Bu kanal mesajı Laguna Hills, California'da verilmiştir
Aralık 4, 2011
Selamlar, sevgililer, Manyetik hizmetten ben Kryon. Böyle bir yerde bulunmanıza ne sebep oluyor? Bir kaç dakika düşünün... Sizler çok boyutlu oluyorsunuz perdenin bu tarafında yeterince duyduğunuz bir ifade. Tabiki, bazıları sizin burada bulunmanızı aptallık olarak değerlendiriyorlar. Ben size cevabı söyleyeceğim, Yaşlı ruhlar: Bu bir doktrin değildir; Bir inanç sistemi değildir; Bu kesinlikle tanrı aşkının bilgeliğidir. Size kaynağın, evin, nerede olduğunu, hakikatin ne olduğunu söyler. Bu bilgelik, içinizde tanrı kıvılcımı olarak engelleyemeyeceğiniz bir parçanız olduğunu ifade eder. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre dünya nüfusunun %85'i ölümden sonra hayat olduğuna inanıyor. Eğer onlar haklıysalar, ve eğer öyleyse bu istek dolu bir düşünceden öte bir şeydir. Öyle değil mi? Eğer bu bilgi sezgiselse?
Öldüğünüz zaman ne oluyor? Cevap, Yaşlı ruhlar, ölmeden önce her sefer aynı şey oluyor. Bu hakikat gizli olmalıdır. Gizlilikler gerçekten erişilebilir halde olmamalıdır. Sizin için test, kim olduğunuzu bulmaktır. Bu her zaman aynı şekilde oluyor ve ironik olan şudur ki, Yaşlı ruhlar sıklıkla bu gerçeğin arayıcısı oluyorlar, sadece yaşarsanız bilirsiniz ifade edilmesi kolay değil bu yüzden zor, bu yüzden zor.
Ben bu akşam bir köprü inşa edeceğim. Biraz daha size içinizdeki tanrının bir veçhesine dokunmayı içeren sürecin karşısında olandan bahsedeceğim.
Bunu yapmadan önce, Bir durumu apaçık belirteceğim. Bizler 2012'nin doruğunda bu toplantıyı bu zaman diliminde konuşmayı istedik. Bu yılın ortasında bir dönüşüm değil, ve kutlayacağınız 21 aralık gündönümüne erişmedik Öyleyse bu yaşlı ruhları tebrik etmek için iyi bir zaman
Sezgisel olarak hepiniz dünyada meydana gelen olayların, sizin enerji çalışmanızın daha verimli geçmesi yönünde şekil değiştirdiğini biliyorsunuz. Süreçler yavaş işliyor. Hükümetlerin başındakiler yavaşça farklı düşünmeye başladılar. Yavaşça diğer ülkelerinde aynı şeyi talep ettiğini görüyorsunuz. Finans sektörünün yavaşça değişimine şahit oluyorsunuz. Yavaşça her şey halden hale giriyor. Bunu bekleyenleri tebrik ediyoruz. Bu çok büyük bir enerji manifestosudur. Böylece önceki yaşamlarınızdan daha iyi bir yaşam sizi bekliyor. Gelişiminiz giderek hızlanacaktır.
--0-- Başlamadan önce bir tavsiye
Öyleyse bugün size derse başlamadan önce bir iki tavsiyede bulunacağım. İçinizde saklı tuttuğunuz nedir? Deneyipte çalışmadığını varsaydığınız nedir? Sizin tutkunuz olan nedir? Çünkü o tutkuyu aklınızda bir yerde tutuyordunuz ve kendinize diyordunuz ki, bunun olması için zamanı henüz gelmedi. O halde size şimdi bunun tam zamanı olduğunu söylüyorum.
Bu odanın içinde derin bir bilgelik var. Bu derin bilgelik benim şu an sizin akaşanızda olanları okuyarak size yansıttığımdan ileri gelmektedir. Bu bilgelik bir çok yaşamdan gelen kazanımların ifadesidir. Bu deneyimlerden geçtiniz ve şimdi bunu ortaya çıkartarak gezegenin güncel akaşasının bir parçası olabilir.
Kristal ızgara adını verdiğiniz bilgi tabanının üzerine içinizdeki potansiyel inşa edilebilir. Bu yüzden burada bulunuyorsunuz. Elinizde olanı tezahür ettirebilirsiniz. İşte bu yüzden dünya nüfusunun % 1'inin yarısından daha az olan ışık işçileri dünyayı değiştirebilir. Tohumlar bugün ekiliyor. Daha fazla beklemenize gerek yok. Bunu beşeriyete yapabilecek miyim diye endişelenmenize gerek yok. Bu mümkün.
--0-- Bulmaca ile çalışmak
Şimdi siz bulmaca ile çalışıyorsunuz ve bir dönüşümün içinden geçiyorsunuz. Size söz verilen geldi ve o burada. Şimdi, düşünün 2012 yılının ötesine geçtiğinizde sizin galaktik uyumlanma ile çalışmanız için daha 18 yılınız var. Bu 36 yıllık bir pencere ve siz daha olguyu yarılamadınız.
Bunun ruh için anlamı şudur: Bu uyumlanma penceresinde bir enerji yaratılır. Bu enerji özeldir çünkü böyle bir enerji yaratımın gerçekleşmesi için bir sonraki 26.000 yıllık süreci beklemeniz gerekir. Sizin, gezegende değişikliği meydana getirecek olan bu özel yaratılmış enerjinin hüküm sürmesi için, tohumlarınızı ekmeniz için daha 18 yılınız var. Siz hali hazırda bunu gerçekleştiriyorsunuz. Bu durum halihazırda meydana geliyor. Bu 18 yılın sonunda size bir tahmin vereceğim: Dünya üzerinde orta doğuda gerçek barışın başladığını göreceksiniz.
Bulmacanın parçalarının daha önce görülmemiş bir şekilde çözüleceğini göreceksiniz. Zamanın bu süresi içinde, genç jenerasyonlar, şu an onlar daha çocuk geleceğin liderleri olacaklar. Onlar kendine özgü yollarında olacaklar. Sizin eski enerjide düşünemediğiniz konseptleri düşünecekler. Sizin çözülemez dediğiniz bulmacaları çözecekler. Sizin hayal edemeyeceğiniz şekilde teknoloji onların işlerini kolaylaştırarak yardım edecek. Bu 18 yıllık süreçte kehanet - gelecek olanın bilincini biliyorum, gezegen için gerçekleşmesi en yüksek olan potansiyeli görüyorum - gerçekleşirken yaşlı ruhlar uyanmış ve kendi işlerini yapacaklar. Nasıl hissediyorsunuz şimdi?
--0-- Ne yapabilirsiniz?
Haydi biraz daha derin konuşalım. Neyi yapabilirim? veya Neyi yapmayı tahmin edebilirim? diye sorabilirsiniz. Burada tüm yaşamlarını arayanlar var. Evet onlar liderler, seminer sunumcuları ve bazıları şifacı. Fakat onlar bu köprüyü nasıl geçebilirim diye soruyor ve arıyorlar. İçimde olan kıymetli tanrıya nasıl dokunabilirim? Biliyorum o orda ancak ben bir yerde hata yaptığım için köprüyü bulamıyorum diyorlar. Öyleyse bunu konuşalım. Bunu açalım, bunun zamanı.
Entellektüel bir tartışma ile başlayabiliriz? İnsan varlığı nedir? Size basit bir görüş sunacağım. Biz sıklıkla ezoterik kavramlardan konuşuyoruz ve görünmeyen olgulardan konuşuyoruz. Aynı zamanda sizin bildiğiniz şeylerden konuşuyoruz. İnsan varlığını, üç katmanlı çok boyutlu bir yapı olarak bütünüyle tanımlayabiliriz. Böylece kolaylıkla etiketliyoruz ve aslında bu katmanlar çok derindir. Her bir katmanın içine doğru girdikçe ne kadar derin olduklarını görürüz. Gerçekten sadece üç tane katmandan ibarettir. Bu üç katmanı DNA'nın yapısına benzetebiliriz. Her bir katman ayrıntıları ile yazılıp etiketlenebilir fakat aslında onlar birlikte tek bir şeymiş gibi çalışırlar.
Birinci katmana biz insan bilinci diyeceğiz. İkinci katmana biz fıtrat diyeceğiz yani doğuştan gelen bir özellik. Bunu size bir kaç dakika içinde açarak izah edeceğim. Üçüncü katmanı ise biz yüksek benlik olarak isimlendireceğiz. Üçü birden, ve sizin için amaç bunları bir yerden alıp, mesela en dışarda olandan bir diğerine ve oradan bir başka düzeye götürmek. Kısaca biz buna halden hale girmek diyelim. Siz, bedenin zekası dediğimiz, fıtrata, -DNA- epifiz bezi vasıtasıyla yüksek benliğe, bilincinize, yaşamış olduğunuz üçüncü boyuttan köprü/kapı/kanal olursunuz.
Bunu nasıl yaparsınız? Size bunu izah edeyim: Eski enerji içindeyken çok nadir yapıyordunuz. Bunu yapmak derin meditasyonlar, vizyonlar, diğerlerinden yardımları -öteki tarafla ilişkide olan birinin önünde oturup dediklerini yapılmasını- talep eder. Bütün bunların hepsi hareketi başlatarak dönüşüme neden olur.Ancak bizim size söylediğimiz her biriniz bunu kendi başınıza yapabilirsiniz. Enerji zekidir ve kendi için en uygun olana yere doğru hareket eder. Ancak bunu başarmak için sizin üçüncü boyuttaki sınırlı bakış açılarının üstüne çıkabilmeyi talep eder.
--0-- Süreç
"Kryon, 20 yıldır senin bize vermiş olduğun bir yapılacaklar listesi yok. Bunu nasıl yapacağız? Liste verilen başkaları var ama senin verdiğin bir liste yok"
Size neden olduğunu göstereyim. Diyelim ki siz orada oturuyor ve kendinizi daha fazla sevmeyi diliyor ve içinizden şunları söylüyorsunuz "Kendimi daha fazla sevmeyi istiyorum. Dünyayı daha fazla sevmeyi diliyorum. Yüz ifademi değiştirerek tanrının bir veçhesine dokunmayı diliyorum. İçimdeki çocukla bağlantıda kalmayı diliyorum. Bir sonrakinin ne olacağını bilmiyorum." Öyleyse kendimi sevmeyi daha fazla istemeliyim." Size bir şey sorayım. Bütün bunları gerçekleştirmek için kim ödemeyi yapacak? Cevap siz değil mi? Bunu biliyorsunuz, yoksa bilmiyor musunuz? Bir çoğunuz şunu yapıp şöyle diyorsunuz, " Evet içimizde olan bir şey için bir başkasına ödeme yapmaya gerek yok sadece kendimiz yapabiliriz." Ancak sonra şöyle söylüyorsunuz " Evet kendimi sevmek hakkında alabileceğim bir sürü program var, bu benim isteyebileceğim bir şey ve güzel olan bu internette. Tüm bunları çalışarak kendime zaman ayırabilirim." En sonunda sana söyleyeceğim sevgili insan varlığı, önünde bir sürü kelime var. Önünde bir sürü süreç var ve çok güzel bir şans var, fakat sen, şimdi olduğundan daha fazla kendini sevmeyeceksin.
Neden bu böyle? Çünkü üç boyut içindeyken, herzaman birine dönmek isteyeceksin, değil mi? Kendini iyi hissetmek için hap almak isteyeceksin, değil mi? Diğer süreçlerde bu çalışma özelliklerinizi geliştirecek ancak bu sevmek için geçerli değildir. (Editör:Bu cümleyi idrak etmek için mevlana'nın fihimafih kitabında astrolog olan birisi içini söylediklerini hatırlayın, tüm bu bilgiler ne işe yarıyor sorusu ile başlıyor) Çünkü bununla -sevmek için- bizzat sizin yüzleşmeniz gerekir. Aynaya bakın ve yapın. Hatta bundan sonra şöyle diyenler olacak, "...ve birinci adım nedir?" Sana vermiştim. Aynaya bak ve süreci başlat. (Sitede bashar'ın temel ilkeler adlı tebliğini okuyabilirsiniz ayna ile ifade edilen orada detaylı bir şekilde anlatılıyor)
şimdi bütün bunlar oturduğunuz yerden entellektüel tartışmalar yaparak gerçekleşmez. Ancak şunu size söyleyeceğim: Bu tabiki bir bulmacadır. Size şimdi bir metafor vereceğim; Bunun nasıl başarılabileceğini konuşacağım, Buradan dışarı çıkarak gitmek isteyenler olacak ve diyecekler ki, "Tüm bunları anladığımdan emin değilim" Kolay değil, çünkü sizin aynaya bakmanızı talep ediyor ve kendi yerinize bir başkasını koyamazsınız.
--0-- Birinci katman
İlk şey, tanımanız icab eden ve geçmeniz gereken birinci katmandır, ki biz buna insan bilinci diyoruz. Ben buna hayatta kalma -yaşam mücadelesi verme- katmanı diyorum. Hayatta kalma katmanı içinde kaldığınız sürece, diğer katmanları bilemezsiniz, bilemeyeceksiniz. Hayatta kalma katma içinde kaldığınız sürece diğer katmana geçemeyeceksiniz ve bahsetmiş olduğum süreci başlatamayacaksınız. Sebebi basittir, bu katman dış dünyaya yansıttığınız reaksiyonunuzla ilişkilidir. Sizler her zaman dışarıda aranırsınız, öyle değil mi? Herşeyin uygun olup olmadığını kontrol etmek istersiniz, öyle değil mi? Konuşulana uygun bir cevabınız vardır öyle değil mi? İşte bu hayatta kalma halidir.
Bu hayatta kalma halinden nasıl kurtulacağınızı biliyor musunuz? Ruh bilir. Kaçınız endişe içindeyken veya tam tersi bereket içindeyken dizlerinin üzerinde bulundu? Kaçınız? Ben burada kimin olduğunu biliyorum, ve ona konuşuyorum. Ne dediğimi çok iyi biliyorsun, çünkü birden hayatta kalma katmanı gider ve bilinçlilik katmanı önünüze gelir. Sonra gördüğünüz sadece tanrının sevgisidir. Gördüğünüz çevrenizdekilerden dolayı minnettarlıktır ve kendi içinizde bir barış hakim olur. Kendinizi yaşıyor hissedersiniz. İşte sevgili varlık bu pozisyon kendiniz olduğunuz zamandır. Peki ama neden bu hali yaşamak için acil bir olay bekliyorsun? Niçin idrak etmiyorsun? yaptığın şey kendini gerçekleştirmektir.
Birinci adım: Hayatta kalma halinden çık! "Bunu nasıl yapabilirim Kryon" Şunu gözönüne al: "Sevgili Ruh, bilincimi yumuşatmak istiyorum. Benim onurumu kıranlar, aşağılayanlar benim öfke düğmelerime basmaya çalışıyorlar, Bu düğmelerin daha fazla çalışmasını istemiyorum. Onlarla ilişkimi kesmek istiyorum. Daha fazla reaksiyon göstermek istemiyorum. Kendimle barışık olmak istiyorum. Bu beni hayatta kalma halinden çıkaracak. Ben tanrının kollarında güven içindeyim. Bütünüyle ve tamamiyle güven içindeyim. İnsan bilinci katmanının dış kabuğundan dışarı çıkmayı diliyorum. Böylece hayatımı farklı bir şekilde yaşayacağım. Bu birinci adımdır. Bu birinci adımdır sevgili varlık. Aynaya bakarken bunları söyleyebilirsin.
Kendinizi savunuyor musunuz? Birisi sizi eleştirirken doğru olanı yapıyor musunuz? Kaçınız kendinizin eleştirildiğini duydu, sonra durup düşündü, "Vay canına, eğer onlar haklıysa" Bir insan için bunu yapmak zordur,ve bunu kolaylıkla yapamazsınız. Bunun için pratiğe ihtiyacınız vardır. Biliyor musun niçin? Çünkü siz hayatta kalma halinde hayatı tasarladınız. Bu eski bir enerjidir. Eskiden bu enerji size iyi hizmet ediyordu ve şimdi etmiyor.
Temel insan bilinci hayatta kalma haliyle tasarlanmıştır ve siz bu devri geçtiniz. Bu süreç eski bir enerjiyi bünyesinde taşır. Nefreti doğurur ve savaş,hayal kırıklığı ve depresyon içerir. Kendinden kuşku duymayı içerir ve her zaman kendisini yalnız hisseder. Böyle bir şeyin içinde yuvarlanmayı diliyor musunuz? Artık zaman hayatta kalma halinden çıkıp bilgelikle barış hali içinde bulunmaktır.
Sizi gezegende bulunmuş üstadların bilincine götürmek istiyorum. Eğer Hz.İsa'nın önünde durup şöyle deseydiniz, "Açıkçası giymiş olduğun kıyafeti beğenmedim.."Üstadın size ne söyleyeceğini düşünürdünüz? O kendini savunur muydu? "Aslında bu benim için uygun. Beni iyi sarıyor, onunla iyi anlaşıyorum" (Bütün bunlara rağmen, o museviydi)[Kahkahalar] Ancak bu onun söylediği değildir! Siz daha iyisini biliyorsunuz. O sizin gözlerinize bakar, içinize bakar. O bildiği ve sevdiği tanrının parçasına bakar ve siz onun önünde yumuşardınız. Olan sadece budur. Tanrının veçhesini gördüğünüz yerde o sizi seviyor.
Hz.Muhammed mağarada otururken bir melekle tanıştı. Bu melek ona arab kabilelerini birleştirip, israil'in tanrısını onlara vermesini söyledi. Bu onun yaptığıdır. O tanrının sevgisini biliyordu. O zerafetle yürüdü ve o çok güzeldi. O savunma içerikli bir cevap vermedi yada Buda'da vermedi. Bu üstadların hepsi uzun bir süre önce hayatta kalma katmanlarını bırakıp kendi içlerindeki zarif enerjiyle çalıştılar.
Daha güncel ifade edersek Paramahansa Yogananda'da olduğu gibi dünya üzerinde dolaşsanız ve onun gözlerine bakıp deseniz ki, "Biliyor musun, cüppen komik kokuyor" Nasıl bir cevap alacağınızı düşündünüz mü? Aslında, Bunu deseniz inanın bana bu üstad size tanrının sevgisi ile bakar ve siz yumuşarsınız. Çünkü siz onda ne yargılama ne zarar görürsünüz sadece hakikati görürsünüz. Üstadın hayatta kalmak gibi bir endişesi yoktur. Üstadlıkla hayatta kalma bilinci arasında bir ilişki yoktur. Ne dediğimi anladınız mı? İşte bu noktada eğer hayatta kalma modundan çıkarsanız ne olur? Artık ikinci katmanla, doğuştan gelen fıtratınızla ilişkiye geçebilirsiniz. Mucize katman.
--0-- İkinci katman
Bu gerçekten sürecin çalışmaya başladığı, insan varlığının özünün içine giriştir. Size fıtrattan daha önce bahsettik. Ona beden zekası denir. O bedende olan herşeyi bilir, çünkü o DNA'nızda çevrili olan kuantum alanı ile temsil edilir.
Siz bu fıtratınıza şifalanmak için dokundunuz. Lazere ve kimyasallara tepki veren fıtratınızdır. O çok derin bir katmandır [Dr. Todd Ovokaitys çalışması hakkında konuşur] Bu çok yenidir çünkü çok boyutlu bir süreçtir. Fıtratınız beden bilinciniz çok hızlı görür ve bilir. Başka ne çok boyutludur biliyor musunuz? İnsan bilincinin niyeti. Yaratıcı bir düşünce formu meydana getirdiğinizde, o çok boyutlu bir süreçtir. O ressamın boyamasıdır. O maestronun benim arkamdaki gözlerini kapatır ve peçenin diğer tarafından duyulmamış melodileri duyar. [Besteci Robert Coxon, celse esnasında çaldığı bestelerine ithafta bulunur] Bu çok boyutlu bir süreçtir ve o istediği zaman onu açar. Çünkü o beden bilinci ile ilişki halindedir. Beden bilinci -dna, fıtrat- yüksek benlik ile ilişki halindedir. Resim çıkmaya başladı mı? O halde bunu nasıl yapar? O şimdi beden bilincine nasıl dokunuyor?
--0-- Nasıl çalışır?
Bunun nasıl yapılacağını size tarif edeceğim. Birinci adım hayatta kalma modundan çıkmaktır. İkinci adım saf niyettir. Saf niyet daha önce dokunmadığınız bir parçanıza dokunmaya niyet etmektir. Diyelim ki siz köprüyü geçmeye hazırsınız ve gezegende niyetinizle çalışmaya başlamaya müsait bir enerji zemini var. Fıtrat, yani beden bilinci size onu yakınlaştıracaktır. Mucize katman. Çünkü beden bilinci dna’ya dokunuyordur. Fıtratınız akaşik kayıdınızın kök hücresidir, mavi planıdır,kopyasıdır. (Bu mavi kelimesi fatura keserken faturanın bir örneğini diğer kağıda geçmesini sağlayan mavi karbon kağıttan gelen bir benzetmedir) Fıtrat -beden bilinci- kendiliğinden içten gelen bağışlamadan sorumludur. Bilimin açıklayamadığı insanın kendi kendini şifa etmesinin anahtarıdır. Söylediğimi duydunuz mu? Hepsi orada.
Üstadlar bunu biliyorlardı. Bu böyle çalışır. Onların yapmış olduğunu duyduğunuz şifaların hepsi kesinlikle gerçektir. Onlar her varlığın kendi dna’sına dokunuyorlardı. Nasıl yapıyorlardı? Tabiki saf niyetle ve ben tekrar söylüyorum. Saf niyet, öyle saftır ki bir kere niyet ettiniz mi bir daha geri dönüş olmaz. Bu kesindir. Siz niyetinizle bir şeyin ortak yaratımına girersiniz çünkü niyetiniz sizi daha önce bulunmadığınız bir yere götürür.
"Hadi Kryon. Bu bilgiyi biz kullanamayız. Ne için saf niyet? Nasıl? Bize daha fazlasını ver."
İşte size asla unutmayacağınız bir mecaz: Göl kenarında duran bir insan eğer göle atlamayı düşünürse, onun tüm bedenin kasları saf bir niyetle hareket ederler. Onlar atlamaya izin verirler ve bu özellikler havanın içine atlamak için bir araya gelirler. Onlar sıçramaya onay verdiklerinde artık bir daha geri dönüş yoktur. Ancak daha fazlası var
O anda, insanın tamamiyle idrak edemediği bir süreç işler. Onların güvenip çalıştığı bir şey vardır ona çekim diyelim. Bilim çekimi anlamıyor. Evet, onlar düşünüyorlar, onlar çekimi kütlenin bir fonksiyonu olarak görüyorlar. Açıkçası bunlar ilişkili olgulardır. Ancak kütle çekimin bir kaç özelliğinden biridir. Kütle çekimin gücünü tanımlayamaz. Sizin 3.boyutta gördüğünüz bununla ilişkili bir olgudur. Halbuki hayatta kalma modu size öğretmenlik yapar. Bir gün gelecek siz çekimi kontrol etmeye başlayacaksınız. Kütlesiz nesneler yapacaksınız. Nikola Tesla bunu başardı. Bilim dışarıda bunu tekrardan keşfetmeye hazır.
Ancak bu arada anlamıyorsunuz fakat yeterince garip hepiniz kullanıyorsunuz.
Öyleyse burada son derece komplike bir süreç işliyor ve sizin bu süreç hakkında tümüyle bir fikriniz yok ve burada evrenin çok boyutluluk özelliği devreye giriyor. Bunu siz her gün kullanıyorsunuz. Hatta bunun üzerinde düşünmüyorsunuz bile. Anlamıyorsunuz bile ancak her zaman onun orada aynı şekilde olduğunu biliyorsunuz. Şimdi siz gölün kenarındaki banktan atladınız ve çekim sizi göle doğru çekti.
Şimdi, kaçınız, ıslandıktan sonra gölün kenarına çıkıp yastığa oturup bir parça kağıtla bunu çekimin nasıl yaptığını listelemeyi istedi [Kahkahalar]
Burada ne olduğunu anladınız mı? Dinleyin: Burada çok derin ilahi bir kural ve onunla kesişen bir saf niyet var. Bunu size başka bir şekilde ifade edeyim. Sizin yüksek benliğiniz, yaratıcının bir parçasıdır. Siz hepiniz onunla doğarsınız. Her bireysel hayatınızda o aynı ruhtur. Bunun farkında mıydınız? Her yaşam sürecinde aynı ruh. Sizinle yolculuğunuzda beraber olan bir arkadaş var, kalıtımla birlikte gelir. Bazılarınız ona erişerek ona dokundunuz ve gezegende kendinizi en barışık halde hissettiğiniz zaman bu hal oluştu. Hissetiniz mi? Hatırladınız mı? Bu hissiyatı tüm süreç boyunca yaşamak istemez misiniz? Sanki tüm aileniz geri gelmiş ve sizi sarmalamış gibi olur. Size bakarlar siz onlara dokunursunuz, onlar size dokunur. Siz istediğiniz zaman onların eline dokunursunuz. Saf bir sevgiyle bu gerçekleşir. Her zaman ailenizin olmasını dilediniz. Eğer peçenin öbür tarafından onsuz olursanız, olan budur.
Evet kendinizi iyi hissedersiniz. Burası içimizdeki çocuğun olduğu yerdir. Ona istediğiniz zaman dokunabilirsiniz ve bunu yüzde yüz yaparsınız. Sevginin en yüksek halini deneyimleyebilirsiniz. Süreç anlaşılabilir veya entellektüel bir durum içermez ancak bu varsayımsal durum her zaman çalışır, tıpkı çekim gibi. O, sizin onu aktive etmenizi bekler. Kişisel farkındalığınızın gölüne gireceğinizi hesaplayabilirsiniz.
Sevgili varlık, doğduğunuzdan beri, yüksek benliğiniz yolun her adımında sizinle birlikteydi ve sizin bu adımı atmanız için bekledi. Bu sizi seven tanrının eş zamanlı bir şekilde sizi koyduğu yerdir ve burada siz duyar ve daha iyi kararlar verirsiniz. Bu aynı enerji size saatinize baktığınızda 11:11’i gösterir. Bu rastlantısallığın ötesinde oluşan bir haldir.
Bu numaraları gördüğünüzde artık olanı biliyorsunuz. Bu içinizdeki yaratıcının farkındalığıdır. O sizin omuzunuza dokunur ve der ki, “Bak şimdi”
Numerolojik olarak 11:11 aydınlanma/aydınlanma enerjisidir. İki üstad rakamı yan yanadır. Bunu kaçırabilir misiniz? Bunu kaçırabilir misin yaşlı ruh? Bu bir göz kırpmadır. Bu senin beklediğin yaşamındır. İlahi olana erişmek elindedir ve der ki, “Neden biraz yaklaşmıyorsun? Çünkü istersen gezegene yardım edebilirsin. Neden daha uzun yaşamayasın? Düşündüğün şeye başlamaya nedersin? Biliyorsun eğer istersen o senin DNA’nda mevcut. Neden realiteni yeniden ortak bir yaratımda bulunarak şekillendirmiyorsun? İstersen onun orada olduğunu biliyorsun değil mi? Bunu hissettin ve bu çok gerçek.
Artık hayatta kalma modundan çık ve saf bir şekilde niyet et. Artık bilinmeyen bu sürece güvenmeye başlamalısın. Bunun nasıl çalıştığı hakkında her hangi bir fikrin olmayacak fakat bunu yapabilir misin?
Şimdi, burada vaad edilen sevgili insan varlığı: Saf niyetinizi başlattığınızda, bu süreç olayı ele alır ve çalışmaya başlar. O çalışacaktır çünkü bu ruhun beklediği şeydir. O göle atlayın. Durmayın. İnsan beyninde silme fonksiyonu olan bir düğme yoktur. Size söylediğimi belirsizleştiren bir şey yok. Ah deneyebilirsiniz fakat çalışmayacaktır, çünkü ben şu anda içinizde olana konuşuyorum.
Şu anda bazılarınız hissetmeye başladı bile. Bazı yaşlı ruhların yüksek benlikleri onlara çığlık atarak sesleniyor : “Dinle, dinle, dinle, dinle, dinle, dinle, dinle, dinle, dinle, dinle!”
Çünkü onlarda sizin gibi tüm yaşamlar boyunca sizinle beraber bekliyorlar ve sizin istediğiniz gibi onlarda bu kalıbın dışına çıkarak elinize dokunmak istiyorlar. Bu onların istediği tek şey. Bu niyet süreci başlatıyor.
Bu davet gününde, adımlar olmadan, eğitimler olmadan, ve ne yaptığınızın bilgisi olmadan,
Şimdiye kadar her nasıl o çekime güvendiyseniz -onun orada olacağını sürekli bilme hali- şimdi oluşacak sürece güvenebilirsiniz. Bu sizin için zor mu? O orada ve çalışıyor, ancak sizin sıçrayış gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bunu yaptığınızda artık geri gidemezsiniz. O sizi göle götürecektir.
Partnerim kanal mesajlarını vermeye ilk başladığında ben ona basit bir bilgi verdim. Ben onunla -implant- aklına soktuklarımdan hakkında konuştum. O bana: “Kryon, bu kötü bir kelime” dedi. Çünkü dışarıda ışık işçileri kendi üzerlerindeki -implant-ları dışarı çıkarmaya çalışıyorlar sen ise bir tane daha -implant- içeri koymak istiyorsun. Bu kelimeyi kullanma dedi. Ancak neden bu kelimeyi kullandım ve bunun anlamı nedir? Tüm bu yıllardan sonra size bunu açıklayacağım. Saf niyeti nakletmeye uygulamaya izin verilmiştir. Olan budur. Sebebini fark etmek için kendinize bir kaç dakika izin verin, insanlar çıkartamayacakları bir şeyin kendi üzerlerine uygulanmasını istemezler. Onlar suya atlamadıklarında bu fikrin onlar için ne işe yarayacağını tam olarak anlayamayacaktırlar. Hem geri gitmiyorsunuz hem de ıslanmıyorsunuz.
Kaçınız bunun için hazır, yaşlı ruh? Artık ıslanmanın vakti geldi. Ruhun bilgisinin -suyunun- saflığıyla ıslanmak. Kendinizin tasarlayabileceği bir yere gidin. Size omuzlarını açarak hoş geldin diye yere gidin ve orada sürece başlayın. Bir kere buna başlamak için niyet ettiniz mi bu saf fikir sizde uyumlanarak yer tutacaktır ve değişiminize izin verecektir. Artık geri dönemezsiniz.
Öyleyse öğreti giderek daha derinleşiyor. O daha da derinleşiyor çünkü bu olgu, niçin burada olduğunuz sorusunun özüne dokunuyor. Sizin şöyle kendini ifade eden düğmelerinizi tetikliyor , “Oraya gerçekten gitmek istemiyorum ve onu yapmak istemiyorum çünkü korkarım ki olgular çok fazla değişecek ” Artık şu korku dolu düşüncelerinizden kurtulmaya ne dersiniz? Bir şeyin sizde varolandan daha iyi bir şeye dönüşecek olması fikrini -korkusunu- konrol arzunuzu atın. O şey bir şekilde değişecektir. Burada ne kadar iyi düşündüğünüzün bir önemi yok, bilakis o şeyin tanrının sevgisi ile dolması daha önemlidir.
Artık içinizdeki ailenizi ziyaret etmenin zamanı gelmiştir. Dinleyin: Burada sizi sevenler ve kaybedenler diyorlar ki “ iş başarıyla tamamlandı” Bu yüzden onlar sizi buraya getirdi. Bu yüzden onlar peçenin diğer tarafında size aile oldular. Onlar bunu biliyorlardı. Onlar buradayken, onların ne yaptıklarının bir önemi yok. Onlar buraya gelmeden önce ne yaptıklarını biliyorlardı. Bu yüzden siz bu sandalyede oturuyor, yazıyı okuyor ve duyuyorsunuz.
Allah insan varlığını bu zamanlarda korusun! Biz, bu inanılmaz yolculuktan beraber geçerken bu zamanda burada oturarak tohumların mezun oluşunu başlatıyoruz. Sizden önce değişim zordu. Korkusuz olun. Kendinizle gurur duyun ve bu gezegenin salih miraçıları ancak ışığın temsilcileri olacaktır. Hiç kimse bunu sizin yerinize yapamaz.
Her ülke, ortağım, aynı özelliklere sahiptir. Dünyanın her yerinde sizin gibi yaşlı ruhlar vardır. Eğer varolan kültürleri ve dilleri aradan kaldırırsanız sizin gibi olanları göreceksiniz. Kardeşlerim ve kız kardeşlerim hepiniz aynı şey üzerinde çalışıyorsunuz. Hepiniz içinizdeki tanrının bir veçhesine dokunmak için çalışıyorsunuz.
Bu uygundur ve bunun zamanıdır.
KRYON
Çeviri: maddeveruh
Devamı: http://www.maddeveruh.org/ruh-ve-madde/1/1140/Kryon-Surec-4-Aralik-2011.aspx#ixzz1j5acZiJM
Under Creative Commons License: Attribution Non-Commercial No Derivatives
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder