2 Eylül 2009 Çarşamba

Evrensel Yasalar - 1

Mevlana bir gün öğrencilerine sorar:

"Meyve mi ağaçtan, yoksa ağaç mı meyveden olur? Diye.

Öğrencilerin her biri farklı bir seçeneğe işaret eder, bir kısmı da klasik meseli hatırlatır.
'Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan' diyerek çözümsüzlüğüne işaret eder problemin.
Söz hakkı tekrardan Mevlana'ya geldiğinde bütün bakışlar ona yönelir. Sınıfta çıt bile çıkmaz.
Mevlana'nın cevabı en temel yasayı bir kez daha hem de çok ince bir dille hatırlatır soluğunu tutmuş dinleyenlere.

"Hiç meyveden muradı olmasaydı, ağacı eker miydi 'bahçıvan'?"

Yasaları hatırlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli olacaktır. O zaman hayatının nasıl dönüştüğünü göreceksin. Onlar, içinde açmak ve büyümek için doğru zamanı bekleyen tohumlardır. İçindeki bu tohumların bahçıvanı da daima seninle, ihtiyacın olan her yardımı yapmaya hazır bekliyor.

Yaşam devinim demektir. Olduğumuz yerde kalmamız imkansızdır. Ya daha yüksek bir bilinç düzeyine doğru evrim geçiririz ya da gerileriz. Evrim bilincin gelişme sürecidir. Seçim bizimdir. Seçmememiz söz konusu değildir. Hiç bir şey seçmemek bile bir seçimdir. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam hiç birimize altın bir tepsi içinde sunulmaz. Evrenle ve kendi doğamızla uyumlu bir yaşam sürdüğümüz ölçüde; sağlığa, mutluluğa, huzura hak kazanırız.
Tohumlar kendi zamanları doğrultusunda tomurcuk verdiğinde cesaretin, sevginin ve anlayışın meyvelerini toplamaya hazır olacaksın.

Kozmik Yasalara inansak da, inanmasak da sonuçlarından kaçamayız. Aynı yer çekimi yasasına inanmadığımızda sonuçlarından kaçamadığımız gibi.

Tüm bu meyvelerin içinde en güçlü olanı sevgi yasasıdır. Yüreğinin bilgeliğiyle bağlantını koparırsan diğer meyveleri de tadamazsın. Sevginin olduğu yerde ise başka şey gerekli değildir. Bu yasalar içinde tutsak halde duran sevgiyi özgürleştirmek için var. Sevgiyi özgür bıraktığında bütünün iyiliği doğrultusunda vereceğin hizmetin yarattığı hazzın olağan üstü tadını da alacaksın.

Yaşama teslim olduğunda huzuru bulacaksın.

Aramaktan vazgeçtiğinde mutluluğu bulacaksın.

Bu yasalara güvendiğinde dünyanın bilgeliğine erişeceksin.

Doğanın yüreğiyle, bağlantını yeniden kurduğunda ruhun yüceliğini hissedeceksin.

DENGE YASASI

ORTA YOLU BULMAK

Nasıl yerçekimi evreni bir arada tutan bir yapıştırıcı ise, denge de evrenin sırlarının kapısını açan anahtardır.

Denge, beden, zihin ve duygularımız, varlığımızın her boyutu için geçerlidir.

Yaptığımız her şeyde, az ya da çok yaptığımızı bize hatırlatır. Yaşam sarkacımız ya da alışkanlıklarımız en uçlara gittiğinde, diğer uca gitmemiz de kaçınılmazdır.

Bir an için insan yaşamının doğal düzeni içinde dengenin önemini düşün. Biz dengenin ürünleriyiz. Bir balık gibi iyi yüzemiyoruz, çitalar kadar hızlı koşamıyoruz, goriller kadar ağır kaldıramıyoruz ama bunların hepsini dengeli bir şekilde yapabiliyoruz.

Her insan bedeni içsel dengenin, içsel barışın özlemini duyar ve bu dengeyle en sağlıklı yaşamı sürdürebilir. Şu anda içinde bu dengeyi hissedebiliyor musun?

HİSSEDİYORSUN DEĞİL Mİ?


Bu dinginlik duygusunu bir referans noktası olarak al; bu senin günlük yaşamındaki dengesizliklerinin farkındalığını artıracak ve dengesizliğe toleransını azaltacaktır.
Nasıl Olacak? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Gevşemenin nasıl bir duygu olduğunu bilmeyen gergin insanlara 'gevşe' denildiğinde gevşeyemeyeceklerdir. Ama bir kez olsun derin gevşeme yaşadıklarında bir referans noktası oluşur. Ondan sonda gergin olduklarını daha kolay anlayabilirler ve gerginliklerinden kurtulmak için ne yapacaklarını bilirler.
Sen de gerçek dengenin nasıl hissedildiğini bildiğinde hayatının her alanında nerelerde dengesiz olduğunun farkında olmaya başlarsın. Bu sana içindeki denge merkezine dönmek için otomatik sinyal olarak hizmet eder. Denge yasasını dengesizliklerinin farkında olarak uygularsın.

NASIL, ÇOK BASİT GÖRÜNÜYOR DEĞİL Mİ?

Çok basit ama her zaman kolay değil. Çünkü alışkın olduğun fiziksel ve duygusal dengesizlik ne kadar uçta olursa olsun sana normal gelecektir. Çoğu insanın 'nevroz' dediği şey bir düşüncenin, duygunun, dürtünün ve davranışın dengesizliği ve abartılmış halidir. Bu yüzden gerçek dengeye ulaşmak başlangıçta gerçek dışı yada garip gelebilir.

O ZAMAN GERÇEK DENGEYİ BULABİLMEK İÇİN NE YAPMALIYIM?

İçindeki o dingin göle, o sakin göle dön.

Bak. Dinle! Beslenme, egzersiz, iş ve iletişim alanlarında çok fazla ya da çok az yaparsan bedeninde dalgalar oluşur. Yaşamında ya da bedeninde oluşan bu dalgalara dikkat et.
DÜNYANIN BU GİDİŞATI İÇİNDE TÜM ENERJİMİ İÇİME DÖNMEK VE HUZUR BULMAYA ÇALIŞMAK İÇİN HARCAMAK BENCİLCE OLMAZ MI?

Çoğu insan 'Ben merkez'li olmakla 'bencilliği' karıştırıyor.

Ama bir kez kendi dengeni bulduğunda iç huzurunu ve gerçek gücünü de bulacaksın. Bu da yaşamında ve dünyada gerçek bir farklılık yaratacaktır.

Arzular ve bağlılıklar seni ileriye çeker. Korku, kaçış ve tepkisellikler ise geriye. Her türlü uçları hatta herhangi bir konuda katı bir tutum dengeni bozar ve konuyu her açıdan görmeni engeller. Anlıyor musun?

Tüm yasalar gibi Denge Yasası bir felsefe değil tüm pratik yönleriyle yaşamın ta kendisidir.

"Denge nefesle başlar"

Nefes almak ve vermek yaşamın primal ritmidir. Nefes alarak ilham ve enerji dolarsın, nefes vererek rahatlarsın. Her nefes bir doğum ve ölümdür.

Şimdi nefesini hisset!

Nefes ritminin nasıl ve ne zaman dengesiz olduğuna dikkat et. Duygularının da nefesinle paralellik gösterdiğinin farkında olacaksın.

Kızgınlık hissettiğinde bu duygunu olduğu gibi kabul et ve nefesini dengele. Acı hissettiğinde acını kucakla ve nefesini dengele. Korku hissettiğinde korkuna saygı göster ve derin nefes alarak nefesini dengele.

Nefes verdiğinde veriyorsun; nefes aldığında alıyorsun. Eğer verdiğinden daha çok alıyorsan karşılık verme ihtiyacının dengesizliğini ve ilişkilerinin bir türlü tamamlanamadığını hissedersin. Eğer verdiğin aldığından daha fazlaysa kendini tükenmiş hissedersin ve bir süre sonra verecek bir şeyin de kalmaz."

ŞİMDİ DİYEBİLİRSİNİZ Kİ TÜM AZİZLER VE BİLGELER ÇOK VERDİKLERİ HALDE ÇOK AZ ALMIYORLAR MI? BU BİZE YILLARDIR HEP BÖYLE ÖĞRETİLDİ.?

Öyle görünüyor. Ama bu insanlar haz, sevgi ve şükran duygusunu bollukla yaşıyorlar.

Denge Yasası sevgi ve cömertlik ruhuyla özgürce veren insanların bolluk bilinciyle yaşadıklarının garantisini de veriyor.

Bu senin hazırlık safhan.

Yaşamının her alanında dengeyi bul. Bu yasaya gereken önemi ver ve bilgelerin ayak izlerini takip et. İnsanlık deneyimini gözlemle. Alışkanlıkların uç noktaları stres yarattığı için daima dengeye dön. Davranışların ve sözlerin tıpkı değişen mevsimler gibi yumuşakça geçimler yapsın.

Ancak içsel dengeyle mutluluğu ve huzuru bulabilirsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder