B E K L E N T İ Y A S A S I
|
REALİTEMİZİ GENİŞLETMEK
Enerji düşünceyi takip eder.
Hayal edebildiğimizin ötesine değil, ona doğru gideriz. İnandığımız,
beklediğimiz, umut ettiğimiz şeyler deneyimlerimizi yaratır ve renklendirir.
Mümkün olabileceğini gördüğümüz en derin inançlarımızı genişleterek, yaşam
deneyimimizi değiştirebiliriz.
Yaşamımız; yaşadıklarımızın değil beklentilerimizin ürünüdür. Çünkü ‘O’
yaşadıklarımızla değil, beklentilerimizle şekillenir.
"Anda ol" dediğimi hatırla. İstiyorsan daha sonra endişe edecek
bol zamanın olur.
Bu dünyada herhangi bir şey ortaya çıkmadan önce, birisinin düşüncesinde ya
da hayalinde var olur. Düşüncelerin, dünyayı gördüğün pencereleri renklendirir;
inançların deneyimlerinin yapı taşlarını oluşturur. Bir başka deyişle, her
olumlu düşünce bir duadır ve her dua yanıt alır.
Yüzeysel inançlarının etkisi çok azdır. İnandığını sandığın şey değil,
derinden inandıklarının gücü, realiteni oluşturur.
Bu aynı eski bir hikayede olanlar gibidir.
Hapishanede olan iki adam parmaklıklarından bakıyor. Biri çamuru görüyor,
diğeri gökyüzünü.
İşte hikayedeki gibi sen de: Nereye bakmayı seçersen onu görürsün.
Nereye baktığın da ne görmeyi beklediğine bağlı.
Örneğin, 'insanlara güvenilmez' diye bir inancın varsa, dünyayı bu
inancının filtresinden görürsün. Ve inancını destekleyen bir çok kanıt da
bulursun.
İnançların davranışlarını ve duygularını etkileyen içsel süreci harekete
geçirir.
Ve devamında inançların yaptığın seçimleri, gittiğin yönü hatta arkadaş ve
düşman seçimini ve de kaderini etkiler.
Mücadelen, seni engelleyen negatif inançların üstesinden gelmek olmalı. Önüne
boş bir kağıt al ve problemini, o anki sorununu en üste yaz.
İlk yapman gereken dikkatini problemin üstünde toplamak olmalı. Şüphelerin
ve güvensizliğin ruhunu, dikkatini ve gücünü çalarken "yapabilirim,
yapabilirim" diye tekrarlamak yeterli değildir. Negatif beklentilerini
açığa çıkarmalısın. Onları bilinçli olarak farkındalığının ışığında görmeye
başladığında ne olduklarını da netçe görebilirsin.
Hadi, ciğerlerinin var gücüyle şüphelerini haykır!
Kendini gerçekten aptal gibi hissetsen bile lütfen söylediğimi yap. Neden
olmayacağına, neden yapamayacağına, neden başaramayacağına, neden, neden,
neden…. dair aklına gelen tüm nedenleri haykır.
Ve sonra tüm şüphelerini önündeki kağıda alt alta yaz ve
sırala.
‘Şimdi’ , bak ve şu beklentini oluştur: “…….
Kolaylıkla yapıyorum.”
Ve çok ilginç bir şey oldu değil mi?. En ufak bir şüphe duymuyorsun.
Söylediğin gerçekti. Bir gerçeği dile getiriyordun.
Söylediklerine tümüyle inanıyordun ve hissediyordun! Gerçek
buydu. Kağıttaki soruna bakarken senden ona doğru uzanan bir enerji hissetmiş
olmalısın. İnancının enerjiyi takip ederek hedefi bulacağını biliyordun.
Ayağa kalk, dengeni bul. Sen, problemin ve sezgilerinden başka bir
şey kalmasın. Devamlı kullandığın yumruğunu yavaş, yavaş sık. Bir anda "sen"
de yok olur sadece bir yumruk olursun. O anda derin bir nefes alıp yumruğunu
hızla yukarı kaldır. Yapabilme Enerjin ışıktan bile hızıyla uçuyor,
problemin onu bir mıknatıs gibi çekiyordu.
Yumruğun tam yukarıya kalktığında, senin de içinde bir şeyler değişti.
Artık Beklenti Yasasını anladın… “…..Yapabilmek için, yapabileceğine
inanmalıydın. Gerçekten bunu bilmelisin. Bir şeye yüreğinden inandığında ve
kesinlikle bilme duygusunu hissettiğinde o gerçekleşiyordu.
Yumruğunu kaldırmadan önce zihninde yapabileceğini gördün.
Günlük yaşamında zihninde pozitif imgeler, olumlu koşullar, başarılı
sonuçlar yaratırsan bunlar derin zihnin tarafından gerçek olarak algılanır. Ve
derin zihnin bu deneyimler doğrultusunda hayatına benzer deneyimleri çeker.
Beklenti Yasası sana imgeleme ve yarattığın beklentilerle yaşamını
şekillendirme gücünün kendi içinde olduğunu hatırlatır. Şüphelerini yüksek
sesle dile getirdiğinde onların kökünü derin zihninden çıkartmış olursun.
Şüpheler farkındalığın ışığında kaybolur.
YA UÇABİLECEĞİM BEKLENTİSİNİ YARATMAK İSTERSEM, YİNE AYNI METODU
UYGULAYABİLİR MİYİM? SORUSU IŞIK HIZIYLA GELDİ DİLİNİN UCUNA DEĞİL Mİ?
Heyecanını köreltmek istemem. Ama Dünyanın da tabi olduğu Kozmik Yasalar
insan inançlarının üstünde yer alır. İnansan da inanmasan da yerçekimi yasası
işler.
Yani tüm şüphelerimden arınsam bile yine uçamaz mıyım? Deme sakın.
"Uçabilirsin!"
"Gökyüzüne yükselebilir, uzayda gezinebilir, aya konabilirsin.
İnsanlığın 'imkansız'ı gerçekleştirebilmesi ve uçabilmesi için ‘devasa
boyutta şüpheleri’ ve 'bilimsel gerçekleri' aşması gerekir.
Kozmik Yasalarda inançlarımızdan başka sınır yoktur. Bireyler ve tür olarak
geleceğimiz, Beklenti Yasasını anlama ve uygulama yeteneğimizi de
yansıtacaktır.
Beklenti Yasası eski inançlarımızı ve varsayımlarımızı gözden geçirmenin
önemini vurgular. Ancak bunu yaparak bizi engelleyen inançlarımızı, bilinçli
olarak yenileriyle değiştirebiliriz.
Bu yeni inancı destekleyen hiçbir kanıt henüz ortada yoksa bile yine de
inan! Beklenti kanıtı yaratacaktır.
İnançlarını aşman gerektiğini bilmene rağmen, günlük gazeteleri okuduğunda
bazen depresyon hissedebilirsin. Çevre sorunları, istenmeyen çocuklar, savaşlar
ve açgözlülüğün yarattığı sorunları gördükçe insanlık için umudumu
yitiriyormuşsun gibi gelebilir bazen. Çünkü doğruyu bilmekle, yapmak aynı
şey değil.
Onun için umut etme, inan!.. Problemler var. Yardıma
acilen ihtiyaç duyulan problemler olsa da, olumlu sonuçlara ve insan
potansiyelinin zenginliğine odaklanmalıyız. Beklenti Yasası odaklandığın
şeyin büyüdüğünü söyler. Sorunlarla savaşmak, sorunlara odaklanmak demektir.
Odaklandığın şey enerjiyi çeker. Bu nedenle çözümlere odaklan, problemlere
değil.
Eski simyacılar gibi şüpheyi güvene, korkuyu cesarete dönüştürebilirsin.
Yeni beklentiler, yeni seçimleri getirir. Olmak istediğin yeni beklentini düşle
ve kesinlikle olacağını bil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder