23 Ağustos 2012 Perşembe

DNA Güncellemesi

DNA GÜNCELLEMESİ:DNA’NIN PROGRAMLANABİLDİĞİ ŞİMDİ BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI
13 Ağustos 2012- Jelaila Starr, Nibiru Konseyi
9.Boyuttan Nibiruluların bana on yıl öncesinden vermiş oldukları o Bilgi ne kadar da ilgi çekiyor.
Bilimciler DNA’nın Kelimeler ve Frekansla/Titreşimle yeniden Programlanabileceğini kanıtladı. Link: http://www.wakingtimes.com/2011/12/12/scientists-prove-dna-can-be-reprogrammed-by-words-and-frequencies/
Benim çalışmamın en önemli kısmına geri dönersek, o... uykuda olan DNA nın 10 iplikçiğini yeniden harekete geçirme (Kayıt yapma), yeniden bir bağlantı ve yeniden bir dizilime dair yazıyordu. Onların niyeti, İnsanlara, 12 DNA iplikçiğini düzenleyebilecekleri kendi kendine bir “yapma” uygulaması vermekti, böylece onların eski Çokboyutlu ifadesine geriye dönüş veya Yükseliş olanaklı olacaktı. Bu uygulama, Timus bezinin Çokboyutlu niteliklerini kullanma yoluyla yapılacak bir duygusal temizliği kapsadı. Makalede yazdığım gibi, DNA Kaydı Gözden Geçirmesinde/açıklamasında, biz Çokboyutlu olduğumuzda, bizim Fiziksel niteliklerimiz uyandırıldı ve biz Eterik bir düzeyde ikinci bir Sinirsel Ağı geliştirdik. Bu ikinci Sinirsel Ağ, ilkinde çoklu Boyutlar içinde yaşamak için bize olanak sağladı. Biz bu Boyutlar içinde işitebilir, görebilir ve iletişim kurabiliriz.
DNA Kaydı Gözden Geçirmesi/açıklaması: http://www.nibiruancouncil.com/html/recodeoverviewarticle.html
Fakat o DNA Kaydının yaptığının hepsi bu değildir, duygusal temizlik çalışması Timus bezini harekete geçiren bir çalışmadır, bu sayede onu başarmak için o bizden daha yüksek Boyutlu bir inancı kullanmamızı talep eder. Bu Yeni İnançlar, 3. Boyuta Kurban edilmiş bir İnsan olarak hareket etme ve düşünmeyi durdurarak (erkek/dişi) onun bütün Realitesini onun (kendisinin) Yarattığını anlayan bir Yaratıcı Tanrı anlayışıdır. Bu Yeni İnançlar uygulamasına devam ederken onlar, yeni davranış örnekleri olur ve bizim yaşamımız daha dengeli bir hale gelir. Ve biz, durumların neden dolayı vuku bulduğunu ve sorunların neden daha çabuk çözüldüğünü görür ve anlarız. Ben, 3 Boyutlu bir Dünya içinde Çokboyutlu bir İnsan olarak yaşamanın yararlarına dair konuşmayı sürdürebilirim, fakat Uzay bu şekilde hareket edecek olmama izin vermiyor.
DNA ve Dil
Bilimsel bir açıklama yazısı olarak, Bilimciler, bizim İnsan Dillerimizin hepsindeki kuralları takip ederek bizim o Genetik Kodumuzu keşfettiler, özellikle yararsız olarak görünen % 90 ı... (burada çok sevgili Üstad Kryonu bir kez daha sevgiyle yad etmek gerekiyor, çünki o bu olduğunda bunu ilk kez kimden işittiğimizi hatırlamamızı istemişti sk.) Onlar DNA mızdaki Alkalinlerin düzenli bir Grameri takip ettiğini ve onda tıpkı bizim Dil kurallarımız gibi bir kurulumun var olduğunu buldular. Böylece İnsan DNA Dilleri çatışıyor görünmedi ancak onlar bizim Kalıtsal DNA mızı yansıtıyorlardı.
Ben bunu çok heyecan verici buldum, çünki benim DNA ve Dillere dair söylediğim şeyi onaylıyordu. Neden biz bu kadar çok Dile sahibiz? İncilde o şöyle ifade ediliyor, Tanrı (orjinalde Tanrılar), Babil Kulesi olayından sonra İnsanların Dilini karıştırdı. O olay Nibirulular tarafından bana şöyle açıklandı, “Önceden biz Tanrılar ya da Nibirulular olarak bütün Dilleri konuşma yeteneğine sahiptik, çünki Nibiru Gezegeninde yaşayan farklı türlerde bir çok Galaktik Birleşik Ulus vardı ve onların her biri farklı Dil konuşuyordu”. Onlar bizi Yarattıklarında, karar, gerçekten Evrenin çocukları olarak Biz olan bütün soy ve türlerin bir Kaynaşma Yaratımını yapmaktı. Böyle yaparak onlar, bilinmeyen bir şekilde, Evrenin gelecek umudu olarak bizi İlahi Kaderimizi gerçekleştirmek üzere hazırladılar. (Öykünün tamamı “Görev Hatırlandı” adlı ikinci kitaptadır).
Yazıya geri dönersek, hatta Modern Bilim neden bizim çoklu bir Dilimiz olduğunu bilemese bile, onlar sonuçta bütün bu Dillerin bizim DNA mızdan geldiğini biliyorlar ve biz, kelimelerimizi kullanarak DNA mızı değiştirebiliriz. Şimdi onu sevmezmisiniz?
Şefkat Formulü
Herşeye rağmen yazı, temel olarak DNA nın Dili ve Biçimi kontrol ettiğini söylüyor ve DNA yı kesip biçmeye daha fazla gerek yoktur, sadece biri dahi kelimeleri, düşünceleri ve duyguları kullanmaya sahiptir, o yığınlarca Şefkat Formulünü konuşuyor. Bu 9 soru uygulaması aynı dayanak noktası üzerine temellenir, ki biz, kelimeler ve duygular aracılığıyla DNA mızı değiştiririz. Daha yüksek Boyutsal İnançları kullanma ile, sorulara yanıt yeteneğine sahip oluruz. Duygusal bir kızgınlık, suçluluk, utanç, güceniklik, pişmanlık, vicdan azabı vb. durumları hissetme yoluyla çalıştığımızda da bu Formulü kullanırız...
Yanıtları duyumsarken, bu yanıtlar bizim Kalp/Timus bezimiz içinde yankılanır. İlkinde 5 soruya ulaşırız, (Armağan nedir?) bu eski duyguların, şefkat, takdir ve minnettarlığın daha yüksek bir titreşimi içine dönüştüğünü buluruz. Bir son bulma içinde ve kabul için dirençten gideriz, kutsanmış huzuru duyumsarız. Önce oradayızdır, ki o, Karbon temelli DNA nın küçücük bir parçasıdır, o Karbondan Kristaline dönüşen bir duruma bağlantılanır... esasında şimdi o Işık olduğundan gözden kaybolur. Harika!
Sizi, her ikisini de, hem Bilimsel Makaleyi ve hem de DNA Kaydı Gözden Geçirme/Açıklaması yazısını okumanız ve tekrar okumanız için cesaretlendiriyorum. Benim gibi siz de göreceksiniz ki, Kadimlerin bize söylediği şey gerçektir... Biz, istediğimiz zaman dönüştürebileceğimiz Holografik DNA mız ile Çokboyutlu Varlıklarız.
Kendi Realitemizi Biz Yaratırız
Ben ve diğer bir çokları bize, İnançlarımız ve duygularımızın bizim Realitemizi nasıl yarattığını gösterdi, şimdi ben buna girmeyeceğim. Bunun gerçek olmasından bu yana bu üzerinde önemle durduğum şeydir... ve Gezegenimiz, Galaktik Çekirdekten gelen Enerji Oluşumunun çok yüksek titreşimli bir ön Evrim titreşim alanı aracılığıyla bir geçişi tamamlamak üzeredir. Siz, ben, hepimiz basitçe kendi kişisel duygu temizlik çalışmalarımızı yaparak güç dolu bir etkiye sahip olabiliriz. Yaptığımız şey, kendi arınmamız, şefkat üretme; hepsinin en yüksek titreşimi. Her zaman bazı şeyleri temizleriz, ki o Enerji (Manyetik) Izgaraya gider. Çünki o çok hızlı titreşir, yığın Bilinci aracılığıyla da daha hızlı hareket eder ve böylece çabucak diğer İnsanları etkiler. Bir büyüklüğü vardır, eğer daha büyük değilse, onun tireşimine göre duadan gelen bir etkidir.
Kapatırken, biz bu muhteşem 26.000 yıllık gezintinin sonuna yaklaşıyoruz. Sabredip onu görelim. El Aletlerimiz var; Atalarımız ona garanti verdi.
Hizmetle,
Jelaila Starr
www.Nibiruancouncil.com
email: jelaila@kc.surewest.net
Çn: Süleyman Kaya
Sevgi ve hep Işıkla...
Ve bu vesileyle Üstad Kryona bir kez daha sonsuz Sevgi ve Şukranla...

8 yorum:

  1. Ben, Kryon'un DNA'nın düşünceler ve duygularla programlandığını, daha doğrusu yoğun düşünce ve inançların duygular aracılığıyla DNA haline gelip biyolojik sistemimizde genetik kodlar haline geldiğini ilk okuduğumda çok şaşırmıştım. Bu hem muazzam bir olay, muhteşem bir özgürlük alanı, hem de sonsuz bir tuzak potansiyeli... DNA'yı değiştirmek!!! Yeniden kodlamak!!! Olağanüstü bir fikir, muhteşem bir fırsatlar kapısı!!!... "Ben yaptım oldu" diyen varsa bize de haber versin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yaptım oldu yu ölçümlemenin değerlendirmenin bir yolu var mı ya da DNA değişimini, olma-değişme ölçütü nedir? Neyle ve nasıl ölçülebilir ve değerlendirebilir? Ben yapıyor olabileceğimi ve oluyor olabileceğini dünüyorum. Ama yine de mesele ben yaptım oldu demekse diyorum işte "Ben yaptım oldu".

      Sil
    2. Eğer kopan kolunuzu yeniden üretebiliyor, kör olan gözünüzü yeniden sağlıklı biçimde oluşturabiliyorsanız, bedeninizdeki tüm hastalıkları anında ilaçsız biçimde iyileştirebiliyorsanız,mesela boyunuz 165 cm iken 190 cm'e uzatabiliyorsanız, genlerinizde kodlu olan yaşlanma emrini silip 300-400 yıl gençlik sürebiliyorsanız, yaşlanmayı ve hastalanmayı durdurabiliyorsanız vb. genlere bağlı olan herşeyi değiştirebiliyorsanız ve kendinizde yeni gen programları yani DNA'lar yazıp uygulayabiliyorsanız"ben yaptım oldu" diyebilirsiniz... Özetle dersek,mesele "ben yaptım oldu" demek değil, yukarıda saydıklarımı yapamıyorsanız o laftan ibaret kalır... Bunun ölçüsü de var, değerlendirmesi de var... Genetik, metafizik değildir, ölçülebilir, değerlendirilebilir bir konudur...

      Sil
    3. Hayır. Eğer bilincinizi yeniden üretebiliyor, kör olan aklınızı, bilincinizi, duyunuzu yeniden sağlıklı biçimde oluşturabiliyorsanız, bilincinizdeki, bilinçliliğinizdeki ruhunuzdaki tüm hastalıkları ilaçsız biçimde iyileştirebiliyorsanız, mesela bilinçliliğiniz kendini sınırlı ve yönetilen insan varlığı olarak algılarken bilinçliliğinizi tüm varlığa genişletebiliyorsanız, bırakıp 300-400 yıl yaşamayı sonsuz varlık oluşunuzun ayırdına varmışsanız ve biçiminizle fizik realitenizle takıntılanmıyorsanız, yaşlanma ve hastalık diye bir şey olmadığını anlamışsanız, genlere bağımlılık diye bir kavramınız artık yoksa ben yaptım oldu diyebilirsiniz. Gerçekten ibaret olmayan değişim fiziksellikten ibaret kalır. Fiziksellik ilüzyondur ve bütün değişkenlerinin bilgisine sahip olunmadan ya da kurulduğu evrimsel zihne ya da geleceğe fiziksel olarak erişilmeden değişir mi? Tek bir birey buna erişebilir mi? Erişebilirse bireysellik olur mu? Tek bir birey olarak yalnızca bireysel çabayla birlikte yaşadığınız bir realiteyi sadece kendiniz ve kendinizde nasıl değiştirebilirsiniz. Tek ve kendiniz misiniz? Siz, ben, DNA, ruh her şey bilinçliliktir. Fiziksellik ve mucize beklentileri bir yönüyle ilüzyonun oyunudur ve dezenformasyondur. Değiştirdim, değiştiriyorum ve değiştireceğim.
      O zaman diyorum ki tüm dediklerinizinde ötesinde "Ben yaptım oldu." Sen ve siz yaptınız oldu( gelecekte yaptım, yaptınız )

      Sil
    4. Sizin dediğiniz buradaki DNA konusunda doğru değil,bununla örtüşmüyor... Çünkü başta Kryon olmak üzere birçok kanallar bunun sizin dediğinizin tersine tam olarak fiziksel gerçeklik olduğunu ve bu dünyada yapabileceğimiz birşey olduğunu söylüyorlar.Mesela Ramtha diyor ki: "Kertenkele kopan kuyruğunu yeniden üretebiliyorsa siz neden üretemeyesiniz ki? Bunun bilgisi sizde mevcuttur..." Yükseliş zaten bu üçboyutlu dünyada onbinlerce yıldır esiri olduğumuz şeylere kölelik ve boyun eğme durumundan çıkıp fiziksel koşullara üstün gelerek bu dünyayı cennete çevirme durumudur... Tekamül aynı zamanda fiziksel evrimi de kapsar... Sizin anlattığınız şeyler bir "ruh hali"nden ve "öyle olduğunu kabulden" ibaret şeyler... Oysa mesela bir evliyanın ateşte yanmama hali bal gibi bir "yükselmiş üstat" yani fiziksel koşullara egemen olma halidir... Kryon, Metatron,Ramtha ve birçok kanal yıllardır "enerji"den ve "değişimden" sözediyorlar... Kişi sizin gibi istediği ruh halinde olmayı kabul edebilir, öyle olduğuna da inanabilir bunda yanlış veya kötü birşey de yok... Ama Kryon'un vb üstatların bahsettikleri DNA konusu öyle değil, bizzat ve net bir biçimde fiziksel değişimden ve insan bedeninin de tekamül ederek fiziksel koşullara egemen olmasından sözediyorlar, bu gayet açıktır.

      Sil
    5. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Fiziksellikten ve fizikselliğe yansımasından söz ediyorsak, 12 DNA iplikçiğini yapılandırmak ve etkin bir biçimde kullanmaktan söz ediyoruz. 8-9 ya da 10 u yapılandırıyor olabiliriz. Ki 12 DNA iplikçiğini yapılandırmış olsak bile bunu kullanmayı öğrenmenin yıllar alabileceği de belirtiliyor. Fizikselliğinizi ve gerçeklik algınızı değiştirmekten söz ediyoruz. Yinede bilnçsel, düşünsel gelişim olmadan o DNA lar nasıl yapılandırılandırılabilir, o DNA nın getireceği gerçeklik nasıl taşınabilir. Öyle olduğunu kabul dediğimiz ruh hali benim büyük oranda bütünlemeye çabalayan gerçekliğim ki salt kabulle gerçekliğim olabilir mi? Maharaj gibi bir üstadın taşıdığı bilince bakalım hiç bir fiziksel mucizesi var mı? Geçmişte bir şeyler olmuş olması ( evliya mucizeleri) aslında onların geçmişte olduğu anlamına gelmediği gibi ki bugünlerde onlarla birlikte yaptığımız anlamına geliyor da olabilir. Zaman algınız ile çalışarsanız bunu farkedebilirsiniz. Ki ayrıca tüm bu mucizelerin bir kısmı yanılsama ve programlanın ta kendisi de olabilir. Kendinize fiziksel mucizeleriniz olursamı inanırsınız. Gerçekten ve gerçekten sınırsız bir biliş eşiği ve tüm var olan benim bilinci ve bütünlüğü edinirseniz mi? Bunu edindiğiniz halde öyle olduğunu kabul ettiğiniz yanılgısına düşer misiniz? Gerçekten şüphe eder misiniz? Zihinselliğin değiştirdiği fiziksellikten söz ediyorum. Neden önceliğimizi bu noktaya taşımıyoruz. Anlattıklarınız da sizin seçiminiz ve kabulünüz. Bunun da ötesinde birlikte yaratmak ve birlikte yapmakla ilgili olarak evet fiziksel değişimler ve mucizelerde olabilir. Birlikte yaratacağız. Ve birlikte yapıyoruz.

      Sil
    6. Blogumda genişletilmiş cevabım ve cevaplarımı yayınladım. İzninizle paylaşıyorum. http://isiklidusler.blogspot.com/

      Sil
  2. Ben bir ışık işçisiyim ve ışık kardeşinizim. Ve dünyayı savaşsız bir yer yapmayı deniyorum. Yardımcı olur musunuz?
    http://isiklidusler.blogspot.com/

    YanıtlaSil