29 Mayıs 2012 Salı

Ya sırtınızdaki yükleri Tanrı’ya teslim etseydiniz

Tanrı dedi ki:

Sorunları, dertleri Bana bırakabilseydiniz bir. Bu kadar sıkı tutunduğunuz, ciddiye aldığınız şeyleri Bana bırakabilseydiniz. Bunu bir yapabilseydiniz, ne olurdu sanki?

Sırtınızdan nasıl da bir ağırlık kalkmış olurdu. Nasıl da rahatlardınız. Tüm o yüklerinizi Bana bıraktığınızda nasıl da bir rahatlama hissederdiniz. Kapıma bırakın onları ya da ayaklarıma bırakın. Benim için birer hiçtir tüm bunlar. Sizin içinse her şey. Yüklerin hepsi taşıdığınız ağırlıklardır. Taşımayın onları. Buna mecbur değilsiniz.

Onlar yokmuş gibi yapın demiyorum burada. Sırtınızdaki o ağır yük çantasını indirin diyorum size. O çantayı indirin. Onu oraya buraya taşımak hiçbir amaca hizmet etmez, hiçbir şeyi çözmez. Yüklerinizi sırtınızdan indirince azalıp ortadan kalkar onlar. En azından siz kendinizi daha hafif hissedersiniz.

Size emanetlermiş gibi bunları oraya buraya taşımaya sizi sevk eden nedir? Bunun ne faydası vardır? Sadece üzerinizde ağırlık yapıyor, yük oluşturuyorlar halbuki. Başınızı eğip, omuzlarınızı aşağı düşürüyorlar. Dertlerinizi, sorunlarınızı silkelemek duruşunuzu da düzeltecektir. Şimdi düzeltin onu.

Gözüpek kelimesi çok güzel bir kelimedir. Yüklerinizi beraberinizde taşıdığınız zaman böyle olmazsınız. Yüklerinizi indirin ki gözüpek olasınız. Gözüpek olmamak niye? Zorlukların, sıkıntıların ayağınıza ket vurması gerekmez.

Size yük olan meseleyi nasıl çözeceğinizi bilmiyorsanız şayet niye sırtınızda, yanınızda taşıyasınız ki? Onu her yere götürmek niye? Sıkıntılarınızı aşağı indirin, yere bırakın onları.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Hayal edin, hayal edin, hayal edin

Tanrı dedi ki:

Konuşuyorum şimdi. Güzel olduğunuzu söylüyorum. Sevgi olduğunuzu söylüyorum. Tüm Yaradılış dahilinde Sadece Bir'in var olduğunu söylüyorum.

Ben, Tanrı, şimdiki zamanda, şimdide konuşuyorum. O sözde geçmiş hakkında konuştuğumda ise amacım sizi teskin etmek ve size daha yüksek bir anlayış kazandırmak. Sözde gelecek denilen şey hakkında konuştuğumda da aynı şey geçerli. Size teselli vermeyi ve daha geniş bir vizyon kazandırmayı arzu ediyorum. Daha geniş bir vizyona sahip olmak bir gerekliliktir. Geniş bir vizyon ise hayal kurmakla başlar.

İstediğiniz hiçbir fazla değildir, isteyebileceğiniz şeyler açısından bir aşırılık söz konusu değildir.

Büyük bir hayaliniz mi var? Bu hayali taşıyın. Pek çok büyük hayaliniz olsun. Sahip çıkın onlara. Koskoca meşe ağaçları küçücük palamutlardan yetişirler. Eğer bu bilinmiyor olsaydı, eğer bilim bunu ispatlamamış olsaydı muhtemelen bu fikre dudak büküyor, alay ediyor olurdunuz. Bu küçücük şey nasıl koca bir ağaç olabilir, değil mi yani? Bunun bir şaka olduğunu düşünebilirdiniz.

Siz hayaller kurunca, hayallere sahip çıkınca gerçekleşir onlar; bunu söylüyorum size. Hayallerinizi yaratın, bazıları bu yaşam dönemi dahilinde gerçekleşecektir. Bazıları da bir başka hayatta belki de bir başkası için gerçekleşecektir. Hayallerin paylaşılması ve başkalarınca da benimsenmesi murad edilir. Hayallerin olmadığı bir insan-yaşamı sürmek tahayyül edilemeyecek denli korkunçtur. Hayaller tüm yürekler için gıdadır.

27 Mayıs 2012 Pazar

Gün İçinde Birkaç Kez Yüksek Alemlerden Gelen Rehberliğe Kulak Verin ve Laura’dan Bir Soru

Tanrı’dan ve Sfhs’den Laura’ya Mesaj – 26 Mayıs 2012 – Gün İçinde Birkaç Kez Yüksek Alemlerden Gelen Rehberliğe Kulak Verin ve Laura’dan Bir Soru

Tanrı: Bugün, sizlere gelecek günler ve olaylarla ilgili yeni bilgiler ulaştırmak için buradayız. Birçoğunuz tüm inanç sisteminizin sorgulandığını göreceksiniz, bu, sizin deyiminizle dünyayı başınıza yıkacak bir olay olmayacak. Ama artık, içinizde daha üstün bir varlık, eski bilgilere hakim ve sizin yüksekleri hisseden merkezinizle bağlantıda olan bir varlık var.

Artık ışıkta olmayan ve yükselişinize hizmet etmeyen her şey yavaş yavaş kaybolacak ve sizi çevreleyen dünyayı terk edecek. Bundan sonra, her geçen gün sizinle aynı frekansta titreşen daha fazla insan bulacaksınız, aranızdaki bağ ve iletişim binlerce yıldır sürüyor ve doğal olarak dualitedeki bu son enkarnasyonda, tüm dünyaya ve dünyadaki yaşam formlarının yükselişine yardımcı olmak için sevdiklerinizle yeniden buluşacaksınız.

Çoklarınız gelecek günlerde büyük bir direniş deneyimleyecek, sorgulamayı istediğiniz her yeni bilgi ile biraz zaman geçirmenizi tavsiye ediyoruz, kendi araştırmanızı yapmanızı ve yeni bilgiler için kendi yüksek benliğinizin rehberliğini dinlemenizi tavsiye ediyoruz. Bu mesajı okuyanlar olarak hepiniz, içsel temizliğiniz için gerekli olan ruhsal çalışmalarınızın yanı sıra, kendi Yüksek Benliğiniz ve rehberleriniz aracılığı ile bizim mesajlarımıza yönlendirildiniz

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Yalınayaklar Hareketi



Son zamanlarda bu kadar çok etkilendiğim bir hikaye olmamıştı. Gözlerimden yaşlar istemsiz akarak seyrettim. Köy Enstitüleri geldi aklıma. Neyse, geriye bakarsak ileriye adım atamayız ama dünyada güzel şeyler oluyor, oluyor işte. Sevgili Emre Güney'e teşekkür ediyorum, bu hareketten bizi haberdar ettiği için.
Sevgi ve ışıkla...

Yükseliş Yolunun Tuzakları

Joshua Stone

Yaşamda spiritüel öğretmen, spiritüel psikolog ve talebe olarak yolculuğum boyunca, spiritüel yolun bir çok tuzaklarının farkında vardım. Bu konuda uzman olduğumu düşünüyorum, çünkü bunların çoğuna kendim yakalandım. Aşağıdaki liste üzerine meditasyon yapmanızı ve derin bir şekilde konsantre olmanızı öneririm.

Sözcükler kısa olmasına rağmen, iç görüleri mükemmeldir. Amacım bu dersleri öğrenmemenin neden olduğu ıstıraptan, yükseliş yolunuzdaki gecikmeden kurtulmanızdır. Spiritüel yol bir seviyede çok kolaydır, başka bir seviyede inanılmaz karmaşıktır. Yolun her adımında negatif egonun ve karanlık güçlerin sunduğu cazibeler, kapanlar, tuzaklar vardır.

Hatalar yapmak ve bunlara yakalanmak pek aladır. Endişem uzun zaman boyunca bunlara yapışıp kalmamanız için yardımcı olmaktır.

Yükseliş Yolunun Tuzakları 

1. Kişisel gücünüzü başka birilerine, başka şeylere vermek (Diğer insanlar, bilinçaltı zihniniz, negatif egonuz, beş duyunuz, fiziksel bedeniniz, duygusal bedeniniz, zihinsel bedeniniz, bir guru, Yükselmiş Üstatlar, Tanrı – gücünüzü tüm bunlara veya başka şeylere vermek).
2. Başkalarını sevmek, ama kendini sevmemek.
3. Tüm probleminizin kaynağının “negatif egonuz” olduğunu fark etmemek.
4. Tanrı’ya odaklanmak, ama içsel çocuğunuzu doğru şekilde bütünleştirmemek ve içsel çocuğunuza anne – babalık yapmamak.
5. Doğru beslenmemek, yeterli egzersiz yapmamak, bunlar fiziksel rahatsızlığa neden olur, sonra tüm diğer seviyeleri kısıtlar.

25 Mayıs 2012 Cuma

Sevdiğiniz için hizmet edin

Tanrı dedi ki:

Hizmet etmek, bir şeyi yapmak istemeniz ve öylece, severek yapmanızdır. Bunu görev duygusuyla, keyif almadan yaptığınız zaman ise o eylem hizmet olmaktan, yardım olmaktan çıkar. Yürekten hizmet etmekle mecburiyet hissi taşıyarak hizmet etmek arasında büyük fark vardır. Sevdiğiniz için hizmet edin. Size mutluluk verdiği için hizmet edin.

Bulaşıkları canınız istemeden, gönülsüzce yıkamanızın da bir kıymeti tabii ki vardır. Burada bir dağınıklığı ortadan kaldırırsınız ve bunu birisinin yapması gerekiyordur. Fakat bunu "Aileme hizmet etmeyi seviyorum. Bulaşıkları yıkamak şu an için aileme olan sevgimi göstermenin bir yolu. Onlar bulaşıklarını eviyeye bırakıyorlar; bunları orada görmekten mutlu oluyorum. Onları yıkamak beni mutlu ediyor. Bir ailenin ferdi olduğum için mutluluk duyuyorum," gibi hisler taşıyarak yapmanız nasıl da evladır.

Yaptığın hizmet canım, o ya da bu şekilde senden yana bir dirençle karşılaşmadığında senin ailen de öyle veya böyle sana aynı açık yüreklilikle hizmet edecektir. Mutlulukla veya mutsuzlukla olsun aileniz sizi yansıtır.

Bulaşıkları yıkayıp da ardından söylendiğinizde, gönül koyup gücendiğinizde ne yaratmış oluyorsunuz?

24 Mayıs 2012 Perşembe

Rolünüz Herkese Örnek Olarak Yol Göstermek, Kimseyi Zorlamak Değil

Tanrı’dan Laura’ya Mesaj – 24 Mayıs 2012 – Rolünüz Herkese Örnek Olarak Yol Göstermek, Kimseyi Zorlamak Değil.

Dünyanın çevresindeki enerjiler gittikçe artıyor, birçoğunuz daha önce hiç deneyimleyemediğiniz içsel bir huzur ve neşe hissediyorsunuz. Bunlar şu anda yaşadığınız kozmik olayların sonucu. Hepsi de birleşerek sinir sisteminizde ve duyularınızda çok büyük yükselişlere neden oluyor. Çoğunuz içsel ışığınızın hiç olmadığı kadar parladığını, korku ve endişe hislerinin sonsuza kadar kaybolduğunu hissediyor.

Işık işçilerinin çok büyük bölümünün, içsel güneşleriniz güneş sisteminizdeki güneşten de çok parlıyor. Şu andan itibaren dışarıda havanın nasıl olduğunun hiçbir önemi olmayacak çünkü içinizde yer bulan güneşle her zaman çok derin bir bağınız olacak.

Şu anda gelen yüksek titreşimlere karşı tepki vermeyenleriniz dahi açıklanamaz bir içsel huzur hissediyorlar. Önceden olumlu enerjilerle kavga edenler bile artık ciddi ciddi ruhsal dünyaya açılıyorlar.

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Başınızı kaldırın, yukarı bakın

Tanrı dedi ki:

Sizde harikulade bir şeyler olgunlaşıyor, dahilinizde bir şeyler mayalanıp hazır hale geliyor. Buna neredeyse dokunacaksınız ama tam olarak hani parmağınızı basamıyor, adını koyamıyorsunuz. Harikulade bir şeylerin olgunlaşmakta olduğunu biliyorsunuz sadece; buna sahip de olacaksınız, şahit de olacaksınız ve bu yeterlidir. Onu bir gönderi gibi teslim alacaksınız ve seveceksiniz.

Bunu kişisel olarak alın. Bu herkes için söylenmektedir, herkesi kastediyorum burada. Bunu size söylüyorum, "siz"in çoğul manasını kastediyorum. Tahayyülünüzün, hayal gücünüzün ötesinde bir teslimat alacaksınız. Ama siz hayal etmeye devam edin yine de.

Ufuk gittikçe yakınlaşıyor. Neredeyse dokunacaksınız. O kadar yakın yani. Ufkun yaklaşmakta olduğunu görebiliyorsunuz. Gittikçe yaklaşmakta olan o harikuladelik işte böyle bir şey, ama siz onu göremiyorsunuz. Belki de işittiğiniz bir sestir o. Belki de atmosferdeki bir değişimdir ve bu harikulade şey size doğru koşmaktadır adeta; ama henüz görülemeyen bir şeyi kim tarif edebilir, kim tanımlayabilir ki?

Ya sadece gecenin hüküm sürdüğü bir ülkede yaşıyor olsaydınız ve bir sabah şafak söküverseydi—nasıl da enteresan bir şey olurdu bu, nasıl da mutlu olurdunuz. Bu da böyledir işte. Şu anda beklentisinde olabileceğiniz, umut edebileceğiniz şey böyledir. Yepyeni bir ışık doğmaktadır. Yepyeni bir ışık dünyanın yeni görünümüne işaret etmekte, onu göstermektedir şimdi. Bu yeni ışık size vereceği muazzam bir mutlulukla birlikte tıpkı muhteşem bir at sürüsü gibi size doğru koşturarak, hızla gelmektedir. Evet ya, o gümbür gümbür sesi neredeyse duyuyorsunuz. Bir coşku, bir heyecan oluşuyor.

Bu Dünya Herkese Ait

KRYON
San Jose, Costa Rica / 25 Nisan 2012
David Brown Araciliğiyla

Bu Dünya Herkese Ait

Selamlar sevgililer, ben manyetik servisten Kryon

Bir kez daha, bu gece hepinizle birlikte olmak harikulade. Çok miktarda sevgi ve değişim dünyanıza geliyor ve bilinçte global bir uyanma başladı. Çok sayıda insan hayatında işlemeyen bir şeylerin olduğunu fark etmeye başladı. Sevgi akmıyor ve bireysel olarak problem sizde değil, problem dünyada yaşadığınız bu sistemde.

Bilincin belirli 3 seviyesi vardır. Birisi Pentagonun şeklidir ve bu bilincin en düşük seviyesidir, o askeri bir bilinçtir ve sistemin matriksidir, bu düz basit bir 3D bilincidir.sağ kalmanın bir şeklidir, o insanın insana karşı olan bilincidir, sevgisiz bir bilinçtir, o birkaç adamın dünyayı kontrol etmek istediği ve diğerlerini bir çeşit hapishane hücresine tıktığı bilinçtir, birkaçının çoğu üzerinden beslendiği birsitem ve tüm bu sistem yakında çökecek yavaşça fakat kesinlikle çökecek, o daha dürüst daha açık ve daha özgür hale gelecek.

Bilincin diğer seviyesi hayatlarını iyileştirmeye karar veren insanlardır ve siz bu kararı aldığınızda bedeninizin çevresindeki enerji alanı 12 yüzlü şekle (dodecahedron) dönüşmeye ve değişmeye başlar, bu kararı aldığınızda ana rehberliğinizi almış olursunuz ve siz ruhun karanlık gecesinden bütünlük ve tamlığa doğru yolculuğunuz boyunca rehberlik edinirsiniz ve bir kez daha siz tam ve bütün olursunuz, çevrenizdeki enerji alanı yaşam çiçeği şekline değişmeye başlar ve yaşam çiçeği yaradılışın tüm gizlerini barındırır; tüm gezegen nazik bir şekilde bilincin değişik seviyelerinden yeni bilinç seviyesine doğru değişmektedir, zengin ve fakir, bu herkes için aynıdır. Aranızda kanal mesajlarını okuyup içsel çalışmalarla bilincin yeni seviyesine doğru ilerleyen birçoğunuz var.

22 Mayıs 2012 Salı

Çok Boyutlu Benliğimize Geri Dönmek

20 Mayıs 2012

Suzan Caroll kanalıyla

Ben Mytria'yım, Alycone, Pleiades'te Mor Alevin Koruyucusuyum ve ben Ashtar Komutasında Komutan Mytre'yım.

Bizler İlahi Tamamlayıcıyız (Bütünleyici) ve bu yazarın yüksek ifadelerinden biriyiz. Sevgili Dünyamız beşinci boyut ifadesine ilerlerken birçok İlahi Tamamlayıcıların katılmasından söz etmek için TEK varlık olarak size geliyoruz. Hepinizin bildiği gibi Gaia ve onun tüm sakinleri Onun frekansını beşinci boyuta ve ötesine geri genişletiyor. Bu nedenle, siz, Dünyanın yükselenleri, İlahi Tamamlayıcılarınız ile yeniden birleşerek eril ve dişil ifadelerinizin bütünlüğü ile yeniden bağlanacaksınız.

Üçüncü boyuta ilk girdiğiniz zaman, bir cinsiyet seçmek zorundaydınız, çünkü Dünya kutuplaşmış bir realite idi. Bundan dolayı, yaradılıştan olan androjen ifadenizin bir cinsiyet formu seçmesi gerekliydi. Sonra, fiziksel Dünyada birçok enkarnasyonlarınıza devam ettikçe, kendinizi ya erkek ya da kadın olarak ifade ettiniz. İlahi Tamamlayıcınız aynı süreçten geçti. Bu nedenle, her ikiniz de hem eril hem de dişil dünya bedenlerinde sayısız enkarnasyona sahip oldunuz. Ancak, beşinci boyuta yükselirken, form kutupluluğunuz artık gerekli olmayacak. Bundan dolayı, eğer seçerseniz, androjen, Çokboyutlu BENLİĞİNİZin bütünlüğü ile birleşebilirsiniz.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Ateş Çemberi Güneş Tutulması

Başmelek Metatron ~ James Tyberonn kanalıyla

Sevgililer, Ben Işığın Lordu Metatron'um! Her birinizi Koşulsuz Sevgide selamlıyor ve onurlandırıyorum ve sizleri bu anın uzay vektöründe destekliyorum.

Ve bugün Kozmik Tetikleyici olarak ifade edilen şeyin Son Aşamasından söz edeceğiz. Aslında onun tamamlanması yakındır ve 2012 lineer yılınızda gerçekleşecek ve sonlanacak.

Önceki mesajlarımızda açıkladığımız gibi Kozmik Tetikleyici, gezegenin 12 - Boyutsal genişlemesinin tamamlanması için gerekli Geometrik Kristal Kodların indirilmesidir. Geo - kodlar eşevreli ışığın, eşevreli kristal ışığın dilindedir. Çünkü Sevgililer, Kutsal Geometri tüm gerçekliklerin çekirdek temeli, dokusudur. Kutsal Geometri Kozmosun dili, 'realite programı'dır.

Sevgili İnsan, senin gerçekliğin Hakikatte, eşevreli bilinç enerjisinin geometrik hologram eklentisidir. Bu nedenle Kutsal Geometrinin bir matematik dalı olmaktan çok daha fazlası olduğunu anlaman zorunludur. O canlı kutsal bir bilimdir, 'Koşulsuz Sevgi' adını verdiğiniz bilim frekansının bir veçhesidir. Gerçekte lineer uzay ve zaman içinde 'fiziksel dualite'nizin her nüansını oluşturan kutsal bir bilimdir.

Mayıs 2012'de Neler Olacak

19 Mayıs 2012 Cumartesi

20 Mayıs 2012 Güneş Tutulması - Toplu Meditasyon


SİSTEMİN YENİDEN BAŞLATILMASI
BUNU YAYIN!...
~~ 20-5-2012 ~~
Dünya Görselleştirmesi/Meditasyonu

Dünya Kurtuluş Günü'ndeki büyük başarımızdan sonra, gezegensel kurtuluş için çabalarımız devam ediyor. Bu defa, 20 Mayıs'daki güneş tutulmasının tam da gerçekleştiği anda büyüklü küçüklü gruplar, bireyler ya da çiftler halinde buluşacağız. Kitleler bir araya gelip gezegenin fiziki olmayan tüm negatif varlıkların tiranlığından kurtuluşunu canlandıracak ve tarihimizde ilk kez Kaynağa engelsiz bağlanan Dünya'daki Işığın özgür varlıkları olarak kendi ruhsal kaderimizi kendimiz birlikte yaratmanın şansına sahip olacağız. İstenen etkiyi sağlamak için bu canlandırmayı odaklı bir şekilde yapacak 144.000 kişi olmamız gerekiyor.

20 Mayıs'daki yılın güneş tutulmasında Ay, Pleiades ile kavuşum yapan Güneş'i örtecek. Galaktik Merkezi Güneş'den çok güçlü bir ışık demeti Pleiades'den Dünya'ya yayılarak tüm tutulma ekseni boyunca topraklanacak. Bu ışık demeti eterik ve astral düzlemlerde karşısına çıkan bütün engelleri yakarak Kaynak ile aramızdaki bağlantıyı güçlendirecek. O negatif görünmez varlıkların tüm korku programlamalarını yok ederek tam da Ay'ın gölgesi Shasta Dağı'nın tepesine düştüğü anda gezegen etrafındaki enerji ızgarasını  yeniden başlatacak. Bu yeniden başlatma/sıfırlama sonrasında kendi ruhsal kaderimizi Işıkla beraber birlikte yaratabilir olacağız.

18 Mayıs 2012 Cuma

Tanrı’dan Laura’ya Mesaj – 18 Mayıs 2012

Tanrı’dan Laura’ya Mesaj – 18 Mayıs 2012 – Başkalarını Aydınlatmak için Öncelikle Kendiniz Gerçekten Aydınlanmalısınız

Bugün beklentilerden bahsetmek istiyorum. Beklenti ve umut birbirinden farklı şeylerdir, ışık yolundaki sevgili arkadaşlarım. Sizin gezegeninizde birçokları bu ikisini birbirine karıştırır, o yüzden sizden gelecek günlerde ve aylarda beklenti içine girmemenizi istiyorum.

Aranızda birçokları mal mülk açısından daha doyurucu bir yaşam umudunu taşımaktadır ve bu erken aşamada oyundaki rollerini görmeyi de reddederler. Çoğunuz, şu anda yapmanız gereken sizce en doğru şey ne ise, onunla meşgul olabilmek için sevdiklerinize karşı olan sorumluluklarınızı bırakıyorsunuz. Sıklıkla birçoğunuz; şu anda, buradaki rolünüz ile ilgili olarak yanlış yönlendirilmektesiniz. O yüzden sorumluluklarınızı ve bu zamanda, buradaki yaşam kontratınızı unutmayın. Lütfen, bu güne kadar doğru bildiğiniz şeyleri sorgulayın, her şey değişir, her şey sürekli bir hareket halindedir.

Dünyaya birçoklarının kalbine sevgiyi ve neşeyi yaymak için yollandınız ama artık bunu yapmanıza ihtiyaç olmadığını düşünüyor, başkalarını aydınlatabilmek için öncelikle kendinizi tam olarak aydınlatmış olmanız gerektiği gerçeğini göremiyorsunuz. Kendinizi aydınlanmış hissediyor musunuz sevgili arkadaşlar? Yoksa sadece aydınlanmış gibi mi davranıyorsunuz? Bunun cevabını biliyor olmalısınız.

Muazzam, yüce bir hadise

Tanrı dedi ki:

Kendi hatanız ya da bir başkasınınki olsun hata fikrini bir kenara bırakın. Siz insan olma halini hata ya da kusur olarak adlandırmadıkça hata da yoktur, kusur da. Bu adlandırmayı yapmıştınız, değil mi? İnsan olmanın aleyhinize kocaman olumsuz bir işaret, bir damga olduğunu düşünmüştünüz değil mi? İnsan olmanın bir başarısızlık hatta düşüş olduğunu düşünmüştünüz siz.

İnsan oluşunuzu bir kabahat olarak addetmemelisiniz, suçlamamalısınız. İnsan olmak çok büyük bir armağandır. Her gün pek çok bebek doğuyor olabilir ama dünyaya bir insan varlığı olarak gelmek muazzam, yüce bir hadisedir.

Dünya üzerinde insan olarak bedenlenmiş olmanız bir bedel, bir ceza değildir. Hapiste olduğunuz hissini taşıyabilirsiniz. Dünyada hapsedilmiş durumda değilsiniz. Yola çıkmak ve talihinizi, ikbalinizi bulmak üzere özgür kılınmış durumdasınız. Cennet'teki Ruhlar sırtlarında yük taşıyamazlar. İnsanlar yapabilir bunu ancak.

Yeryüzünde insan olmakla Cennet'te melek olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını mukayese etmenizi istediğim gibi bir anlam çıkmasın buradan. Aslında söylemek istediğim - siz neye inanıyor olursanız olun- her halükarda sadece avantajların mevcut olduğudur. Siz avantajı görebilirsiniz ya da mahrumiyeti. Her şey fırsattır. Dünya üzerinde özgürce seçme hakkınız vardır. Cennet'te ise seçim yapmanın, seçeneklerin ötesindesinizdir. Seçebileceğiniz sadece sevgi vardır dolayısıyla yoldan çıkamaz, başka yöne de sapamazsınız. İnsan hayatı dahilinde tökezleyebilirsiniz. Ancak tökezlemenin, sendelemenin bir dezavantaj olduğunu aklınızdan dahi geçirmeyin; çünkü böyle bir durumdan kendinizi toparlayabilir, dimdik ayağa kalkabilirsiniz. Melekler sendelemezler, tökezlemezler. Tökezlemeye, sendelemeye muktedir olamamanın da kendine özgü dezavantajları vardır; lakin Ben ne olursa olsun hepsinin avantaj olduğunu söylüyorum. Elbette ki bir fırsattır bu.


15 Mayıs 2012 Salı

Tanrı’nın Salt Benliği

Tanrı dedi ki:

Talihin Kaptanları, bugün yelken açıyorsunuz. Her gün bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Kumandada siz varsınız. Arayışında olduğunuz kıyılar için yola çıkın. Varış noktanız için yıldızları takip edin. Varış noktanız için kalbinizi takip edin. Beni takip edin, zira Varış Noktanız Ben değil miyim zaten?

Benimle olmaktan daha çok istediğiniz bir yer var mı? Benden daha eğlenceli, daha renkli bulduğunuz başka bir şey var mı? Size sunduğum hazineleri vadeden başka bir şey mi var? Hazineler, tüm değerli şeyler avucunuzun içindedir. Elinizi uzatın, size muazzam hazineler vereceğim Ben. Size Kendimi vereceğim. Size Kendinizi vereceğim.

Aslında bunları zaten yaptım, zaten yapıyorum ama sizin jetonunuz biraz geç düşüyor, kavramakta geç kalıyorsunuz. Aklınız başka yerlerde. Lakin fırsatı kaçırmadınız. Onu hatırlama kısmını kaçırdınız.

Gündelik hayatta da böyle şeyler yapmıyor musunuz? Kavanozun kapağını kapatıp da kapağı ne yaptığınızı unuttuğunuz hiç olmadı mı? Kavanozu kapadığınızı hatırlamadığınız? Halbuki kapak oradaydı. Bu herkese olmuştur değil mi?

Tanrı Nedir?


14 Mayıs 2012 Pazartesi

Hz İNSAN'a Mektuplar II-Sirius Saf Işık-Deniz Şiva Oflaz Kanalıyla

Sevgili ışık yolcuları. Çağlar boyunca siz, kendi gücünüzden kaçtınız. Sürekli dış dünyanın sorumluluğunu üzerinize alarak etrafınıza dış dünyanın kabuğunu ördünüz. Bu kabuk kendi gerçekliğinizi sınırlı bir şekilde ifade etmenize sebep oldu. Tek sorumluluğunuz vardı, her an sınırsız kuantum potansiyellere sahip OL-AN kendi sonsuz gerçekliğinizi ifade etmek. Tamamıyla kendiniz olduğunuzda dışarısı yok olur. Kendinizi tamamıyla ifade ettiğinizde her şey OL-AN varoluşunuzda OLursunuz. Siz her şey OL-ANsınız. Bunun için kalp gözünüzü evreni içine alacak kadar genişletin ve kutsal kalbinizde yaşayın.

Artık fiziksel gözünüzü değil bu genişletilmiş kalp gözünüzü kullanarak dünyaya bakma zamanıdır. Karşılaştığınız her şeyde bunu kullanın. Tüm varoluşa bakarken dikkatinizi kalp gözünüzde tutun. Bir çiçeğe, bir manzaraya, yürüdüğünüz yola, ya da karşılaştığınız insanlara ve her şeye. Bunu deneyin. Bakarken odağınızı yumuşak bir şekilde kalp gözünüze yöneltin. Bir süre sonra gerçekliğin farklı boyutlarının içerisine gireceksiniz. Biriyle konuşurken dikkatinizi çabalamadan, yumuşak bir şekilde kalp gözünüze aktarın. O zaman aralanan perdede konuşulanların ötesini göreceksiniz konuştuğunuz kişiyi de içine alan bir holografik iletişim alanında olacaksınız. Bu telepatik iletişimin en kolay halidir. Bunu deneyin ve bu aracınızı kullanın. Şu anda dünya üzerinde olan bu enerji seviyesinde bunu gerçekleştiren bir çok ışık yolcusu vardır. Aynı zamanda, bunu yaptığınızda her anınız bir ibadete, bir meditasyona dönecektir. Kalbinizden yayılan ışığı artırın ve bu gerçeklikte varolmanın muhteşem doğasının keyfini çıkarın.

13 Mayıs 2012 Pazar

Işık Konseyleri ve Çok Boyutlu Yeni Dünyanın Ortaya Çıkışı

Yeni Dünya Enerjileri Mayıs 2012
Başmelek Mikail ~ Celia Fenn kanalıyla

Sevgili Işık Ailesi, bu zamanda sizlerle Güzel ve Sevgili Dünyanızda gerçekleşen geçişler ve değişimler hakkında tekrar iletişim kurabilmek bize büyük Sevinç veriyor. Aslında, Dünyanızda bir çok değişimler görüyorsunuz ve bunların bazılarının zor ve rahatsız edici olduğu görülüyor, ama her şeyin Yeni Dünyanın İlahi Planına göre ortaya çıktığını bilmenizi ve kutlamanızı istiyoruz.

Sizler 2012 Işık Portalına yaklaşırken, Galaktik Merkeze hizalanırken Yeni Dünyanın Çok Boyutlu Enerjilerine tam olarak getiriliyorsunuz ve sonraki Evrim döngüsünde Dünyayı yönlendirecek Yeni Yapılar ortaya çıkıyor.

2013'ten itibaren, Dünyaya Zaman ve Uzaydaki yolculuğunda "Yeni Dünyanın Büyükler Konseyi"ni ve "Yeni Dünyanın Dünya Koruyucu Konseyi"ni oluşturacak olan Uyanmış ve Yükselmiş Varlıkların iki kurulu tarafından rehberlik edilecek. O zamanda, Dünya gerçekte olduğu Mavi Yıldız veya Mavi Su Yıldızı olarak ve Ateş Yıldızı Solaris'in partneri olarak tamamen kabul edilecek. Bu değişimler size Dünyanızın yeni algısını ve Güneş Sistemi ve Galaksideki rolünüzü getirecek.

Yüksek Benliğinden Laura'ya Mesaj – 12 Mayıs 2012

İnsanlar sevginin kayıtsız şartsız bir gücü olduğu gerçeğine uyanmaya başlıyorlar. Yaşamınızda mücadele ettiğiniz her şeyin cevabı bilinçli sevgide yatıyor. Bu zamanda, ani kararlar almamakta fayda var. Huzur içinde olduğunuz anları bulmanızı, kendinize zaman vermenizi ve duygularınızla bağlantıya geçmenizi tavsiye ediyoruz. Bir şeyler oturduğunda, sisler altındaymış gibi görünen düşünceler ve duyguların arkasından aradığınız cevap doğal olarak gelecektir.

Bilin ki sizi candan seviyoruz, bu her zaman böyle. Zaman zaman, bu koşulsuz sevgi, sizin vasıtanızla dünyadaki fiziksel damarlarımızın içine bağlanmaktadır. Bedenlerinizi ve bilincinizi çok kısa anlar için olsa da kullanabiliyoruz. Yukarıda olan ile aşağıda olanın bu birleşmesi gerçekleştiği zamanlarda kendinizi aydınlanmış hissediyor ve o kısa süreli derin mutluluk anlarında her şeyin anlamını çözdüğünüzü hissediyorsunuz.

Kendinizi sevgili olarak, can olarak bilin siz

Tanrı dedi ki:

Tabii ki yalnızca mutluluğu seçebilirsiniz. Neden yapmayasınız ki? Bunu canı gönülden kabul etmiyor, benimseyemiyorsunuz ama Benim sözünü ettiğim mutluluk başınıza gelen olumlu ya da olumsuz şeylerden bağımsız bir şeydir. Benim sözünü ettiğim mutluluk dışarıdan gelen, harici bir şey değildir. Tamam dışarıdan gelen mutluluk da çok hoştur, keyiflidir, çekicidir. Hayırlı, iyi olaylar olarak gördüğünüz şeyleri Tanrı'dan bir mesaj olarak alırsınız. Bunları Tanrı'nın sizi sevdiğine dair bir mesaj olarak kabul edersiniz. Talihsiz olarak gördüğünüz hadiseleri de Tanrı'nın mesajı olarak alırsınız. Bunları Tanrı'nın sizi sevmediğine dair birer mesaj olarak yorumlarsınız. Kendinizi top gibi aşağı yukarı sektirirsiniz böyle.

Halbuki gerçekte Ben sizi her günün, her gecenin her bir anında seviyorum. Bunun hiçbir istisnası yok. Ama bugün meydana gelen bir olay sizi mutlu ediyor bir diğeri ise mutsuz. Sizi mutlu veya mutsuz kılan şey meydana gelen ya da gelmeyen bir hadise değil, bunu iyi biliyorsunuz, fark ediyorsunuz. Sizin düşünceleriniz bunu yapıyor; sizin düşünceleriniz, Benimkiler değil. Benim sevgim düşüncenin ötesindedir. Ama sevgim eğer bir düşünce olsaydı tek düşüncem sevgi olurdu. Sevgi ve onun doğal sonucu olan mutluluk düşüncenin ötesindedir, lakin konu düşünceleriniz olduğunda çaresiz olduğunuzu düşünüyorsunuz siz.

Bugünkü Hakikat dünküyle aynıdır. Hakikat mutluluğunuzun etrafınızda meydana gelen şeylerle sınırlı olmadığıdır. Siz tabii ki öyle olduğunu düşünüyorsunuz. Siz tabii ki mutluluğunuzun sizin dışınızdaki bir şeylere bağlı olduğunu düşünüyorsunuz. Tepki gösteriyorsunuz. Eski anlayışla tepki gösteriyorsunuz. Olup biten şeylere zorluk, sıkıntı, adilik, incinmişlik, acı gibi isimler veriyorsunuz. Ne olup biterse ona bir isim veriyorsunuz. Meydana gelmesine karar verdiğiniz şeye isim takıyorsunuz. Ne düşünüyorsanız ona karşılık veriyorsunuz.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Haydi, Şimdi Yapın Şunu


Tanrı dedi ki:
Kalbiniz incindiğinde, tekrar tekrar böyle bir hisse kapıldığında niye illa ki sizin kendinize yönelik saygınızı, güveninizi de zedelemek zorunda olsun ki? Evet sahiden üzülmüş, sarsılmış ya da kızmışsınızdır; ama biri size karşı bir kabahat işlediği, sizi rencide ettiği için değil aslında. Kendinize olan inancınızı kaybetmişsinizdir, çünkü kendinize olan inancınız başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğüne dayalıdır. Biri sizi yeterince takdir etmediğinde, onaylamadığında bu durumu pek de kıymetinizin olmadığınıza yönelik bir teyit olarak alırsınız. Canlarım bütün dünya hakkınızda olumsuz düşünse bile bu, değerinizden hiçbir şey eksiltmez sizin.

Eğer Benim söylediklerimi de başkalarının fikirleri denli ciddiye almış olsaydınız kendinizi şimdi hissettiğinizden çok daha iyi hissediyor olurdunuz. Ama başkalarının sizden almasına, eksiltmesine olanak tanıyor, izin veriyor ve söylediklerinizi yüreğinize alıyorsunuz. Sizinle ilgili memnuniyetsiz, onaylamaz tavırlarını değersizliğinizin kanıtı olarak kabul ediyorsunuz.

Bunu yapmayın artık. Sizin için ne kadar önemli olursa olsun, size ne kadar yakın olursa olsun hiç kimsenin kalbinizi bir kenara itelemesine izin vermeyin. Bir başkası sizi hep istediğiniz, arzu ettiğiniz denli takdir etmiyorsa bu da tamam, buna eyvallah. Mecbur da değiller zaten ama sen canım, kendi hakkında olumlu düşünmek, kendini takdir etmek zorundasın, buna mecbursun. Aksi halde tamamen yabancı insanların insafına kalmış olursun.

Görünmeyen Manyetik Alanın Gücü


Görünmeyen Manyetik Alanın Gücü ile  tamerakin

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Beşinci Işık İnisiyasyonu Kapısı 05 - 05 - 05


Anrita Melchizedek

5 Mayıs 2012'de, Üstat El Morya, Başmelekler Mikail ve Faith ve Elohim Hercules ve Amazonia tarafından Işıklandırılan İrade ve Gücün Birinci Işını ve Vahiy İnisiyasyonu vasıtasıyla beşinci Işık Kapısına giriyoruz. Bu ilk ışın başlıca kişisel gücümüze sahip çıkma ve irademizi Tanrı'nın İlahi İradesine uyumlama ile ilgilidir. Bu inisiyasyon vasıtasıyla, kendimizi kontrol ve hükmetme sorunlarından ayırırız ve İlahi İradenin güçlenmiş "savaşçısı" oluruz. Bunu yaparak, güce boyun eğmek yerine gücü yönetmenin ne olduğunu gerçekten anlarız.

Bu beşinci inisiyasyon Kapısı bizi 5 rakamının üçlü ilahi ifadesinde yansıtılan 2012'nin (2+0+1+2) titreşimsel rezonansı ve Altın Oran 1.618... 'ın kaynağı, beş köşeli yıldız ile İlahi Sevginin Merkezine götürüyor. Ek olarak, Işığın BEN'İM Avatar Mavikopyasının yaratımında, çakralara bağlı olan Fibonacci oranları doğru armonik frekanslarda ve Yeni Dünya Kalıplarına titreşimsel uyumlanmada dönüşlerine başlar ve çakralar tek bir birleşik Işık sütununda birleşmeye başlar. 5 Mayıs kutsal gününde 21 Haziran'a kadar Bir Yükseliş Portalı açılıyor, bu portalda Venüs transiti zamanı olan 6 Haziran'da kollektif Yükselişin ikinci dalgasından geçen Yükselenler olma olasılığına sahibiz.

5 Mayıs Dünya Özgürlük Günü ile başlıyor, güçlenme, bilgelik ve İlahi Sevginin daha derin seviyelerine gerçekten adım atma zamanı. İrade ve Gücün bu güzel Kırmızı Alevi sarmalanarak, illüzyon perdelerini kaldırırız, güçsüzleşme sorunlarını salıveririz; gücümüzü bilinçaltımıza ve etrafımızdakilere vermeyi bırakırız. Küresel seviyede, odağımızı finans kurumlarına, güç açlığı çeken holdinglere ve İllüminati'ye, bizi güçsüzleştirmek ve insanlığı kölelikte tutmak isteyen herkese getiriyoruz.

4 Mayıs 2012 Cuma

Dünya Kurtuluş Günü - Toplu meditasyon

Dünya Kurtuluş Günü - Toplu meditasyon

Birliğin Olduğu Yer


Tanrı dedi ki:

Seyahatiniz için topladığınız valizin tıka basa dolu olması gerekmez. Hayat valizinizin de tıka basa dolu olması gerekmez. Hiçbir şeyin onun içine tıkıştırılması gerekmez. Hayatınızın esnek olmasına, yumuşakça akmasına izin verin. Hayatınızın içinde ekstradan boşluklar bulunmasına izin verin. Canlarım her şeyi hayatınızın içine yerleştirmek zorunda değilsiniz ki. Bir valizin ya da hayatınızın içine ondan bundan ne kadar bir şey tıkıştırabildiğinizi görmek sizin başarınız anlamına gelmez.

Hayatınız - sizden yana bir çaba, bir uğraş olmaksızın- ağzına kadar dopdolu olacaktır. Hayat genişleyen, açılımlar yapan, engin bir yapıdadır. Hayat tam da böyledir işte. Şu an için yatağa mahkum bile olsanız hayatınız, bu haliyle bile dopdolu olabilir, Beni anlıyor musunuz?

Okuduğunuz muhteşem bir kitap bile her şeyi barındıramaz. İçlerini sizin doldurduğunuz boşluklar vardır. Hayatınız dahilinde var olduğunu farz ettiğiniz boşlukları da imgelem doldurur.

Eğer boyunuz bir seksense, bir altmış değildir o. Dünyayı gezen bir seyyah olup da aynı zamanda evde oturamazsınız - yoksa oturabilir misiniz acaba? Yürek ve zihin çok uzaklara gidebilir.

Kişisel Yaratıcı Işık Kaynağınıza Erişmek


Ronna Herman kanalıyla, LM-05-2012

Sevgili üstatlar, tüm dünyadaki kadim Kutsal Siteleri ziyaret etmek zahmete değer bir uğraş ve çoğu zaman harika bir maceradır; ancak, Yaratıcı Işığın Beyaz Ateş Özünün en güçlü kaynağı kendi Kutsal Kalp odanızın içindedir. Üçüncü/dördüncü boyut realitesinin çarpıklıklarının ötesine, bilincin yüksek planlarına ilerlerken, insan aura alanınız bir kez daha ışıltılı, saflaştırıcı Işık ile ışımaya başlayacak. Birçoğunuz aydınlanmış Kendinin - üstadının parlaklığına ulaşma yolunuzda iyi gidiyorsunuz. Kutsal Sevgi var olduğu zaman, her şey uyum içindedir.

Kutsal Kalp odanız veya Kutsal Kalp Tapınağı adını verdiğimiz şeyin yeri ile ilgili bazı karışıklıklar oldu. Kutsal Kalp, Ruhunuz ve Elmas Çekirdek Tanrı hücrenizin hepsi eterik Yaratıcı Öz'den oluşur. Bu içsel Işık tapınağının yeri kişinin fiziksel yapısına bağlı olarak hafifçe değişebilir. Bedende merkezi bir noktada, fiziksel kalbin biraz sağında bulunur ve bedenin arkasına doğru, omurgaya yakındır. Kök çakradan yukarıya taç çakraya kadar işleyen eterik Güç Çubuğuna yaslanır, taç çakrasında bazen Gümüş Kordon adı verilen Kaynak Işık sütunu ile birleşir. Hatırlayın, Mutlak Yaratıcının Kutsal Zihni ve Kutsal Ateşi şekillenen ve şekillenmeyen her şeyde bulunur.

Şu soru soruldu: "Koşulsuz sevgi ve Kutsal Sevgi arasındaki fark nedir?" Bilincin tüm seviyelerinde deneyimlediğiniz kabul edilir bir titreşim frekansları kalıpları yelpazesi vardır veya gelişimin o aşaması için tasarlanmış olan dualite yelpazesi vardır. Buna merkezde işleyen dengeli bir frekans aralığına sahip olan IŞIK VE GÖLGELERİN SPEKTRUMU adını veriyoruz. Ulaştığınız her bir alt boyutsal seviye ile titreşim frekansları artar. Özellikle zihinsel beden için yaratılan bir frekans yelpazesi vardır, duygusal beden için frekans yelpazesi vardır ve sonraki yüksek seviyeye ilerleyebilmenizden önce ulaşmanız gereken eterik beden için daha ince frekans yelpazesi vardır. Sizler daha ince bir titreşim frekans seviyesine ilerlerken, o seviyeye uyumlanan Yüksek Benliğinizin bir parçası Ruh Yıldızınızın içine yerleşir. Deneyiminizin son aşamasının Işıklandırıcı etkisi olan Yüksek Benliğiniz Kutsal Kalp odanıza girer ve Ruhsal Benliğiniz ile birleşir.

1 Mayıs 2012 Salı

Ayın hamağı üzerinde


Tanrı dedi ki:

Ben nasıl konuşurum peki? Dünyadaki her bir ağaç vasıtasıyla konuşurum, her bir yaprak, esen her bir rüzgar vasıtasıyla konuşurum, her bir iç çekiş, her bir gülümseme, her bir göz yaşı aracılığıyla konuşurum. Gözleriniz aracılığıyla konuşurum ve de sizin dilinizle konuşurum; şiirler aracılığıyla ve şarkıları yapan kişiler aracılığıyla konuşurum Ben. Ben ki Dinginlik Olanım her daim sizin vasıtanızla konuşuyorum. Benim sesimsiniz. Benim ifademsiniz. Benim kulaklarım ve kutsamamsınız.

Benim için konuşun. Bırakın da şöyle sessizce uzanayım ve sizi dinleyeyim Ben; söylediklerinizi, Beni, Birliği pek çok yolla nasıl da temsil ettiğinizi dinleyeyim.

Benim vekilimsiniz. Benim sözcümsünüz. Beni tanıtansınız. Benim ifademsiniz ki böylelikle Ben de ifade olmaktayım.

Siz yıldızları birer mum gibi yakar ve herkes görebilsin diye yukarılara kaldırırken Ben de ayın hamağına uzanırım. Yıldızları ve Benim Kendime armağanım, Kendime övgüm olan sizleri seyrederim. Aşkla seven ve aşkla sevileniz Biz ve paylaştığımız aşkız.

Siz benim önümde diz çökersiniz, Ben de sizin önünüzde. Biri birimizi kopya ederiz. Bir ve Aynı olmak isteriz, ki öyleyiz de.

Fark ise Benim Kim Olduğumu biliyor, sizinse Kim Olduğunuzu bilmiyor olmanız. İnanmak sizin için imkansız gibi ve siz de inanmıyorsunuz.