17 Mart 2010 Çarşamba

Bilincin Sırrı

Bilinç hiç bir zaman yükselmez, bilinç sadece genişler. Evrende bulunan her enerji bir varlıktır. Gerçekte sizin gezegen dedikleriniz, güneş, ay, cansız tüm maddeler, algıladığınız ve gördüğünüz ve de bildiğiniz her ne varsa, istisnasız herşey, bir varlıktır. Bilinç; varlığın, yani enerjinin özünde bulunandır. Bilinç genişledikçe varlık büyür. Bu demektir ki...

Taş, kendini taş formunda var eden bir varlıktır, bu varlığın bilinci genişledikçe daha büyük bir varlık halini alir. Gezegen, kendini o formda var eden geniş bilinç varlığıdır. Evren bu şekilde tezahür eder. Bilinç genişledikçe, o varlık büyür. Dünyadaki tüm deney, bilinci genişletmek ile alakalıdır.

Dünya, kendi bilincini genişletmiş bir varlıktır. Dünyanın içinde tüm barındırdıkları, dünyanın altbilinçleridir. Sizin atomlarınız, hücreleriniz sizin alt bilinçlerinizdir ve siz de insan olarak, yüksek benliğinizin bir alt bilincisiniz. Yüksek benlik dünyada iken, insan bedenine bilinç genişledikçe iner. Siz; önce bireysel bilinçsinizdir, bilinciniz genişledikçe evrensel bilinç haline gelirsiniz. Sizin bilinciniz genişledikçe, alt bilinçleriniz de genişler böylece siz maddesel formdan, ışık forma genişlersiniz.

Dünya gezegeninin bir taştan ya da insandan hiçbir farkı yoktur sadece insan hücrelerini kapsarken, dünya içindeki tüm alt bilinçleri kapsayan genişlemiş bilinç varlığı haline gelmiştir. Bilinç ne kadar genişlerse alt bilinçleri ve sorumluluğu da o kadar genişlemektedir.

Sizin de insan olarak bilinciniz genişledikçe, siz de daha genişlemis bir varlık haline geçersiniz, ışık varlığı, belki de bir gezegen!!...

Sevgili varlığımın; dünyada kendi bilincini genişletmekten başka hiç bir amacı yoktur. Kendinden beslenmediğin sürece, sadece hapishanelerini değiştirebilirsin. Dünyada amaç tekamüldür aksi halde ölümler ve ayrılıklar var olmazdı. Tekamülde amaç hiç bir zaman ızdırap olmamıştır, olamaz.

Kendinden başka bir amacın olmamalı aksi halde sen beyninin oyunlarında kendini kaybedersin.

Kendinin tüm sorumluluğunu kendin almalısın aksi halde kendini hapishaneye kilitlemekten öteye gidemezsin.

Yaptığın hedeflediğin tüm eylem ve amaçlarda kendin için bilincin adına bir şey yoksa, sen var değilsin, kendini sevmekten korkmak, bu dünyada farkedilemeyen büyük bir korku hapishanesidir. Yaptığın eylem ya da amacların kendini sevmeyi içermeli aksi halde sen kendini alt bilincine kilitlersin, kimseden ve dış dünyadan sana gelecek hiç bir yardım yoktur, yardım sandıkların da, yardımlar da, çelme ve barikat sandıkların da, senin yalnızlık korkunu gizlemek için: kendine uydurduğun bir bahaneden başka bir şey değildir. Kendi tekamülünde sen varsın. Herşeyi yaratan sensin, dışsal yardım sandığın da illüzyondan ve kendi algıladığın acizliğini örtmekten başka bir şey değildir; sen sonsuz bir varlıkken ve herşeyi kozmik planda sen yaratıyorken, nasıl olur da sonsuz bir varlığın, illüzyonun desteklerine ihtiyacı olabilir?

Kendini çok küçümsemen, alt bilinçlerinde kısılıp kalmışlığın sebebidir.

Kendini farketmen dışında, ne sevgiye, ne yardıma, hiç bir şeye ihtiyacın yoktur, ihtiyaç duyduğun sadece sensin.

Unutma ki dış dünyadan beklediğin her şey, gecici olarak hayatına girecek ya da seni hayal kıriıklığına uğratacaktır. Öyle olmasa idi ayrılık ve ölüm varolmaz, deneyimlenmezdi.

Sebebi ise; evrenin sadece sana senin hiçbir şeye ihtiyacın olmadığı ve kendinden beslenmen gerektiğini anlatma çabasından başka birşey değildir.

Tüm beklentilerin kendini avutmak ve kendinden kaçmak için kurduğun hapishanelerden ibarettir. Ne sanıyorsun?

Bu dünyada yaşanan ikili aşk, öze olan aşkın yanında okyanusta damla kalır.

Bu dünyada kendine olan sevgi hissin, gerçek kendine sevginin yanında bir nokta kadardır.

Bu dünyada yaşadığın hayat, gercek hayatının yanında milyonda bir saniye kadar sadece.

Şimdi yaşadığın ve mutluluk sandığın anlık hisler, kendini sevdiğinde hissedeceğin sonsuz mutluluğun yanında çok yapaydır.

İnsanın en büyük hapishanesi, geleceğin güzellerini yaşamak yerine, eskinin çirkinleri ile oyalanma çabasıdır. Bu dünyadaki yaşamın her anında izlenen bir deneyimdir.

Kendini sevmekten korkan insan, dış dünyada başkalarına kaçıp sığınarak kendini labirentlere atar ve çıkış yolunu da bir türlü bulamaz çünkü çıkış yolu labirentte değildir, çıkış yolu insanin kendini oraya soktuğu yerdedir, çıkış yolu insanin kendisidir.

Kendini sevmekten korkan insan, kendini sevmeyi de başarabilir. Korku, sevginin de varolabileceğinin göstergesinden başka birşey değildir.

Ve hapishaneler sadece, özgürlüğünden orada olduğunun simgesidir.

İnsanın en büyük hapishanesi, geleceğin güzelliklerini yaşamak yerine, eskinin çirkinleri ile oyalanma çabasıdır.

Çıkış yolu sadece sensin.

enigmacrash 7 mart 2010 (Kryon Grubu'ndan)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder