Çalışma hayatının ve yaşamın gereklerinin neden olduğu stresten hepimiz etkileniyoruz. Ancak stresin oluşumunda çevre kadar kişinin algılama ve düşünme biçiminin de büyük bir etkisi var. Bu sebeple kişinin stres karşısında kendi bilişsel yapısını daha iyi anlayarak, stres düzeyini denetlemesi ve kendi yaşam kalitesini yükseltmesi de mümkün.
Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Araştırma Merkezi uzmanlarından Dr. Michael Fisch’ in, doktor olarak kendi ve meslakdaşlarının ve hastalarının hayatları üzerindeki gözlemlerine dayalı olarak belirlediği ilkeler can simidi gibi hayatın içinde boğulmayı engelliyor. Dr. Fisch’in 10 ilkeden oluşan reçetesi, yalnız kanserle mücadele eden hastalar ve stres altında çalışan doktorlar için değil, hayatın olumsuzları karşısında daha güçlü olmak isteyen herkes için. İşte Dr. Michael Fisch’in stres ve hayatın olumsuzlukları ile başa çıkma reçetesi:
1. Kendi özgürlük alanınızda seçebilme özgürlüğüne sahip olmaya çalışın: Dr. Fisch’e göre nasıl giyineceğinizden tutun, nasıl çalışıp nasıl yaşayacağınızın başkaları tarafından söylenmesi kişiyi olumsuz etkiliyor. Bu nedenle hayatın olabilen her alanında seçebilme özgürlüğünüzü kullanın.
2. Kendi yeteneklerinizi kullanın: Sevdiğiniz işi yapın. Ya da sevdiğiniz şekilde yapmaya çalışın. Bu şekilde hayattaki en büyük stres kaynaklarından birini doğrudan saf dışı bırakmış oluyorsunuz. Sevdiği işi yapmak kişiye mutluluk ve gurur veriyor.
3. Hayatın her alanında güzel ilişkiler kurun: Gerek iş gerekse özel hayatınızda kuracağınız güzel ilişkiler neticesinde insanlarla aranızda yaşanacak her türlü gerginlik engellenmiş ve bu sayede stres yaşamanıza neden olacak tartışmalara da girmemiş oluyorsunuz.
4. Anlık ihtiyaçlarınızın farkındalığını arttırın: Bu ilke, sürekli farklı ihtiyaçların karşılanmaya çalışıldığı hayatta, o anda asıl neyin önemli olduğunu belirlemek anlamına geliyor. Robot gibi yaşanmaması gerektiğinin altını çizen Dr. Fisch, karnınız aç olduğunda ilk yapmanız gereken şeyin onu doyurmak olduğunu söylüyor.
5. Hayatta sahip olduklarınıza minnettar olun: İşlerin kötüye gittiği bir anda sadece yürüyebildiğiniz veya nefes alabildiğiniz için minnettar olmak sizi olumsuz duygular ve stresten uzaklaştırıp olaylara daha pozitif bakmanızı sağlıyor.
6. Korkularınızdan korkmayın: Hayatta yapmak isteyipte çeşitli korkularınız yüzünden sürekli ertelediğiniz ya da yarım bıraktığınız şeylerin sizi üzmesine izin vermeyin. Dr. Fisch, korkularla başa çıkmak için biraz daha cesaretin yeterli olduğu görüşünde.
7. Değişimin sürekliliğini kabul edin: Evrende her konuda sürekli varolan değişim, evrenle eşzamanlı olarak yaşanmadığında kişinin hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Bunun en basit örneğiyse yaşlandığımızın farkına varıp, kabul etmek.
8. İçinde şefkat ve iyi niyet barındıran bir kafa yapısına sahip olun: İnsanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen en önemli unsurlardan biri bu. Dr. Fisch, iyi niyetle yaklaştığınızda olayların veya karşınızdaki insanların da size karşı iyi niyetli olacağını belirtiyor. Bu nedenle iyi niyet ve şefkat büyük önem taşıyor.
9. Kendinizi güvende hissedin, emniyete alın: Kişiye özel olarak kendinizi güvende nasıl hissedecekseniz o şekilde davranın. Bu durum bazı insanlar için maneviyatın önem kazanması, bazı insanlar için sıcak aile ortamı ve bazıları içinse refah içinde yaşamak şeklinde olabiliyor.
10. Hayatın neresinde fark yaratabileceğinizi bulun: "Benim bir önemim var mı?" sorusuna vereceğiniz cevaplar bu maddenin karşılığını veriyor. Büyük ya da küçük olsun bu soruya verdiğiniz yanıtlar hayatta diğer insanlar arasından hangi özellikleriniz nedeniyle farklı olduğunuzu ve neden özel olduğunuzu anlamanız açısından büyük önem taşıyor.
Dr. Fisch’ in hayatın içinde boğulmayı engelleyen ilkelerinin önem ve sıralaması zamana ve ihtiyaca gore değişiyor. Ancak stres düzeyini düşürme ve yaşam kalitesini yükseltme konsundaki etkileri Dr. Michael Fisch’in kendisinin ve hastalarının hayatından pekçok örnekle kanıtlanmış durumda.
Mustafa Yaşar http://www.pusulaakademi.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder