1 Aralık 2010 Çarşamba

"Kutsallık Kıvılcımınız Olumsuz ve Ebedidir"

Başmelek Mikail’den Mesaj LM-12-2010

Ronna Herman kanalıyla aktarılmıştır

Sevgili üstatlar, asla unutmayın: Varolma nedeniniz bilinçli bir birlikte yaratıcı olmaktır ve Baba/Anne Tanrımız varoluşunuzun Yaşam Veren gücüdür. Seçimlerinizin sınırlı olduğu ve geçmiş tarafından etkilendiği düz çizgi, lineer zaman kavramınızı bırakmalısınız. Kendinin üstadı Döngü Yasası, Sonsuzluk Döngüsü (yatay 8 şekli) kavramı içinde işlev görür. Önünüzde sürekli bir şekilde öne akan Sonsuzluk Döngüsü İlahi potansiyel ile doludur; ancak, etrafınızda kişisel Yaratıcı çarkınızdaki Sonsuzluk Döngüleri, vizyonunuzu desteklemek için uyumlu frekanstaki düşünce formlarını içermelidir. Kutsal Kalbinizde merkezlenmiş kalırsanız ve düşünce ve eylemin berraklığını sürdürürseniz, arzularınızın/vizyonlarınızın mükemmel şekilde ve mükemmel zamanda tezahür edeceğinden şüpheniz olmasın. Hatırlayın, insan Ruhu bozguna uğratılamaz, çünkü o Tanrı malzemesinden yapılmıştır ve bu nedenle yok edilemez. Her birinize tahsis edilmiş olan Kutsallık Kıvılcımı ölümsüz ve ebedidir.

Şu anda içinde yaşadığınız dünya sizin için planlanmış olan dünyanın yansıması değildir. DNA’nızın içinde tüm geçmiş yaşamlarınızın Özünün anısını taşıyan eterik zaman kapsülleri saklanmıştır. Kendinizi binlerce kez ayırdınız ve kırdınız (ışığın kırılması); ancak, erişilmeyi ve Varlığınıza bütünleştirilmeyi bekleyen Kutsallığınızın hafıza hücrelerine sahipsiniz. Bu hafıza hücreleri Işık Bedeninizin inşa edici bloklarıdır. Beden elementalinizin bilincine uyumlanma zamanıdır ve ruhsal hassaslığınızı geliştirmek için içgözleme zaman ayırmalısınız. Yükseliş sürecine ve bilinçli farkındalığınızın genişlemesine daha derin ilerlerken, ZİHİN HALİNİZİ sürekli olarak izleme ve kontrol etme alışkanlığına sahip olmalısınız. Siz içgüdüsel beyin/zihin aleminden çıkıp yüksek zihnin alemine girerken, giderek geçmiş olaylarla ilgili hafızanızın büyük bir bölümü gözden kaybolmaya başlayacak.

Zamanla, insanlık Tanrı bilincinde kalmak yerine duyu bilinçli hale geldi, bu nedenle giderek Kendini ifade fırsatını kaybetti. Yüksek Benliğin ve Ruhun ilham ve rehberliği giderek ego arzu bedeninin dürtmeleriyle yer değiştirdi. İnsanlık illüzyona neden olan, düşüncenin kollektif bilinç alemine yapışmış hale gelirken, orijinal düşünce geçmişe ait bir şey oldu. İnançlarınız ve gerçek ile ilgili kavramlarınız katı, yapılandırılmış ve çoğunlukla çarpıtılmış hale geldi. İçsel rehberliğiniz ile bağlantıyı kademeli olarak kaybettikçe, dış dünyaya odaklanmaya başladınız ve bir başlatıcı (reaksiyon oluşturan) olmak yerine çoğunlukla bir reaktör (tepkime kabı) haline geldiniz.

Uyumsuz üçüncü ve dördüncü boyut ortamının frekansı içinde işlev görenler bilgi depolamak için bilinçaltı ve bilinçli zihinlerine güvenirler. Bazıları bilgiyi alıkoyma ve ona erişmede diğerlerinden daha iyiler; ancak bu birçok örnekte etkisiz ve/veya çarpıtılmıştır. Hatırlayın, bilginin, bilgelik olarak muhafaza edilmesi için bütünleştirilmesi ve uygun, etkili bir şekilde kullanılması gerekir. Çakralar bilinçaltı zihin merkezleridir. Başlangıçta, bu merkezler mükemmel uyumda çalışmaktaydı; ancak, giderek zamanla dualite spektrumu daha kuvvetli ve daha hüküm sürücü hale geldi ve titreşim kalıplarınız daha uyumsuz hale geldi. Çakra sistemi dengeli ve uyumlu iken, çakraların güç merkezleri birbirlerine üstünlük kurmak için savaşmak yerine ev sahibinin en yüksek hayrı için birlik içinde çalışmaya başlar.

