Tanrı dedi ki:
Tabii ki yalnızca mutluluğu seçebilirsiniz. Neden yapmayasınız ki? Bunu canı gönülden kabul etmiyor, benimseyemiyorsunuz ama Benim sözünü ettiğim mutluluk başınıza gelen olumlu ya da olumsuz şeylerden bağımsız bir şeydir. Benim sözünü ettiğim mutluluk dışarıdan gelen, harici bir şey değildir. Tamam dışarıdan gelen mutluluk da çok hoştur, keyiflidir, çekicidir. Hayırlı, iyi olaylar olarak gördüğünüz şeyleri Tanrı'dan bir mesaj olarak alırsınız. Bunları Tanrı'nın sizi sevdiğine dair bir mesaj olarak kabul edersiniz. Talihsiz olarak gördüğünüz hadiseleri de Tanrı'nın mesajı olarak alırsınız. Bunları Tanrı'nın sizi sevmediğine dair birer mesaj olarak yorumlarsınız. Kendinizi top gibi aşağı yukarı sektirirsiniz böyle.
Halbuki gerçekte Ben sizi her günün, her gecenin her bir anında seviyorum. Bunun hiçbir istisnası yok. Ama bugün meydana gelen bir olay sizi mutlu ediyor bir diğeri ise mutsuz. Sizi mutlu veya mutsuz kılan şey meydana gelen ya da gelmeyen bir hadise değil, bunu iyi biliyorsunuz, fark ediyorsunuz. Sizin düşünceleriniz bunu yapıyor; sizin düşünceleriniz, Benimkiler değil. Benim sevgim düşüncenin ötesindedir. Ama sevgim eğer bir düşünce olsaydı tek düşüncem sevgi olurdu. Sevgi ve onun doğal sonucu olan mutluluk düşüncenin ötesindedir, lakin konu düşünceleriniz olduğunda çaresiz olduğunuzu düşünüyorsunuz siz.
Bugünkü Hakikat dünküyle aynıdır. Hakikat mutluluğunuzun etrafınızda meydana gelen şeylerle sınırlı olmadığıdır. Siz tabii ki öyle olduğunu düşünüyorsunuz. Siz tabii ki mutluluğunuzun sizin dışınızdaki bir şeylere bağlı olduğunu düşünüyorsunuz. Tepki gösteriyorsunuz. Eski anlayışla tepki gösteriyorsunuz. Olup biten şeylere zorluk, sıkıntı, adilik, incinmişlik, acı gibi isimler veriyorsunuz. Ne olup biterse ona bir isim veriyorsunuz. Meydana gelmesine karar verdiğiniz şeye isim takıyorsunuz. Ne düşünüyorsanız ona karşılık veriyorsunuz.
Şayet duyduğunuz yüksek sesin bir silah patlaması olduğunu düşünürseniz bu duruma siz de silahla karşılık verirsiniz. Bu yüksek sesin bir kahkaha patlaması olduğunu düşünürseniz şayet, bu sefer başka şekilde tepki gösterirsiniz. Siz olup bitenlere değil, ne olup bittiğini düşünüyorsanız buna tepki veriyorsunuz. Darılıp hücuma geçmekte, tepki göstermekte bu kadar da tez canlı olmayın. Bunların ötesindeki şeyleri düşünün. Kendiniz için iyi, hayırlı düşünün. Kendinizi sevgili olarak, can olarak bilin.
Kendi hakkınızda ve dünya hakkında iyi düşünmek, olumlu düşünmek kendinize yalan söylemek değildir. Sizi sevdiğimin farkında olmak, bu yönde bir farkındalık taşımak bir yalan değildir. Fakat insan olmanın şartı sanki de korkunç, kötü yalanlara inanmanızmış gibi görünüyor. Kendinizden vazgeçmek, kendinizi yüzüstü bırakmak konusunda aceleci olabilirsiniz. Alınmaktan, gücenmekten, hücuma geçmekten vazgeçmek konusunda aceleci olsanıza.
Sevilmeye değmediğinize inanabilirsiniz; sevgiye, Benim ve/veya herhangi birinin sevgisine layık olmadığınıza inanabilirsiniz. Herkesin sizi ağlatabileceğine inanabilirsiniz. Bu yeterince bir sıklıkla kanıtlanmıştı zaten. Bu sizin düşüncelerinizdir canlarım, sizi ağlatan şey sizin kendi düşüncelerinizdir. Yüzüstü bırakıldığınızı, mahrum, yoksun olduğunuzu size düşünceleriniz söylüyor. Ne düşünüyorsanız ona tepki gösteriyorsunuz. Yeni düşünceler geliştirin, yeni düşünceleri yüreklendirin. Yeni şeyler düşünecek denli gözüpek olun. Bana ayak uydurun, Bana yetişin. Dünyanın hay-huyunun ötesine geçin. Geçmişe yönelik oluşturduğunuz birikintinin ötesine geçin.
Çok ağlıyorsunuz biliyorum. Yanlış anlaşılıyor, yanlış değerlendiriliyorsunuz biliyorum. Evet biliyorum. Olay şu: Size düşen kendiniz hakkında iyi, olumlu düşünmektir; bu sorumluluk sizdedir. Kabul ettiğinizin aksine siz sevgisiniz ve sevgiye layıksınız, Benim sevgimin tamamına sahipsiniz. Değersizlik, önemsizlik yerine bu şekilde düşünün. Size bedbahtlık, mutsuzluk gönderilmiş gibi bir görüntü varsa ortada bunu kendinize mal etmeyin, üzerinize alınmayın. Hakikatin karşısına yalanı, sahte olanı yerleştirmeyin. Sevgiyi hatırlayın. Sevgimi hatırlayın. Olduğunuz sevgiyi hatırlayın. Sevgiyi hatırlayın. Beni hatırlayın. Kendinizi hatırlayın. Hakikati hatırlayın ve onu asla unutmayın.
Çeviren: Engin Zeyno Vural
Copyright © 1999-2007 Heavenletters™
Tanrıya ve kendi yüreklerine daha yakın olmaları için İnsanoğluna yardım eden
Gloria Wendroff, Overseer (Sorumlu yönetici)
The Godwriting™ International Society of Heaven Ministries
703 E. Burlington Avenue, Fairfield, IA 52556
Email angels@heavenletters.org
Ziyaret edin www.heavenletters.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder