Dinlen ki, duygularımın içindeki bilgiyi alabileyim.
Dinlen ki, korkularımla yol almayı bırakabileyim.
Küçük molalarla dinlen biraz…
Dinlen ki, dış dünyanın gürültüsünü kısıp,
dişi tarafımla buluşabileyim, dişi ve eril dengeme açılabileyim!
Varoluş var orada… Yaradan’ın sevgisi var Güneş’te, Ay’da, toprakta, dağda, taşta, denizde, börtü böcekte.
Yaradan’ın sevgisi var sevdiklerimde ve sevgilide…
Aslında tek gerçek bu sevgide! Bir dinlen ki yeniden bunu hatırlayabileyim .
Dinlen zihnim, dinlen biraz… Yoruldum sorgulamalardan, yoruldum korkulardan, yoruldum sorumluluklardan, yoruldum geçmişi temizlemeye çalışmaktan, yoruldum bana öğretilen dünyasal hayat mücadelesinden…
Bir dinlen ki, yorgunluğum azalsın ve O sevgiyi hatırlayarak yeniden yola çıkabileyim.
Dinlen ki, mücadeleye gerek olmadığını bileyim. Çabalayayım elbet ama akışta yol alarak, mücadele ederek ve savaşarak değil…
Dinlen ki, zaten olmam gereken yerde olduğumu görebileyim.
Dinlen ki, ihtiyaçsızlığımı fark edebileyim sevgiden başka…Dünyanın bütün maddi zenginliği içinde olsam da sevgi bağlarım yoksa, Varoluşla bağlantım yoksa, hep eksik kalacağımı duyayım yüreğimden.
Dinlen ki, yüreğimle görüp, yüreğimle işitebileyim.
Dinlen zihnim, dinlen biraz ve sanma ki pasif kalırım topluma ve olmakta olana, bilesin ki tam tersi… İşte o zaman her yönden bakarak değerlendirebilirim galeyana gelmeden.
Dinlen ki, dünyasal kurallardan çıkabileyim ama Varoluşun kurallarını da içselleştirebileyim.
Hani ebediyet yolcusunu uğurlarken getirilen “salavat”ı duyarız bazen bir camiden ve ölüm gerçeğiyle yüzleşir bir tarafımız ve korkarız. Tüm kaybetme korkularımız canlanır birden…
Dinlen ki, diğer tarafı da duyabileyim. Ölümün varoluşa teslimiyet olduğunu ve bu teslimiyeti fiziksel olarak ölmeden de devamlı yaşadığımızı yeniden bileyim.
Dinlen ki, kaybetmeyi sadece kendimde yaşayabileceğimi anlayayım. Kendimi kaybedebileyim Tek Kaynaktan gelen sevgide ve onun bu dünyadaki tüm sevgi yansımalarında ve sevgilide…
O Tek Kaynaktan gelen sevgiden başka neye ve kime sahip olabilirim ki ebediyen?
Dinlen ki, bana öğretilmiş tüm bilgilerini unutabileyim sistemin…Unutabileyim ki özgürleşeyim…Özgürleşeyim ki, Kendim olabileyim
Kendim olabileyim ki, Biz olabileyim
Dinlen ki, “ruhsal” olarak bir boyutta ölerek daha yüksek bir boyutta yeni bir doğuma hazırlanmakta olduğumu bileyim ve buna teslim olabileyim. Bir tarafım kurbanlıktan özgürleşebilsin, bir tarafım kurtarıcılığın yüklerini bırakabilsin. Attığım adımı tamamlayayım, iki ayağım da yere basabilsin korkusuzca. Merkezleneyim.
Merkezlenebileyim ki, gelmekte olanın muhteşemliğini kendime hak görebileyim…
Dinlen ki, bunu tüm hücrelerime nakledebileyim.
El eleyiz, gönül gönüleyiz fark etmesek de,…Ben bunu hak görebileyim ki, HERKES hak görebilsin…
Zihnim, sen görevleri seversin, böyle kodlanmışsın,
şimdi bunu görev edin de…
haydi
dinlen
biraz…
Çok Anlamlandı ben de bu mesaj; yine !!! :)
YanıtlaSilDiyen; Güzel Diyebilmiş de, Okuyan; Sanmasın "Ben Anlamadım" diye....!