Siz beynin ilk dört adet içsel boyut seviyesinde var olduğunuzda, bilincin Dünyaya – bağımlı halinde olursunuz. Odağınız “benlik”, kişisel ilgileriniz ve beş dışsal duyunuzun bedensel duyumsamaları üzerinedir: görme, ses, koku, tat ve hissetme. Bu, ego arzu bedeni ve kişisel benliğin alemidir, çünkü Ruhsal Bilincinizin büyük bölümü, yaklaşık olarak başınızın tacının 20 – 25 santim üzerinde bulunan Sekizinci Çakradaki Ruh Yıldızınıza geri çekildi. Katı, kendine hizmet eden fikirlerle, başkalarına ve dünyaya kuvvetli, dar görüşlü bir odak vardır.

Değişimi etkilemek için, negatif, alışkanlıkla yapılan tepkilere pozitif bir alternatifi bilinçli olarak seçmelisiniz. Sizi sınırlamalar içinde yapışmış tutan eski, gömülü düşünce formlarını salıvermek ve temizlemek için gayretli bir şekilde uğraşmalısınız. Birçoğunuz aura alanınızdaki kusurları dengeleme ve/veya temizleme sürecinde büyük ilerlemeler sağladınız. Geleceğin yeni, güçlendirici mavikopyasını yaratabilmeniz için, geçmişin yıkıcı/çarpık düşünce kalıplarını temizlemeniz zorunludur. Geceleyin gününüzü gözden geçirirken, yaşamınızdaki negatif durumların pozitif alternatifini gözünüzde canlandırın ve sonra bu vizyona mükemmel bir şekilde odaklanın. Zihin aracılığıyla Ruh ve beyin arasındaki iletişim kanalını açık tutmayı sürdürmelisiniz. Bu, Epifiz bezinin yavaş yeniden aktivasyon işlemini ve Kutsal Zihne portal açılışını başlatır, epifiz bezi beynin arka bölümünde yerleşiktir, başın tacına yakındır.

Giderek, daha yüksek, yarı – dengeli üçüncü boyut ve dördüncü boyutun daha düşük, alt seviyelerine ilerledikçe, farkındalık diğerlerini – sizin kabul ettiğiniz düşünme ve var olma aleminize uyanları – seçmek için genişlemeye başlar. Başkalarınızı kabullenişinizin ve onları sevmenizin şartları vardır, çünkü kişisel gereksinimleriniz ve arzularınız her şeyden önce geliyor. Ancak, sevgi ve şefkat içeriğiniz, realite resminize rahatça uyanları kapsamak üzere genişlemeye başlıyor.

Bilincinizin küçük sesini veya Ruhsal Benliğinizi dinlemeye başlıyorsunuz; ancak, onun rehberliğini her zaman takip etmiyorsunuz. Derine gömülmüş alışkanlıklarınızdan bazıları yük haline geldi ve bunları değiştirme veya salıvermeye girişme sürecine başlıyorsunuz. Bu nedenle ego ve Yüksek Benlik arasında savaş başlıyor. Giderek, ego Ruhun hizmetkarı olarak ikincil pozisyona geçiyor. Kişiliğiniz yavaşça değişmeye başlıyor, çünkü ego artık duygularınızı ve arzu dürtülerinizi kontrol etmiyor. Başkalarıyla ilgili bakış açınız da giderek değişiyor ve durumları daha yüksek, daha geniş bir bakış noktasından görmeye başlıyorsunuz. Yükseliş zihin genişlemesidir, bilincin bir halinden bir başka haline geçme işlemidir. Farkındalığınız tüm insanlığı, Dünyayı, güneş sistemini ve yüksek evrensel yasaları kapsayacak şekilde gittikçe genişliyor. Odağınız artık küçük benlik üzerine değil. En son hedef galaktik bir Varlık olmak ve en sonunda evrensel bilinci elde etmektir.

Yüksek dördüncü boyutun bazı frekans kalıplarını ve beşinci boyutun giriş seviyesi titreşim kalıplarını elde ettiğiniz ve sürdürdüğünüz zaman, Ruh Yıldızınızda oturan Yüksek Benliğinizin fasedinin Ruhsal birleşmesi başlar. Yüksek Ruhsal Benlik giderek Yüksek Benliğinizin bir bölümünün Özünü aşağıya Kutsal Kalp Merkezinize gönderir. Bu eylem, sonra kalp, timüs ve boğaz bölgesini kuşatan Solar Güç Merkezinizde Üç Katlı Alevi tutuşturur (İlahi Sevgi, İlahi Bilgelik, İlahi İrade/Güç). Bu işlem tamamlandığı zaman, Ruhsal Benliğinizin o bölümünün niteliklerini, özelliklerini ve erdemlerini bütünleştirmiş olursunuz. Bundan sonra, eterik Yüksek Benliğinizin sonraki yüksek seviyesi iner ve Ruh Yıldızınıza yerleşir, sizinle birleşmek için KENDİ sırasını bekler. Siz Kutsal Benliğinizin daha da büyük fasetleri ile birleşirken, bu işlem kendisini tekrar tekrar yineler.

Yaşamanızda daha önce Ruhunuzun ve Yüksek Benliğinizin dürtüklemelerini dinlemeye başladınız, ego ve kişilik benliğini kontrol altına almak daha kolay. Eğer kulak verirseniz, doğal bir doğru ve yanlış duygusuna sahip olan Ruhsal benliğiniz daha da kuvvetli hale gelir. Veya eğer kulak vermezseniz, giderek sessizleşecektir. Ruhun gücü genişlerken, hassaslık artar ve düşünceleriniz, arzularınız ve eylemleriniz daha ince ve sevgi dolu hale gelir. Zekanın Işığı, mantığın Işığı bilgelik ve anlayış getirir, çünkü zihinsel doğaya formu kavramanızı ve formun üstadı olmanızı sağlayan yakıtı sağlar.

Bağışlamanın, siz merkezinize geri dönmeye çabalarken, kendiniz ve başkaları arasında yaratmış olduğunuz dengesiz frekans kalıplarını salıvermek veya çözümlemek anlamına geldiğinin farkında olun. Bağışlayıcılık, İlahi Işığın Adamantine Parçacıklarını almaya devam edebilmeniz için, kendinizi negatif duygulardan özgürleştirmek anlamına gelir. Hatırlayın, Kutsal Kalbinize çektiğiniz Yaratıcının saf özü, koşulsuz sevginin frekansları ile tutuşturulmalı/aktive edilmelidir.

2000 yıllık Balık Çağı duygusal doğa ve dördüncü boyutun astral planları tarafından yönetildi. Sonraki 2000 yıl, Kova çağı, insanlık giderek dördüncü boyutun en yüksek seviyelerine ve beşinci boyutun alt – orta seviye frekanslarına girerken ve buna alışırken, ruhsallığın bilimine ve zihinsel doğaya odaklanacak. Yolu gösteren siz Yıldız Tohumları ile insanlık yeni, genişlemiş bir Kendinin farkındalığına ayarlanacak, bu kabul edilmiş standart haline gelecek. Yoldaki bir aday astral planın alt planlarını geçmeli ve duygusal/astral bedeninin ve düşük doğasının kontrolünü ele geçirmelidir, böylece alt üç çakra merkezini dengeler ve Kök Çakrasında saklanan Kundalininin Kutsal Ateşinin aktivasyonunu başlatır.

Gelecekte, bir üstadın, seçkin bir Işık Varlığının veya nadir durumlarda bir başmeleğin aurası içinde yaşamak normal olacaktır. Siz Yoldaki adaylar maddi dünya ve Ruhun dünyası arasında bir köprü kuruyorsunuz. Gerçeği arayışınızda gayretli olmalısınız ve üstatların saflarına katılacaksanız hizmet etme yoğun arzusu ve istekliliğine sahip olmalısınız. Sizler şu anda elektromanyetik Işık akımlarının yüksek frekanslarına ayarlanma sürecindesiniz. Tanrının verdiği yaratıcı yeteneklerinizden tam yararlanabilmeniz için, Ruhsal benlik evrensel yasaların bilinçli olarak farkında olmanızı teşvik ediyor. Tezahürün tüm fasetleri içsel olarak başlar ve doğurulacak olan herhangi bir kavram veya soyut fikir form dünyasında bir gerçeklik haline gelebilmeden önce bir kuluçka döneminden geçmelidir.

Başkalarına verdiğiniz kişisel gücü geri almalısınız. Ayrıca, herkesin aura alanınıza yerleştirdiği veya Solar Pleksusunuza bağladığı enerjiyi bilinçli olarak salıvermek denge ve uyum sürecine geri dönmenin birincil aşamasıdır. Denge ve uyum Benliğin üstadı olmak için gereklidir. Yüksek bilince giden yol en sonunda Tanrısal Benliğinizi/BEN’İM Varlığınızı ve KENDİ birçok formlarının birinde olan Yaratıcı’nın görkemi ve haşmetini direkt olarak deneyimlemek ile sonuçlanır.

Tekrar bir araya gelinceye kadar üzerinde düşünmeniz için birkaç düşünce daha vermemize izin verin.

