Bilinç hiç bir zaman yükselmez, bilinç sadece genişler.  Evrende bulunan her enerji bir varlıktır. Gerçekte sizin gezegen dedikleriniz,  güneş, ay, cansız tüm maddeler, algıladığınız ve gördüğünüz ve de bildiğiniz her  ne varsa, istisnasız herşey, bir varlıktır. Bilinç; varlığın, yani enerjinin  özünde bulunandır. Bilinç genişledikçe varlık büyür. Bu demektir ki...
Taş,  kendini taş formunda var eden bir varlıktır, bu varlığın bilinci genişledikçe  daha büyük bir varlık halini alir. Gezegen, kendini o formda var eden geniş  bilinç varlığıdır. Evren bu şekilde tezahür eder. Bilinç genişledikçe, o varlık  büyür. Dünyadaki tüm deney, bilinci genişletmek ile alakalıdır.
Dünya,  kendi bilincini genişletmiş bir varlıktır. Dünyanın içinde tüm barındırdıkları,  dünyanın altbilinçleridir. Sizin atomlarınız, hücreleriniz sizin alt  bilinçlerinizdir ve siz de insan olarak, yüksek benliğinizin bir alt  bilincisiniz. Yüksek benlik dünyada iken, insan bedenine bilinç genişledikçe  iner. Siz; önce bireysel bilinçsinizdir, bilinciniz genişledikçe evrensel bilinç  haline gelirsiniz. Sizin bilinciniz genişledikçe, alt bilinçleriniz de genişler  böylece siz maddesel formdan, ışık forma genişlersiniz.
Dünya gezegeninin  bir taştan ya da insandan hiçbir farkı yoktur sadece insan hücrelerini  kapsarken, dünya içindeki tüm alt bilinçleri kapsayan genişlemiş bilinç varlığı  haline gelmiştir. Bilinç ne kadar genişlerse alt bilinçleri ve sorumluluğu da o  kadar genişlemektedir.
Sizin de insan olarak bilinciniz genişledikçe,  siz de daha genişlemis bir varlık haline geçersiniz, ışık varlığı, belki de bir  gezegen!!...
Sevgili varlığımın;  dünyada kendi bilincini genişletmekten  başka hiç bir amacı yoktur. Kendinden beslenmediğin sürece, sadece  hapishanelerini değiştirebilirsin. Dünyada amaç tekamüldür aksi halde ölümler ve  ayrılıklar var olmazdı. Tekamülde amaç hiç bir zaman ızdırap olmamıştır, olamaz.
Kendinden başka bir amacın olmamalı aksi halde sen beyninin  oyunlarında kendini kaybedersin.
Kendinin tüm sorumluluğunu kendin  almalısın aksi halde kendini hapishaneye kilitlemekten öteye  gidemezsin.
Yaptığın hedeflediğin tüm eylem ve amaçlarda kendin için  bilincin adına bir şey yoksa, sen var değilsin, kendini sevmekten  korkmak, bu dünyada farkedilemeyen büyük bir korku hapishanesidir. Yaptığın eylem  ya da amacların kendini sevmeyi içermeli aksi halde sen kendini alt bilincine  kilitlersin, kimseden ve dış dünyadan sana gelecek hiç bir yardım yoktur, yardım sandıkların da, yardımlar da, çelme ve barikat sandıkların da, senin  yalnızlık korkunu gizlemek için: kendine uydurduğun bir bahaneden başka bir şey  değildir. Kendi tekamülünde sen varsın. Herşeyi yaratan sensin, dışsal yardım  sandığın da illüzyondan ve kendi algıladığın acizliğini örtmekten başka bir şey  değildir; sen sonsuz bir varlıkken ve herşeyi kozmik planda sen  yaratıyorken, nasıl olur da sonsuz bir varlığın, illüzyonun desteklerine  ihtiyacı olabilir?
Kendini çok küçümsemen, alt bilinçlerinde kısılıp  kalmışlığın sebebidir.
Kendini farketmen dışında, ne sevgiye, ne yardıma,  hiç bir şeye ihtiyacın yoktur, ihtiyaç duyduğun sadece sensin.
Unutma  ki dış dünyadan beklediğin her şey, gecici olarak hayatına girecek ya da seni  hayal kıriıklığına uğratacaktır. Öyle olmasa idi ayrılık ve ölüm varolmaz,  deneyimlenmezdi.
Sebebi ise; evrenin sadece sana senin hiçbir şeye  ihtiyacın olmadığı ve kendinden beslenmen gerektiğini anlatma çabasından başka  birşey değildir.
Tüm beklentilerin kendini avutmak ve kendinden kaçmak  için kurduğun hapishanelerden ibarettir. Ne sanıyorsun?
Bu dünyada  yaşanan ikili aşk, öze olan aşkın yanında okyanusta damla kalır.
Bu  dünyada kendine olan sevgi hissin, gerçek kendine sevginin yanında bir nokta  kadardır.
Bu dünyada yaşadığın hayat, gercek hayatının yanında milyonda  bir saniye kadar sadece.
Şimdi yaşadığın ve mutluluk sandığın anlık hisler,  kendini sevdiğinde hissedeceğin sonsuz mutluluğun yanında çok  yapaydır.
İnsanın en büyük hapishanesi, geleceğin güzellerini yaşamak  yerine, eskinin çirkinleri ile oyalanma çabasıdır. Bu dünyadaki yaşamın her anında  izlenen bir deneyimdir.
Kendini sevmekten korkan insan, dış dünyada  başkalarına kaçıp sığınarak kendini labirentlere atar ve çıkış yolunu da bir  türlü bulamaz çünkü çıkış yolu labirentte değildir, çıkış yolu insanin kendini  oraya soktuğu yerdedir, çıkış yolu insanin kendisidir.
Kendini sevmekten  korkan insan, kendini sevmeyi de başarabilir. Korku, sevginin de  varolabileceğinin göstergesinden başka birşey değildir.
Ve hapishaneler  sadece, özgürlüğünden orada olduğunun simgesidir.
İnsanın en büyük  hapishanesi, geleceğin güzelliklerini yaşamak yerine, eskinin çirkinleri ile  oyalanma çabasıdır.
Çıkış yolu sadece sensin.
enigmacrash 7 mart  2010 (Kryon Grubu'ndan)
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder