19 Şubat 2011 Cumartesi

Nefese Devam...

Hazır nefesten konu açmışken devam edeyim dedim...

Son günlerde yok güneş patlamaları, yok tutulmalar derken hele de dün geceki dolunay beni 1-2 gündür serseme çevirdi. Dün gece yatağıma yattığımda nedensiz yere yanaklarımdan yaşlar süzülüyordu. Günlerdir; hatta bir iki haftadır sürekli bacaklarımı ayaklarımı yaralıyorum, önce ayağımı burktum daha doğrusu merdivenlerden düştüm, sonra ortağımla birlikte bankaya doğru yürürken yine ayağımı burktum (çok komikti çünkü tam bir kapıdan geçecektim, ayağımı burkup yandaki başka bir kapıdan geçtim, yolumu değiştirmem gerekiyordu zannederim), sonra yine sağ ayağımın baş parmağı kanepenin altına takıldı (evet çok saçma ama oldu) şimdi tırnağımda küçük bir morluk var, sonra bacağımı sehpanın kenarına çarptım vs. vs. böyle bir sürü olay oldu peşpeşe. Ardından grip oldum, burnum günlerdir akıyor ancak bir kaç saat önce burun akıntım durdu diyebilirim. Bu arada işle ilgili bir çok aksilik, engel de cabası.

Şimdi bütün bunları anlatıyorsun, nefes ile ne ilgisi var diyeceksiniz biliyorum ama çok ilgisi var. Çünkü her engelde derin derin bir kaç nefes alıp, bunları neden yarattıysam karşıma çıkmasını üst benimden istiyor sonra da bütün bunların benim yarattığım dünyanın illüzyonları olduğunu hatırlatıyorum kendime. Tüm bunların üzerine Eckhart Tolle'un "Varolmanın Gücü" geldi. Okurken kocaman bir nefes bölümü karşıma çıktı veee onu paylaşmak istedim. Bütün bu girizgah da aslında anda ve farkında kalmak için neler yaptığımı nefese bağlamak için yapıldı. Şimdi kitabın 249. sayfasındaki bir kaç paragrafı paylaşmak istiyorum. Mutlaka okumalısınız, halen okumayan varsa hem Şimdinin Gücü hem de Varolmanın Gücü gerçek temel kitaplar, tavsiye ederim.

"... Nefesinizin farkında olmak, dikkatinizi düşüncelerden uzaklaştıracak bir boşluk yaratır. Bilinç geliştirmenin bir yolu budur. bilincin bütünlüğü ifade edilmeden orada durmasına rağmen, bilinci şimdi bu boyuta getirmek için buradayız.

Nefesinizin farkında olun. Nefes alıp verirken neler hissettiğinize dikkat edin. Havanın vücudunuza giriş çıkışını hissedin. Göğsünüzün ve karnınızın nasıl genişleyip büzüldüğünü fark edin. Tek bir bilinçli nefes, daha önce birbiri ardına kesintisizce dizilen düşüncelerin olduğu yerde bir boşluk yaratmaya yeter. Tek bir bilinçli nefes (iki-üç dakika daha da iyi olur), günde bir kaç kez tekrarlandığında, hayatınıza bir boşluk kazandırmak için idealdir. İki saatten uzun süren meditasyon yapsanız bile (bunu yapabilen insanlar vardır), bütün ihtiyacınız olan tek bir bilinçli nefestir ve zaten uzun süreli meditasyonlarda bile yapabileceğiniz genellikle bu kadarıdır. Geri kalanı anı ya da beklentidir ve dolayısıyla da düşüncedir. Nefes gerçekte sizin yaptığınız bir şey değildir ama olduğuna tanıklık ettiğiniz bir şeydir. Solunum kendi kendine olur. Onu sürdüren şey; vücudun kendi zekasıdır. bütün yapmanız gereken, oluşunu izlemektir. Hiç bir çaba gerektirmez. Ayrıca, nefes verdikten sonra bir sonrakini almaya başlamadan önce oluşan aralığı da hissedin.

Bir çok kişi, sığ nefes alıp verir. Nefesinizin ne kadar farkında olursanız, doğal derinliği de o kadar artar.

Nefesin herhangi bir biçimi olmadığından, antik çağlardan beri ruhla bağdaştırılmıştır; yani biçimi olmayan tek Hayat ile. "Tanrı insanı topraktan yarattı ve burun deliklerine yaşam nefesini üfledi; böylece insan canlandı". Almanca atmen (nefes) kelimesi antik Hintçe (Sanskritçe) Atman kelimesinden türemiştir ve içte yatan ilahi ruh ya da Tanrı anlamına gelir.

Nefesin herhangi bir biçiminin olmaması, nefes farkındalığının hayatınızda bir boşluk yaratmak, bir bilinç oluşturmak için en etkili yollardan biri olmasının öncelikli nedenidir. Bir nesne olmadığı için, mükemmel bir meditasyon aracıdır. Diğer bir neden, nefesin en belli belirsiz ve görünüşte en önemsiz fenomen olmasıdır. Yani Nietzsche'nin deyimiyle, "en büyük mutluluğun kaynağı" olan "en küçük şey". Nefes farkındalığını resmi bir meditasyon olarak uygulayıp uygulamamak size kalmıştır. Ama resmi meditasyon, günlük hayata boşluk bilincini getirmenin yerini tutamaz.

Nefesinizin farkında olmak, sizi şu anda kalmaya zorlar; bu da içsel değişimin anahtarıdır. Nefesinizin farkında olduğunuz her seferinde, kesinlikle şimdide olursunuz. Nefesinizi düşünemeyeceğinizi ve sadece farkında olabileceğinizi de anlayabilirsiniz. Bilinçli nefes, zihninizi durdurur. Ama yarı uykuda ya da bir transta olmanın ötesinde, tamamen uyanık ve fazlasıyla dinç olursunuz. Düşüncenin altına düşmez, üzerine çıkarsınız. Daha yakından bakarsanız, bu iki şeyin - tamamen şimdide olmak ve bilinç kaybı olmadan düşünce sürecini durdurmak - aslında aynı şey olduğunu görürsünüz. Boşluk bilincinin doğuşu. "

Eckhart Tolle - Varolmanın Gücü, Koridor Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder