Tanrı dedi ki:
Konuşuyorum şimdi. Güzel olduğunuzu söylüyorum. Sevgi olduğunuzu söylüyorum. Tüm Yaradılış dahilinde Sadece Bir'in var olduğunu söylüyorum.
Ben, Tanrı, şimdiki zamanda, şimdide konuşuyorum. O sözde geçmiş hakkında konuştuğumda ise amacım sizi teskin etmek ve size daha yüksek bir anlayış kazandırmak. Sözde gelecek denilen şey hakkında konuştuğumda da aynı şey geçerli. Size teselli vermeyi ve daha geniş bir vizyon kazandırmayı arzu ediyorum. Daha geniş bir vizyona sahip olmak bir gerekliliktir. Geniş bir vizyon ise hayal kurmakla başlar.
İstediğiniz hiçbir fazla değildir, isteyebileceğiniz şeyler açısından bir aşırılık söz konusu değildir.
Büyük bir hayaliniz mi var? Bu hayali taşıyın. Pek çok büyük hayaliniz olsun. Sahip çıkın onlara. Koskoca meşe ağaçları küçücük palamutlardan yetişirler. Eğer bu bilinmiyor olsaydı, eğer bilim bunu ispatlamamış olsaydı muhtemelen bu fikre dudak büküyor, alay ediyor olurdunuz. Bu küçücük şey nasıl koca bir ağaç olabilir, değil mi yani? Bunun bir şaka olduğunu düşünebilirdiniz.
Siz hayaller kurunca, hayallere sahip çıkınca gerçekleşir onlar; bunu söylüyorum size. Hayallerinizi yaratın, bazıları bu yaşam dönemi dahilinde gerçekleşecektir. Bazıları da bir başka hayatta belki de bir başkası için gerçekleşecektir. Hayallerin paylaşılması ve başkalarınca da benimsenmesi murad edilir. Hayallerin olmadığı bir insan-yaşamı sürmek tahayyül edilemeyecek denli korkunçtur. Hayaller tüm yürekler için gıdadır.
Çöller tüm o kumlarla, tüm o kumullarla ve rüzgarlarla güzeldir. Sıcaklık ve kuraklık çöllerin kendi güzelliğidir. Lakin vahalar ile çok daha güzeldir onlar, değil mi?
Bırakın hayalleriniz ve hayatınız çöldeki vahalar gibi olsun. Hayalleriniz hayatınıza dair reklamlar gibidir. Büyük bir hayat mı istiyorsunuz? Büyük hayaller kurun. Hayalleriniz kıyıya vuran dalgalar gibi art arda gelsin. Neden olmasın? Hayalleri istememek, onların talebinde olmamak niye? Hayaller sizi ve gerçekleşmeyi, tezahür etmeyi bekliyorlar. Hayalperestler hayal kurar, hayaller de kendilerini gerçekleştirirler. Siz hayalleri birer tohum gibi ekersiniz ve hayaller de kendileri meyve verirler. Bir hayal kendisi ister olmayı; dolayısıyla siz de hayale bir lütuf, bir iyilik olarak onu düşlersiniz. Hayaller gerçekleşmek isterler. Birilerinin onları hayal etmesi gerekir. Bazen de aklınızdan bile geçirmediğiniz, hiç düşünmediğiniz hayaller gerçekleşirler. Ve o zaman da bu gerçekleşen şeyi aslında hep istemiş olduğunuzu fark edersiniz. Hayal etmemiş olduğunuz şeyi hep istemişsinizdir; dolayısıyla hayal edilmemiş hayaller veya bir başka seviyede hayal edilmiş olan hayaller de gerçekleşmektedir ve bunlar sizin için gerçekleşmektedir. Eğer bir hayal gerçekleşirse birisi o hayali kurmuştur. Birisi onun için özlem duymuştur; ki bu kişi o dönemde uygun kelimeleri bile bilmiyor olabilir. O hayalin adını bile bilmiyor, hayali net olarak pek seçemiyor da olabilir. Ama hayalin gerçekleştiğini görmekle kutsanır o ve bunun kendi hayali olduğunu fark eder; bu gerçekleşen onun isimlendirilmemiş hayalidir işte. Bu hayal sizinki de olabilir elbet.
Hayaller tıpkı sihir gibidir ama sihrin kanıtlanmış bir temeli vardır. Sihir gibi görünen şeyin bir mantığı vardır. Hayaller bir sihir meselesi gibi görünebilirler ama hayaller hakikaten gerçekleşirler. Hayallerinize inanın, onlar üzerine bahse girin siz canlarım. Bu akıllıca bir tutumdur. Hatta bilinmeyen hayallerinizin üzerine bile oynayın, onlara inanın siz.
Bunun tam aksi de doğrudur. Neden ödünüz kopuyorsa onu düşünün, bu ödünüzü koparan şey de gerçekleşebilecektir. Ya da gerçekleşmeyecektir o. Büyük hayaller kurarken -hiçbir şey olmasa bile- bunları hayal etmenin keyfini yaşarsınız. Ödünüzü koparan, sizi çok korkutan bir şeyi düşündüğünüzde ise -aslında fiilen sizi korkutan şeyi hayal ediyorsunuzdur burada- bu korkulu rüya, bu korkunç hayal size keyif de mutluluk da vermez. Hazır hayal ediyorken, bari kendinize mutluluk verin, aksini niye yapasınız ki?
Leziz bir tatlıyı yediğinizi hayal edebilirsiniz ve ağzınız sulanır, o tadı, o tatlılığı neredeyse dilinizde hissedersiniz. Muhteşem bir tatlıyı yediğinizi hayal ederken bu yeme düşüncesinden bile haz alırsınız.
Sizin hayalleriniz neler peki? Hayalleriniz olsun. Hayaller kurun, onları düşünün siz.
Çeviren: Engin Zeyno Vural
Copyright © 1999-2007 Heavenletters™
Tanrıya ve kendi yüreklerine daha yakın olmaları için İnsanoğluna yardım eden
Gloria Wendroff, Overseer (Sorumlu yönetici)
The Godwriting™ International Society of Heaven Ministries
703 E. Burlington Avenue, Fairfield, IA 52556
Email angels@heavenletters.org
Ziyaret edin www.heavenletters.org
Kendimi bildim bileli hayal kurarım ve güzel hayaller kurarım, ama hiçbir hayalim gerçekleşmedi... Birileri benle dalga geçiyor sanırım... Ben hayal kurarken birisi de benim hayallerimin gerçekleşmeyip habire hayal kırıklığı yaşamamı hayal etmiş olmasın sakın, şu konuşan Tanrı bana kozmik bir eşek şakası yapıyor olabilir mi acaba...
YanıtlaSilMerhaba Lordofsunshine. Rakım Elkutlu üstad sanırım aşağıdaki şarkıyı senin için bestelemiş.
YanıtlaSilhayal içinde akıp geçti ömrü derbederim.
bakıp, bakıp da o maziye şimdi ah ederim.
ne bir emel, ne ümit var, hayat bu muydu derim.
bakıp, bakıp da o maziye şimdi ah ederim.
Evrende hiç bir şey nedensiz, eylemsiz olmaz iken Tanrı bize habire düşün, hayal et, iste vs. diyor. Kendisi için kolay tabi ol deyince oluyor ama biz başka bir dünyada yaşıyoruz be Tanrım.
Mete
Anadolu'da dendiği gibi, "hay ağzın bal yesin be" Mete Bey... "Onu yapın, bunu yapın, olmuyorsa sebebi sizsiniz vs. vs." gına geldi bana artık... Bu kanal mesajlarının en yenilerinden birinde Illuminati ile ilgili tutuklamaların neredeyse bitmek üzere olduğunu söylemişler... Bunlar herhalde başka bir gezegenden sözediyor olsa gerek, yani bizimkiyle aynı koşullara sahip ve onların dedikleri şeylerin gerçekleşmekte olduğu bir başka yer var sanırım, oraya gidecek mesajlar da yanlışlıkla buraya geliyor olmalı... Tutuklamalar bitmek üzereymiş!!! Yahu ne zaman başladı ki bitiyor bu tutuklamalar... Aha işte şerefsizlerin malum Bilderberg'i gösterişli bir biçimde olağan yıllık toplantısını yapacak gene... Birileri bize masal okuyor veya BBK (biri bizi kandırıyor)... Gerçeği bilsek de bu çileleri çeksek gene bu kadar sinirim bozulmayacak, yani Afrika'daki umutsuz insancıklar gibi, asla değiştiremeyeceğin rezil bir hayat sürüyorsun ve umut hiç yok... Ama bunlar bize habire umut veriyor ve gerisi gelmiyor, işte bu çok siniri bozucu bir durum, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamamak-bilememek çok sinir bozucu... Acıların çocuğu Emrah gibi oldu milyonlarca insan (ben dahil)... "Çare sizsiniz!" palavrası "çaresizsiniz"e dönüyor giderek...
Sil