3 Temmuz 2012 Salı

Azami Yararınız

Tanrı dedi ki:

Sahip olduklarınız için şükran duyun. Şükran duygusu hayattaki muazzam bir vasıtadır. Sizi çok uzaklara taşır. Kadir kıymet bilmemek, nankör bir tutum takınmak ise sizi olduğunuz yerde düşüverir. Gümmm!

Şikayet edip yakınmak da sizi bu şikayet ettiğiniz şeye iyice saplanmış halde tutar. Üstüne üstlük size şikayet edecek daha pek çok şey getirir. Şikayet etmek, yakınmak kadir kıymet bilmemektir, nankörlük etmektir. Nankörlük ise şükran duygusundan, bu bilinçten yoksunluktur. Bir araba kazasından ucu ucuna kurtarmış olabilirsiniz ve şükretmek yerine bu olaya mahal verdiğim için Bana öfke duyabilir, daha da ileri gidip inen lastiğinizden Beni mesul da tutabilirsiniz. Hayatınızla ilgili olarak bir söz hakkınız var, bunu biliyorsunuz. Hayatınızda başınıza sarıldığını düşündüğünüz her ne meydana gelirse gelsin bir daha düşünün. Hayatınızdaki olayların sizden bağımsız olarak meydana geldiklerini düşünmek hatalı bir yaklaşımdır. Hayatınıza dair neler yapmam gerektiği konusunda son derece emin ve bencil olduğunuz izlenimine kapılıyorum bazen. Ne yapacağımı gerçekten de Bana söylemek istiyorsunuz yahu!

Şükran duygusu büyük fayda sağlar. Nankörlük ya da değer bilmezlik ise size hiçbir yarar getirmez. Nankörlüğün hiç kimseye bir faydası yoktur ki, ne size, ne dünyaya ne de Bana.

Şikayet edeceğiniz, yakınacağınız hiçbir meseleniz yok demiyorum burada Ben. Dünya şartları dahilinde bakarsak yakınacak şeyler konusunda her zaman için bir bolluk söz konusudur. Lakin şikayet etmek sizin avantajınıza olan bir şey değildir. Yakınıp, şikayet etmenin elzem olduğunu düşündüğünüz şeylerin o uzun listesini biraz daha uzatmak istemedikçe sizin hiç de avantajınıza değildir bu.

Eğer koca bir yığın kirliniz varsa ve bu yığına biraz daha kirli eklemeye devam ederseniz daha kocaman bir kirli yığınınız olur. Şikayetleriniz ise bu kirli yığını gibidir. Ne demeye şikayetlerinizi güçlendirip köklendirmenin arayışına giriyorsunuz ki?

Belki de duymaktan hoşlanmayacağınız bir şey söyleyeceğim size. Hayatınızdan ve ona nasıl baktığınızdan sorumlusunuz. Hayatınızdan dolayı Beni suçlamayın. Hiç kimseyi suçlamayın. Kendinizi de suçlamayın; ayrıca hayatınızda olup bitenlere yönelik olarak verdiğiniz reaksiyonların sorumluluğunu alarak çok yerinde bir şey yapmış olursunuz. Şu anda karşılık verdiğiniz platformdan daha yüksek bir zemin de mevcuttur. Çocuklarımın, sırf müdahale etmediğim için onları yüzüstü bıraktığımı söylediklerini pek çok kez işittim Ben. Siz kendi yolunuzun yolcususunuz. Üzerinde olduğunuz yolu beğenmiyorsanız şayet başkasını seçin. Hiç olmadı hayatınıza başka türlü bakmayı seçin.

Kurban ruhiyesi yararınıza olan bir şey değildir. Suçladığınız zaman kendinizi kurban haline getiriyorsunuz demektir. Bir kurban kahraman değildir. Kurban mağdur edilmekte, ezilmektedir. Mağdur edilip ezildiğiniz zaman da kurbansınızdır. Benim ya da bir başkasının size karşı doğru davranmadığından, haksızlık ettiğinden yakındığınızda bir başkasını kötü adam kendinizi de kurban yapıyorsunuz demektir. Beni ya da bir başkasını kötü adam yaptığınızda da kendinizi kurban kılıyorsunuzdur. Eğer bir başkasını kötü adam olarak görüyorsanız bu durumda kendinizi de hükmen kurban kılıyorsunuz demektir. İstediğiniz bu mu? Kendinizi mağdur etmek, ayaklar altında ezdirmek mi istiyorsunuz? Bu sizi daha yüksek mi kılıyor?

Siz kendinizi de suçlamayın. Suçlamayın. Suçladığınız zaman kendinizi zayıf, dezavantajlı bir konuma sokar ve kaybedersiniz. Öyle ya da böyle sorumlusunuz. Doğrudan değilse dolaylı olarak. Eğer ortada bir karmaşa, bir pislik varsa canlarım -bunu her kim yapmış olursa olsun- olan biten sizin tarlanızdaysa, sizin bahçenizdeyse bunu temizlemek zorunda olan da sizsinizdir.

Size kimin, ne borcu olduğunu düşünüyorsunuz bazen merak ediyorum. Size ne gibi bir borcum olduğunu düşünüyorsunuz bazen merak ediyorum. Ciddi ciddi size borçlu olduğumu ve bunu ödemem gerektiğini düşünüyorsunuz siz. Tercihiniz buysa istediğiniz gibi dudak büküp somurtabilirsiniz, ama bunu yapmayı seçtiğiniz için de Beni suçlamayın. Özgür irade sizindir. Dudak bükme ya da de bükmeme tercihi de sizindir.

Çeviren: Engin Zeyno Vural

Copyright © 1999-2007 Heavenletters™
Tanrıya ve kendi yüreklerine daha yakın olmaları için İnsanoğluna yardım eden
Gloria Wendroff, Overseer (Sorumlu yönetici)
The Godwriting™ International Society of Heaven Ministries
703 E. Burlington Avenue, Fairfield, IA 52556
Email angels@heavenletters.org
Ziyaret edin www.heavenletters.org

1 yorum:

  1. Verdiğiniz bilgiler çok faydalı oldu Macbook Servis olarak sizlere teşekkürlerimizi sunarız.

    YanıtlaSil