9 Eylül 2009 Çarşamba

Evrensel Yasalar - 3

SÜREÇ YASASI

HAYATI ADIM ADIM YAŞAMAK

Süreç, her seyahatin küçük adımlarıdır.

Adım adım her amaca ulaşılır.

Süreç, zamanı aşar, sabrı öğretir.

Dikkatli bir hazırlanmanın sağlam temelini oluşturur.

Bu da ortaya çıkmayı bekleyen potansiyelimize güvenmeyi sağlar.

Çıktığın bir yolculukta virajlı bir yoldan döne döne arabanla bir yamacı tırmandığında ya da katıldığın bir doğa yürüyüşünde bir patikadan dağın zirvesine doğru yürürken, dağ yolunun yaşamı nasıl da yansıttığına dikkat ettin mi? Her an amacına doğru nasıl yol aldığını görüyor musun?

Bakıldığında zirve hiç de yakın görünmeyebilir. Yolcu sadece yolculuğun sonuna odaklanırsa eğer, son daima uzakta görünür. Bu da çoğu insanın yolculuktan vazgeçmesine ya da yol dikleştikçe ve karşısına engeller dikildikçe yoldan geri dönmesine neden olur.

Her yolculuk ilk adımla başlar. Ama gideceğimiz yere ulaşmak için ikinci, üçüncü ve gerekli olan tüm adımları atmak zorundayız.

Süreç Yasası, amacımız ne kadar büyük olursa olsun adım, adım emin adımlarla hedefimize ulaşabileceğimizin teminatıdır.

Bu bilinen bir şeydir hem de tamamı ile bilinen bir şeydir. İşte bu yüzden çoğu insan yasayı görmez. Küçük adımlar atarak hemen hemen her amacımıza ulaşabiliriz.

Kanyonu iki hamlede geçemezsin. Ama adım, adım geçmeye hazırlanabilirsin.


BU YASANIN HAYATIN HER ALANINDA NASIL İŞLEDİĞİNİ GÖREBİLİYORSUN DEĞİL Mİ?

Herhangi bir görevi üstesinden gelebileceğin küçük adımlar dizisi olarak gördüğünde başarı duygusu için görevin tamamlanmasını beklemek zorunda kalmazsın. Adım adım küçük başarılar dizisi yaratabilirsin.

Bir süreçte yolu oluşturan adımları; tek tek atmak yerine basamakları atlayarak geçebileceğini düşünürsen eninde sonunda düşersin.

Bu süreç nehri geçmek içinse eğer bil ki orada da ıslanırsın.

Doğa ne harika bir okul! Derslerini hep ne de doğru zamanda veriyor.

SİZCE BUNUN ANLAMI NE?

Gözlerini aç!

Senin yolun ya da bir başka deyişle amaçlarına doğru giden yol genellikle kırmızı halıyla mı kaplı?

“Hayır, daha çok bataklığa benziyor” dediğinizi duyuyorum…

Evet. Değerli amaçlar çabayı, riski ve özveriyi gerektirir. Korkularının ve şüphelerinin üzerine gitmen gerekir. İçsel kaynaklarını kullanman ve her adımda öncesinden daha 'çok' olman gerekir. Her yeni mücadele bir teşvik olarak hizmet görür. Hevesinin kırıldığını hissedersin ama rahatsızlığının, sıkıntının ve çaresizliğinin üstesinden geldiğinde yepyeni bir güçle donanmış olduğunu görürsün.

Seni hayatın çamurlu yollarından çekip çıkaran şey, sana amacının peşinde gitmeye karar verdiren ilham ve vizyondur. Bu vizyon seni bir mıknatıs gibi kirin, çamurun içinden çeker çıkarır.

Herhangi bir süreci başlatmak için atılacak ilk adım kendine uygun bir amaç belirlemek ve bir yön yaratmaktır.

Biliyorum bu her zaman kolay olmuyor. Hangi amacın peşinden gideceğine karar vermek hiç de kolay değil.

Amacının ne olduğunu; yüce bir ilhamın gelmesini, kesin bir garantinin olmasını, mistik bir vizyonu ya da Tanrı'nın sesini duymayı bekleyerek keşfedemezsin. Düşüncelerini tartıp biçerek, yolunun ne olduğu konusunda şüpheye düşerek veya başkalarının sana ne yapman ya da yapmaman gerektiğini söylemesini bekleyerek amacının ne olduğuna karar veremezsin.

Seni çeken, sana heyecan ya da ilham veren şeyin peşinden git. Yüreğinin götürdüğü yere git.

Kendini bir amaca adamak için gereken çaba ve özveriye neyin değeceğini kendine sor.

Unutmayın, uzak geleceğe ait büyük rüyalar, taşıması ağır bir yüktür. En iyi amaçlar gelecek hafta, ertesi gün, bir saat sonra ya da bir sonraki adımda gerçekleştirebileceğin amaçlardır. Kendine birçok küçük başarılara yol açan bir süreç yarat.

PEKİ ŞÖHRETİ BİR GECEDE YAKALAMIŞ GÖRÜNEN İNSANLAR İÇİN NE DİYORSUN,ONLARIN SÜREÇLERİ NEREDE? DİYE SORUNUZ HAZIR DEĞİL Mİ?

Her gerçek başarı, bir evi inşa etmek gibidir. Önce sağlam bir temel atılır sonra sabırla evi tamamlamak için gerekenleri yaparsın. Bazı evler ya da kariyerler çabucak inşa edilebilir ama sağlam temeller üzerine oturmazlar. Görünüşleri güzeldir ama dayanıklı değildir.

Bir gecede oluşan başarıların bazılarına yakından baktığında on sene gibi bir hazırlık sürecinden geçtiğini de görürsün.

Düşün!. On yılda her şeyi başarabilirsin. Bir doktor ya da bilim insanı olabilirsin. Bir sporda, oyunda üstün yetenekler geliştirebilirsin. Herhangi bir konunun uzmanı olabilirsin. Zengin olabilirsin, bedenini istediğin gibi geliştirebilirsin.

Yine de on yıl çok uzun zaman gibi geliyor değil mi? Geleceğe doğru bakarsan, evet ama geriye baktığında göz açıp kapayana kadar asırların geçmiş olduğunu görürsün.

Böyle düşünüp süreç yasasını kavradığında, tıpkı bir küçük kozalağın devasa bir çam ağacını oluşturduğu gibi, tıpkı bir nehrin sabırla taşı oyarak bir kanyon yaratması gibi, tıpkı küçücük bir bebekken yetişkin bir insana dönüştüğün gibi, istediğin her şeyi adım adım gerçekleştirebilirsin ve gerçekleştireceksin.

ÇOK KESİN KONUŞUYORSUN, NASIL BU KADAR EMİN OLABİLİRSİN? BAZEN, ADIM ADIM YOL ALINSA BİLE YİNE BAŞARISIZ OLUNABİLİR DİYORSUNUZ DEĞİL Mİ?

Bu dünyada çok az şey kesindir. Ama insanlar nadiren başarısız olurlar; sadece çaba göstermekten vazgeçerler.

Kalıcı değişim birkaç dramatik an içinde değil, an be an, gün be gün oluşur. Zaman geçtikçe her süreç onarımı da gerektirir. Mutluluğa giden yol daima onarım altındadır. Doğruyu bulana kadar adım adım hayatı yaşa. Daha sonra yapabileceğin şeyleri bir kenara ayır.

Sabır ve disiplin güç birliği yaptığında, amacını gerçekleştirecek gayreti de göstermek kolaylaşır.

Coşkulu ve istekli olmak hızını belirler ama seni amacına ulaştıran şey gösterdiğin gayrettir.

Herhangi bir hedefe giden kapıları açan anahtarlar; süreç, sabır ve gayrettir. Ödül yalnızca sürecin sonunda bekleyen değildir, sürecin kendisi de bir ödüldür.

Kendini bir amacına ulaştığın anda gözlemişsen; aynı tırmandığın dağın zirvesine ulaştığında zirvede ayakta dururken aşağıdaki manzaranın büyüleyici güzelliğinden kendini alamadığın gibi bu başarının hazzını yaşarken bulursun.

Bir amaca ulaştığında, bir başka amaç yaratırsın; yolculuk asla bitmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder