha sonra aynı veriyi algılayınca yani bir şeyler görüp bir şeyler hissedince aynı hücre grupları elektriklenir ve ruhtaki o bilgi ile alakalı kısıma gidilir, onunla ilgili her şey hatırlanır. Bu tamamen istemsiz gerçekleşen bir olaydır. Üst bilinç ise odaklanmamızı günlük faaliyetlerimizi algılar.
Bilinçaltımızın programlanması yani belli başlı istediğimiz şeylere odaklanması, bir veri tabanının doğru şekilde doldurulması ile alakalıdır. Bilinçaltımız programlanarak hayatımızda istediğimiz şeylerin olmasını sağlar.
Bunun işleyişi ise şöyledir: Biz bir şey düşününce beyinde hücre gurupları elektrikleniyor demiştik, bu bir enerjidir ve serbesttir. Yayılmaya başlar, aynı kendisi gibi olan enerjiyi çeker. Çekmese de sizi bir şekilde o enerjiye yani istediğinize götürür. Bir örnek vermek daha doğru olacak sanırım. Şimdi iyi bir kariyer yapmak istediğinizi düşünün ve bunu her düşündüğünüzde çevrenize bunu yayıyorsunuz ve bilinç altına bunu her tekrar ettiğinizde yüklüyorsunuz. Bu düşünce yayılıyor ve giderek artıyor. Aynı zamanda bilinçaltınıza her seferinde gönderiyorsunuz ve bilinçaltı bunu gerçek olarak algıladığı ve çok tekrarlandığı için sizin öyle olmaya başlamanızı sağlıyor. Daha enerjik, daha çok çalışan, yorulmayan ya da gerektiği yerlerde bilinçaltındaki tüm kayıtlı verileri kullanarak sizi sonuca ulaştırıyor. Kısacası bilinçaltı sizin hedefinize ulaşmaktaki otomatik pilotunuzdur.
1- Bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır. uykuya dalmadan önce bilinçaltına "sabah altıda kalkacağım." emrini verirseniz sizi tam saatinde uyandıracaktır. Biyolojik saatimiz olduğu için bilinçaltı zamanı gelince sizi bir şeyleri bahane ederek bir şekilde uyandıracaktır.
2- Her gece yatarken kendi kendinize söylediğiniz olumlu ifadeler sağlığınızın kusursuz olması yönünde olsun; bilinçaltınız buyruğunuzu yerine getirecektir. Bilinçaltına en kolay emir verme ve onun bu emirleri kabul etmesinin bir tek yolu vardır ve bu da ona yakın olmaktır. Ona yakın olma yolu ise frekansımızın düşük olmasıdır bu da bilinçaltımızın açık olduğu andır ve her şeyi kabullenir. İnsanın frekansının düştüğü anlardan biri ise uykuya girmeden önceki haldir çünkü uyku hali bilinçaltı halidir ve açıktır çoğu şeyi kolaylıkla kabul eder.
3- Bir kitap ya da harika bir tiyatro eseri yazmak, fevkalâde bir konuşma yapmak istiyorsanız, bu fikri sevgiyle hissederek bilinçaltınıza iletin; o da size istediğiniz karşılığı verecektir. Bilinçaltımızda her şey kayıtlı olduğu için eserinizin olması için iyi bir veri tabanıdır.
4- Asla "bunu yapamam" ya da "şunun olması imkânsız" gibi sözler söylemeyin. Bilinçaltınız bunu yalın anlamlarıyla alacak ve bu düşüncelerden dolayı yapmak istediğiniz şey için yeteneğiniz olmadığını kabul edecektir. Bilinçaltı sürekli tekrarlanan düşünceleri hayatımızdaki kayıtlanmış her şeyle ilişkilendirir ve artık her şeyde o hali yaşamaya başlamış oluruz.
5- Size zarar verecek ya da canınızı yakacak şeyler düşünmeyin çünkü neye inanırsanız onunla karşılaşacaksınız.
6- En doğru şekilde düşünüp hissetmeye başlarsanız huzurlu bir zihne sahip olmanız kaçınılmaz olur. Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul edecek ve size bunu yaşatacaktır.
7- Bilinciniz kapıdaki bekçidir. En önemli işlevi bilinçaltını, yanlış izlenimlerden korumaktır. İyi şeylerin olabileceğini ve şu anda olmakta olduğunu düşünmeyi her zaman tercih edin. Bilinçaltı kaydını şimdiki zamanı baz alarak yaptığı için istediğimiz her şeyi şimdiki zamanda düşünmeyiz. ruhsal bilinç yazıma bakabilirsiniz.
Bilinçaltı ile neler yapılabildiğine bir bakalım. Hipnoterapistler bilinçaltına inerek verilen emirleri kabul ettirirler ve ne kadar çarpıcı şeyler yaptıklarına inanamassınız. Bir kişiye hipnoz edildikten sonra koluna kızgın demir değdirileceği telkini yapılmaktadır fakat değdirilmeyecektir ve sadece kalemin ucu değdirilir fakat bilinçaltı onu olmuş kabul eder ve aynı etkiyi vücudun hissetmesini sağlar. Bir başka olayda ise hipnoz edilen kişi gökdelen merdivenlerini tırmandığı telkinini alıyor ve uzandığı haldı kalp atışları artıyor terliyor ve soluk soluğa kalıyor.
bilinçaltı eğer bu kadar somut şeyleri başarabiliyorsa acaba soyut isteklerimizi ne kadar zamanda başarabilir mesela mutluluk, sağlık ve başarı sanırım an meselesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder