18 Haziran 2012 Pazartesi

Cennet’in kapısını aşındırırken

Tanrı dedi ki:

Benimle kalın canlarım. Ne yapacağınızı ya da nereye gideceğinizi bilmediğiniz zaman Benim yanımda olun, Benimle kalın. Sizin Limanınız Benim. Evet, Limanınız ya da eğer isterseniz Cennet'iniz(*).Her zaman bağrıma basarım sizi Ben. Bağrıma basmak da yeterince güçlü bir tabir değil burada. Meselenin özü hiçbir zaman sizden ayrı, sizden uzakta olmayacağımdır. Size gelirim Ben. Zaten sizinleyim. Bunu idrak edin ve mutlu olun. Size olan sevgim muazzamdır, size olan sevgim daimidir.

Şu an için zannettiklerinizden daha fazlasını istediğinizi biliyorum. Dünyada, size doğru daha çok sevgi aktığını görmek istiyorsunuz, bunu da biliyorum. Yegane Canlarım, dünyadaki sevginin tamamı da kafi değil bunu biliyorsunuz. Ne denli çok seviliyor olursanız olun, daha fazlasını istersiniz. Daha fazlası Benim. Sevgim sizindir. Siz Özgün, Gerçek Sevgi ile doğdunuz ve bu Özgün Sevgi hep sizinle kaldı. Siz farkındalığınızı baştan aşağı sevince, mutluluğa yöneltmiş, ona daldırmış olabilirsiniz. Sevinç, mutluluk sizindir yine de. Bunu silemez, yok edemez, ondan kaçamazsınız. Hoş, evet bir süre kaçabilirsiniz belki ama sonsuza kadar değil.

Dünyadaki hayat size fazla gelmeye başladığında Bana dönün siz, böylelikle gerçekteki başlangıcınız olan sevgiye dönmüş olursunuz; hiç ayrılmadığınız o sevgiye. Siz ve Ben, sadece hayal gücünüz dahilinde ayrı olabiliriz; o kadar. Lakin hayal içinde yaşamıyorum Ben. Hakikat dahilinde yaşıyor ve sizi de asıl olduğumuz Yegane, Tek Bir Benlik dahilinde Bana katılmaya çağırıyorum. Aramızda farklılıkmış gibi görünen her şey ise sizin Gerçekte Kim olduğunuzu bilmemenizden kaynaklanıyor. Birliği biliyorum Ben ve Birliği sizin Kimliğiniz olarak biliyorum. Diğer herhangi bir isimle de olsa Birlik Birliktir yine. Birliğe Tamlık diyebiliriz; Bütünlük, Enginlik, Sevgi, Sevinç, Mutluluk, Güzellik diyebiliriz ona. Birliğin Herşeyi, Hepsi Bizimdir. Dünya dahilindeki tüm çeşitlilikler Birlik çatısının altına düşer sonuçta. Sadece tek, yegane Bir vardır lakin burada çatıdan da bahsedebiliriz. Ne de olsa bu kurgusal, kurmaca dünyaya hürmet göstermemiz gerekir değil mi?



Ve zaman zaman ya da sık sık sözünü ettiğim, anlattığım o Gerçek Dünyaya da hürmet göstermenizi, itibar etmenizi istiyorum sizden.

Sevgi gerçektir. Başka hiçbir şey değil. Üzerinize ağırlık yapan, adeta size asılan o meselelerin hiçbiri gerçek değildir. Buna dair bazı ipuçlarına sahipsiniz zaten.

Dünyanın ölüm dediği şeye kafanızı sallıyorsunuz. Buna inanamıyorsunuz. Bu doğru. İnanılmaz bir şeydir çünkü ölüm değildir o, yoktur. Bedenin; dahilinde yaşayan ruh tarafından boşaltılması, bırakılmasıdır gerçek olan. Asıl bu gerçektir. Sevdiğiniz kişinin her şeyinin, tüm kapsamının beden olmadığını bilirsiniz. Geniş anlamda öyle değildir. Öyleyse Benim canlarım, bedenin ölümünü niye bir nihayet olarak kabul ediyorsunuz siz? En fazla fiziksel dünyadan ruhsal aleme doğru bir transfer olabilir bu; ancak anladığınız manada bir transfer de yoktur zira siz hep bu ruhsal alemde, ruhun dünyasında "can"lısınızdır zaten. Geçici bir süre için de bedenin dünyasında yaşarsınız. Kalıcı olarak ise ruh dahilinde yaşarsınız ve aklınız, mantığınız pek sindiremese de bunu bilirsiniz. Bunun Hakikatini bilirsiniz. Ruhun Dünyasına, sıklıkla Cennet olarak tabir edilen o aleme yabancı değilsiniz. Siz tamamen Cennet'e dairsiniz, onunla alakalısınız canlarım, dolayısıyla Ben de.

Evet, ayaklarınız gerçekten de iki ayrı kayıkta. Yani ruhunuz Cennet'e gidip gidip gelirken, onun kapısını aşındırırken ayaklarınız Yeryüzünde diyorum Ben; kast ettiğim budur.

Çeviren: Engin Zeyno Vural

Copyright © 1999-2007 Heavenletters™
Tanrıya ve kendi yüreklerine daha yakın olmaları için İnsanoğluna yardım eden
Gloria Wendroff, Overseer (Sorumlu yönetici)
The Godwriting™ International Society of Heaven Ministries
703 E. Burlington Avenue, Fairfield, IA 52556
Email angels@heavenletters.org
Ziyaret edin www.heavenletters.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder