Bu yüzden, sevgililer, gecikmeye sebep olacak planlarla ilgili ne duyarsanız duyun korkuya kapılmak için hiçbir nedeniniz yok. Ne siz ne biz bunca yolu kandırılmak ya da hayal kırıklığına uğramak için kat etmedik ve sık sık söylediğimiz gibi zafer bizim. Karanlık güçler yakalanmaya başladı ve sizin evriminize hiçbir şekilde müdahale edemeyecekleri bir yere yerleştirilecekler. Evrenin yasaları çok net ve değişmez ve hem karanlık hem de ışık bu yasalara uymak zorundadır. Sıklıkla kullanılan yasa Çekim Yasası’dır, yaşamınızın büyük bölümünde davranışlarınızın sonuçlarının neler olabileceğini anlamazsınız. Karanlık Güçler ise bunu anlamış olanlardır ve sizin bilgisizliğinizi kendilerini güçlendirmek için kullanmışlardır. Ama artık ışığı kendinize döndürdünüz ve daha da fazlasını dünyaya çektiniz ve artık roller değişti.
Şu bir gerçek ki Işık, karanlıkla girdiği savaşlarda, karanlık geçici yararlar elde etse bile, sonunda mutlaka kazanır. Sizin için, elde etmeye bu kadar uğraştığınız Yükseliş’ten daha büyük nasıl bir ödül olabilir ki? Zaman geldi kendinizi terkedilmiş hissederek Tanrı’ya yalvardınız, halbuki ayrılığı yaratan sizdiniz. Ölüm ve yıkımlar için Tanrı’yı suçladınız, oysa komşusunun sahip olduklarına açgözlülük ve hırs ile göz dikip savaş çıkaran İnsanoğlu idi. Bütün bunların ne kadar anlamsız olduğunu anlamanız bayağı bir zaman sürdü ve doğrusunu söylemek gerekirse kazanan ya da kaybeden yok. Sonunda, haklı bir şekilde savaşların artık sona ermesini istiyorsunuz ve bu çağrınız Tanrı tarafından yanıt bulmuş durumda. Şu anda Tanrı tarafından artık savaşın bitmesi kararı verildi ve bizim görevimiz de bunun gerçekleşmesini sağlamak.
O, ezelden beri aradığınız ve size asla gelmeyecekmiş gibi gelen barış zamanı yakında sizin olacak ve İlahi Karar’ı görmezden gelenlerin her tür şiddet gösterisi engellenecek. Hala bu tip düşünceler barındıranlar anlayacak ki, titreşimleri öyle düşüktür ki, yükselmiş olanların titreşimlerine dahil olmalarına izin verilmeyecektir. Orada, yüksek alemlerdeki ışık ve sevgiden başka bir şeye yer yoktur. Eğer yükselmek niyetindeyseniz, yanınızda getirdiğiniz ağırlıklardan kurtulmaya dikkat edin. Düşük titreşimli hiç bir sözcük, davranış ve eylem orada kendine yer bulamaz, o yüzden aşamalı olarak bunları diğer insanlarla olan normal ilişkilerinizden çıkarmanız gerekiyor. Başkalarına, size nasıl davranmalarını istiyorsanız o şekilde yaklaşın, böylece çevrenizde huzur ve denge yaratmış olacaksınız.
Zamanın hiç olmadığı kadar hızlandığını fark ediyorsunuz, bir hafta bir gün gibi geçiyor ve her geçen hafta tüm hayatınızı değiştirecek muhteşem potansiyellerle dolu. Medya halen baskı altında ve olan bitenin çok azı sizin gözlerinize, kulaklarınıza ulaşıyor. Yine de, biz, şeffaf ve özgür bir Basın için başarıyla çalışıyoruz ve bu kısıtlamalar bir kalksın, günlük olaylarla ilgili haberler sizi şaşkına çevirecek. Bizim sizinle birlikte görünmemiz güvenli hale geldiğinde, normal televizyon programları yapılacak, o zaman bizim de planlarımızdan ve sizin geleceğinizden bahsedebileceğimiz bir platform olacak. En önemli şey insanların korkularını gidermek ve bizim barış için geldiğimizi kanıtlamak, bizim sizin gelecekteki haliniz olduğumuzu anlatmak. Her şey sizin yukarıya çıkmanız, sizin iyiliğiniz için planlandı ve olacak değişiklikler ne olursa olsun, kaybedeceğinizden çok daha fazla kazanacağınız şeyler var.
Sizler Dünya Ana ile birlikte yükselirken, tam bir temizlik yapılmalı ve bu çok kötü bir şekilde kirletilmiş olan karalarda, denizlerde hem de atmosferde yapılacak. Bizim varlığımızla ve ileri teknolojimiz kullanılarak bir bölümü de yapıldı. Bize verilen talimat her zaman Dünya üzerinde dengeyi korumak oldu ve bunu, onu ekseninden çok uzağa eğmeyi engellemek pahasına yaptık. Depremlerin olması çok doğal ama biz, insanlığa büyük tehdit oluşturdukları yerlerde depremlerin etkilerini çok azaltacak çalışmalar yaptık. Onlar, Dünya Ana’nın kendi kendini temizleme çabaları ve onun kendi yaratıldığı haline geri dönmesi için de hayati önem taşıyor.
Er ya da geç, Dünya üzerindeki varlığınızın geçici olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Size söylenen şeyler gerçeklerden fazlasıyla uzak ve genelde sizi kontrol edenlerin yapmak istediklerine uyacak şekilde üzerinde oynanmış. Yine de sizler özgür doğdunuz ve kendinizi fiziksel bir deneyim yaşayan Ruhsal Varlıklar olarak ifade etmeye hakkınız var. Bu derecede bir özgürlüğe çok yakında sahip olacaksınız ve dualite içinde geçirdiğiniz o zor günleri unutacak, onları sadece ders aldığınız deneyimler olarak hatırlayacaksınız. Öyle bir noktaya geleceksiniz ki büyük bir deneyim kazandığınızı ve evriminizde ne kadar ileriye gittiğinizi göreceksiniz. Zaten Dünya’ya bunun için geldiniz ve muhteşem, en sonunda hiçbir şekilde pişmanlık duymayacağınız, aydınlandığınız zamanlar yaşadınız.
Ben, Sirius’lu SaLuSa’yım ve karanlık güçlerin artık ciddi bir tehdit altında olduğuna dair beklediğiniz kanıtları görmeye başladığınız için çok memnunuz. Adaletten kaçabilecek ya da saklanabilecek bir yer yoktur, dolayısı ile onların sonu ile ilgili kafanızı yormanıza hiç gerek yok. Dünyaya gelen her ruh, hepiniz Evrensel Yasalara bağlısınız ve hiç kimse o yasaların üzerinde değil. Ama bu yasalar ceza veren yasalar değil, hatalarınızı düzeltmenize fırsat veren yasalar. Her şey, Koşulsuz Sevgi enerjisindeyken gerçekleşir, yani Tanrı tarafından ne kadar çok sevildiğinizi bilmelisiniz.
Teşekkürler SaLuSa.
Mike Quinsey.
Web Sitesi: Tree of the Golden Light
Çeviren: Ebru Altan
Tşk ler...Süper bir anlatım...
YanıtlaSilemekleriniz ve gayretleriniz için teşekkürler ebru hanım
YanıtlaSilsonsuz ve yüce olan yaradanın ışık ve sevgisinin sizinle olmasını diliyorum