31 Ağustos 2011 Çarşamba

Ruhun Sesi Çağırıyor - Başmelek Mikail'in Eylül 2011 Mesajı

Sevgili üstatlar, Tanrı Bilincinin Işık Hücreleri fiziksel yapınıza çok daha derin nüfuz ederken, DNA’nızı çevreleyen Işık zarları çözünmeye başlıyor. Bu Alt – Evrenin parçası olarak, DNA ipliklerinin aktivasyonunun bir seferde ikişerli olarak gerçekleşmesi için bu, Adem/Havva Kadmon Işık Beden mavikopyasına programlandı. DNA iplikleri farklı boyut seviyelerine uyumludur. Şu anda fiziksel bedeninizde mevcut ve aktif olan iki iplik birinci, ikinci ve üçüncü boyut seviyelerine uyumludur. Daha önce söylediğimiz gibi, sizler düşük boyutların yoğunluğuna battıkça, DNA iplikleriniz ikişer ikişer Işık zarlarıyla örtüldü ve Sizler Işığın yüksek boyutlarına geri gidiş yolculuğunuza başlamaya hazır oluncaya kadar ihtiyaç olarak saklandı.

Birinci, ikinci ve üçüncü boyutlar: DNA’nın İki İpliği

Dördüncü ve beşinci boyutlar: DNA’nın Dört İpliği

Altıncı ve yedinci boyutlar: DNA’nın Altı İpliği

Sekizinci ve dokuzuncu boyutlar: DNA’nın Sekiz İpliği

Onuncu ve onbirinci boyutlar: DNA’nın On İpliği

Onikinci boyut: DNA’nın On İki İpliği

Kontrol / Control

Başkalarını kontrol etmeye çalışmak, onlara hükmetmeye, hizaya getirmeye çalışmak daha fazla kontrolü hayatınıza çekmekten öte bir işe yaramayacaktır. Başka insanların davranış biçimlerini etkileyerek, istediğiniz hale getirmeye çalışarak kendinizi iyi hissetme içgüdüsü aslında gayet anlaşılabilir bir şey. Ama şunu da anlamalısınız ki onları hizaya getiremeyeceğiniz gibi, onlar gibi bir çok insanı da hayatınıza çekeceksiniz. İstediğiniz noktaya asla kontrol ile ya da istemediğiniz şeyleri/insanları hayatınızdan çıkararak ulaşamazsınız.


Attempting to Control Others Attracts More to Be Controlled... It is easy to understand how you would come to the conclusion that your path to feeling good is through influencing or controlling the behavior of others. But as you attempt to control them (through influence or coercion), you discover that not only can you not contain them - but your attention to them brings more like them into your experience. You simply cannot get to where you want to be by controlling or eliminating the unwanted.



The Awakening | 2011 | Final Version | Full Length Documentary


24 Ağustos 2011 Çarşamba

Hiçbir şey beni durduramaz! Çok kararlıyım! Sorunları avantajlara çeviririm! Diğer insanların hiçbir şans görmediği durumlarda bile çözümler bulurum! İstediğim her şeyi başarabileceğimi biliyorum ve olumsuz herhangi bir şeyin beni engellemesine veya yolumda durmasına izin vermeyi reddediyorum ! Tüm olumsuz kişi olay ve durumları reddediyorum.

Duanın Sırrı

Herhangi bir şey istemeyin. Asla. İsteğiniz önceden yanıtlandığı için teşekkür edin. Duanın tezahür edici gücü sadece Kutsal Anda, Şimdide gerçekleşir. Eğer gelecekteki bir şey için dua ederseniz, o gelecekte olacaktır. Ve şimdi bir şeyler istemek, hala çaresizlik yerinden, yoksunluğu kabul etme yerinden işlemektir. Bir şeyler istemek ona sahip olmadığınız anlamına gelir. Ve sizin de ...tanrı olduğunuzu size söylüyorum kardeşlerim. Yaşamınızda dualarınızı tezahür ettirmek için gereksinim duyduğunuz her şeye sahipsiniz. Ve duanın besleyicisi duanızın zaten önceden yanıtlandığı imanında, mutlak güvenindedir. Hatırlayın, geçmiş ve geleceğin eşzamanlı olarak var olduğu bir Evrende, kalbinizin tüm arzularını zaten tezahür ettirdiğiniz bir gelecek zaten önceden mevcuttur. Tüm yaptığınız zaten önceden var olanı şimdiki realitenize çağırmaktır. Zihinden değil, asla egodan değil, daima kalpten dua edin. Duanızı hissedin. Onu koklayın, tadına varın, dokunun, işitin – onu gerçek yapın. Ve son olarak, duanızın tezahürü için teşekkür ettiğinizde ve onu gerçek yaptığınızda, o zaman ona eklenti yapmadan/bağlanmadan salıverin, ayrıntıları ele alması için Evrene bırakın. Duanızı, sizin görebileceğinizden daha fazlasını gören ormanın yükseklerindeki kartala verin. Ve daima şükran ve alçakgönüllülük yerinden dua edin, çünkü güç sizin içinizde olsa bile, o ayrıca sizin dışınızdadır da, ve eylemleriniz ve dualarınız başkalarını etkiler. Duanız, sadece sizin için değil, herkesin en yüksek hayrına yanıtlandığı için teşekkür edin. Sonra gücün çok daha derin deposuna ulaşırsınız.

DUANIN SIRRI – 2

Tanrı’dan bir armağan olarak kabul ettiğiniz şey için sözel olarak teşekkür edin – iki insan arasındaki genel bir diyalog ve yüksek sesle yapılmalı.

Tüm durumlarda yüksek sesle dua etmek daha iyidir.

Dua özel olarak hitap edildiği sürece, bireysel dua zihinden yapılabilir. Eğer Tanrı’ya ise, onu Tanrı’ya hitap edin.

Aradığınız şey, önceden tezahür etmiştir, verilen şey için teşekkür edin.

12 Ağustos 2011 Cuma

Acı sana mutluluğun veremeyeceği bir çok şey sunar...

Acı sana mutluluğun veremeyeceği birçok şey sunar. Aslında mutluluk birçok şeyi elinden alır. Mutluluk, şimdiye kadar her ne elde etmişsen, her kim olmuşsan hepsini elinden alır; mutluluk seni yok eder! Acı egonu besler, mutluluk ise kısaca egosuz olma halidir.

Sorun burada yatıyor, tam bu noktada düğümleniyor. Mutlu olmak insanlara bu yüzden bu kadar zor geliyor. Bu yüzden dünyada milyonlarca insa...n sefalet içinde yaşamayı seçiyor. Bu sana çok ama çok billurlaşmış bir ego kazandırır. Acı çekiyorsan varsın. Mutluysan, yoksun. Acı içindeyken billurlaşma, mutluluk içindeyken buharlaşma.

Bu anlaşıldığında her şey son derece berraklaşacaktır. Acı seni özel yapar. Mutluluk ise evrensel bir olgudur ve özel hiçbir tarafı yoktur. Ağaçlar mutludur, hayvanlar, kuşlar mutludur. Varoluş, insan dışında tümüyle mutludur. Acı çekmek insanı özel, sıradışı kılar.

Acı, insanların dikkatini çekmeni sağlar. Acı içinde olduğunda insanlar seninle ilgilenir, şefkat ve sevgi gösterir. Herkes sana bakmaya başlar. Kim acı çeken birini incitmek ister? Acı içindeki birini kim kıskanır, kim ona düşmanlık besler? Bu fazla gaddarca olurdu.

Acı çeken biri sevgi ve şefkat görür, ona bakılır. Acıya yapılan yatırım büyüktür. Karısı acı içinde olmadığında kocası onu unutuverir. Ama acı çekiyorsa onu ihmal edemez. Eğer koca acı çekiyorsa, tüm ailenin, karısı ve çocuklarının etrafını sarıp, onun için endişelenmesi onu son derece rahatlatır. Kişi böyle durumlarda yalnız olmadığını, bir ailesi, dostları olduğunu hisseder.

Hasta veya bunalımda olduğunda, acı içinde olduğunda dostların seni ziyaret etmeye, teselli edip, rahatlatmaya gelir. Mutlu olduğunda ise aynı dostlar seni kıskanmaya başlar. Gerçekten mutlu olduğunda, tüm dünyanın sana karşı cephe aldığını göreceksin.