  • BİLGİNİN IŞIK FREKANSLARI BİLGELİĞİN IŞIĞI OLUR: BİLGİ = KİŞİLİK IŞIĞI * BİLGELİK = RUH IŞIĞI * SEZGİ = KALP IŞIĞI
  • Herşeyin KAYNAĞINI inkar edebilirsiniz, ama Baba/Anne Tanrımız ve En Yüce Yaratıcı sizi asla inkar etmez.
  • Hatırlayın, sadece bir şeyin doğru olduğuna inanmanız onu doğru yapmaz.
  • Yalnızlık bir yanılsamadır. İçinize dönün, aradığınız sevgi dolu dostluğu bulursunuz.
  • Tanrı Işığının altın – beyaz küresinin koruyucu himayesinde kalmanız çok önemlidir, burada güvenliğiniz, ilham ve rehberlik almanız sağlanır.
  • Nefesinizi niyetlerinizin enerjisiyle nitelendirirsiniz. Kutsal Nefesiniz ve niyetleriniz vizyonlarınıza yakıt ekler.
  • İnsan ruhu mağlup edilemez, çünkü o “Tanrı Işığından” oluşur ve bu nedenle yok edilemez.
  • Oğul olmanızı (güneş olmanızı) sahiplenmek için kendi Işık merkezinizi oluşturmalısınız.
  • Oğul (güneş) olmanın üçlüsü: ELMAS ÇEKİRDEK TANRI HÜCRENİZİN PARLAKLIĞI, RUHUNUZUN IŞIĞI VE KUTSAL KALBİNİZİN IŞILTISI AURİK IŞIK ALANINIZIN PARILTISINI YARATIR.
Tekrar vurguluyoruz, eğitilmiş, adanmış DÜNYA HİZMETKARLARIna acil gereksinim vardır. Şimdi inisiyasyon bireysel bir edinim değil, bir grup olayıdır. Siz kendinin üstatlığı için çabalarken, yolda arkanızda olanlara bir şekilde yardımcı olmaya istekli olmalısınız, böylece siz yükselirken, tüm insanlık da yükselir. Ruhun grup bilincine doğal bir eğilimi vardır. Kişiliği değil, yeniden birleşmeyi arayan Ruhunuzdur.

Cesurlarım, yaşamınızın şu andaki aşamasında ana odağınızın, gelecekteki bilincin dramatik genişleme ve şu anda ilerlemede olan dünyasal değişim yıllarında deneyimlemeyi arzuladığınız şeyde olduğundan çok emin olun. Odağınızın tek noktada ve berrak olması için her an dikkatli ve farkında olun, çünkü yarının yeni dünyasını yaratıyorsunuz. Size rehberlik yapmak ve yönlendirmek için her zaman yanınızdayız.

Ben Başmelek Mikail’im.

2010 inanılmaz bir yıl oldu ve önümüzdeki yıllarda bilinçte daha da büyük değişimler yaşayacağımız görünüyor. Tüm bu kargaşada bile, içimizde ve dünyasal planda gerçekleşen bu büyük dramayı deneyimlemeye izin verildiğimiz için çok kutsandık. Kalbinizde merkezlenmiş kalın sevgililer ve birlikte hüküm süreceğiz. Her birinize ebedi sevgimi, melek kutsamalarını ve kocaman bir kucaklama gönderiyorum. Ronna

BABA/ANNE TANRIMIZIN İLAHİ ARMAĞANLARI©

TANRI’NIN HUZURU EVİNİZİ KUTSASIN.

TANRI’NIN SEVGİSİ KALBİNİZDE EN YÜCE SALTANATI SÜRSÜN.

TANRI’NIN IŞIĞI RUHUNUZDAN AKSIN.

TANRI’NIN BİLGELİĞİ ZİHNİNİZİ DOLDURSUN.

TANRI’NIN GÜCÜ VE İRADESİ SİZE KUVVET VE CESARET VERSİN.

TANRI’NIN MÜKEMMELLİĞİ SİZİ İYİ SAĞLIK İLE KUTSASIN.

GERÇEK VE ŞEFKAT KONUŞTUĞUNUZ SÖZLERİ IŞIKLANDIRSIN.


TÜM YARATIMLARINIZ HERKESİN HAYRINA OLSUN.

TANRI’NIN RAHMETİ TÜM GÜNLERİNİZİ BÜYÜK NEŞEYLE DOLDURSUN.

TANRI’NIN HARİKA MELEKLERİ SİZE REHBERLİK YAPSIN VE SİZİ KORUSUN.

BABA/ANNE TANRIMIZIN TATLI SESLERİ SİZİ ŞİMDİ VE EBEDİYEN IŞIK YOLUNDA YÖNLENDİRSİN.

RONNA HERMAN * 2010

http://www.ronnastar.com/latest.html

(Çeviri. Saffet Güler)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder