4 Nisan 2012 Çarşamba

Tanrı’nın Dışa Vurumusunuz

Tanrı dedi ki:

Kendinizi daha ziyade insan olarak değerlendiriyor ve yoksunluk içinde görüyorsunuz, eğiliminiz bu yönde. Lakin insan olduğunuz kadar İlahisiniz de. Kendinize yönelik memnuniyetsizliğinizin, tatminsizliğinizin bir kısmı İlahi olduğunuza ilişkin belli belirsiz bir farkındalık taşımanıza rağmen bunu göremeyişinizden kaynaklanıyor. Muhtemelen kendinizi dar, bozuk bir yolda ilerlerken görüyor ve kendinizi içinde yaşarken gözlemlediğiniz hayatın daha fazlası olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Dünya hayatına yönelik tatminsizliğinizin, memnuniyetsizliğinizin merkezi bu. Yücelik, Büyüklük için yaratıldığınıza dair müphem bir his taşıyorsunuz. Buna rağmen kendi kendinizi değerlendirirken küçüklük halini görüyor ve ruhsal aleme yaptığınız yolculukları idrak etmiyorsunuz.

Daha yüksekteki yanınız görmek hoşunuza giderdi halbuki. Onu keşfetmek hoşunuza giderdi ama siz çitin sadece tek bir yüzünü görüyorsunuz

Gerçek hayatınız ise gözlemlediğinizden çok daha fazla bir şey. Gündelik hayatın kandırmacasını reddeden bir yanınız var sizin. Göremediğiniz ve doğal da karşılayamadığınız, kanıksayamadığınız bir yanınız var sizin. Bir görebilseydiniz, yaymakta olduğunuz İlahi Işığın varlığını farz etmez bilirdiniz.

Pişmanlık veya suçluluk duygusundan yana değilim Ben; ama bu duyguların nelere muktedir olduğunuza dair size bir farkındalık sağladıkları söylenebilir. Çok daha büyük şeylere yönelik bir kapasiteyle dolusunuz. Kendi benliğinizin dahilinde ve haricinde İlahiliğinizin işaretlerine bakın siz. Pişman olmaktansa yolun ilerisine bakın. Kendiniz ve dünya dahilinde Hakikat unsurunun arayışında olun, bundan yana bakın.

Hali hazırda gördüğünüz kesinliklerden, katiliklerden ziyade bakışlarınızı olasılıklardan yana çevirin.

Kendinizi hayattaki bir sınavda çuvallamış olarak görebilirsiniz. Buna daha az, o umursayan yüreğinize daha çok bakın. Hayatınızın çeşitli evrelerinde, dünya oyunlarında mükemmel olmanız, her şeyde üstünlük sergilemeniz gerektiği gibi fikirlere kapılmış, böyle empozelere maruz kalmış olabilirsiniz. Bir insan varlığının herhangi bir şeyde veya hiçbir şeyde üstünlük sergilemesi gerekmez. Dünyevi kriterlere istinaden tepede, zirvede olmanız gerektiği fikrine de nereden kapıldınız?

Kumar oynayıp kaybettiğinizde şanslı olmak istersiniz, olmadığınızda da kendinizi yüzüstü bırakılmış hissedersiniz. Üzüntüye kapılır ve Tanrı'nın sizinle birlikte olmadığı duygusunu taşırsınız. Tanrı tam da arzu ettiğiniz şanstır sizin. İlahi Benliğinizin kanıtının arayışındasınızdır belki de, bu da olabilir. Değerinizin, kıymetinizin ispatı nerededir, bunu sorarsınız.

Kanıt sizi yaratmış olmamdır. Kendi kendinizi yarattığınızı düşünmüyorsunuz elbette değil mi? Sizin yaptığınız şey kendinize yönelik takdirinizi, yargınızı yaratmak ve kendinizi bir güzel aşağı çekmek. Bunu tekrar tekrar yapıyorsunuz. Bunu çok fazla yapıyorsunuz.

Ama Ben size Kusursuz Bir Varlık olduğunuzu söylediğimde de kahkahalarla gülüyorsunuz. Kendinize başka bir açıdan, başka bir ışıkla bakmaya başlayın siz. Kusurlarınızı teftiş edeceğinize dünyanın iyilik, güzellik olarak adlandıracağı şeylerin gözcülüğünü yapın. İçte ve dışta bunlardan yana bakın. Zira neyi arıyorsanız onu görürsünüz. Bu, daha yüksek sesle dinlemeye benzer. Zira neyi dinliyorsanız onu duyarsınız.

Kusurlardan, eksikliklerden dolayı kendinizi yerden yere vurmayı sürdürürseniz bunları görmeye devam edersiniz.

İlahi olmak için akademik olmak zorunda değilsiniz. Sınavlarda birinci gelmek zorunda olmadığınız gibi, bütün golleri atıp dünyanın bütün tezahüratlarını toplamak zorunda da değilsiniz. Olduğunuz şey olmak zorundasınız, yapmanız gereken tek şey bu ve şimdi de kim ve ne olduğunuz için kendinize itibar etmenizin vaktidir artık.

İtibara layık olmadığınızı söylemeyin. Eğer kendinizi bu kadar şevkle kötüleyebiliyor, böyle canla başla beğeniden, itibardan yoksun kılabiliyorsanız kendinize itibar edebilirsiniz de o zaman; tabii Bana da. Yaratmış olduğum şeyler için biraz itibar edin Bana öyleyse.

Büyük bir Üstadın sanat eserisiniz. Büyük eserler, muazzam tablolar kendi kendilerini beğenmemezlik ederler mi? Kendilerini hakir görürler mi hiç? Neden bir başkası olarak değil de kendileri olarak yapıldıkları için ağlayıp sızlarlar mı?

Siz Benim dışa vurumumsunuz. Benliğinizi dışa vurun siz.

Çeviren: Engin Zeyno Vural

Copyright © 1999-2007 Heavenletters™
Tanrıya ve kendi yüreklerine daha yakın olmaları için İnsanoğluna yardım eden
Gloria Wendroff, Overseer (Sorumlu yönetici)
The Godwriting™ International Society of Heaven Ministries
703 E. Burlington Avenue, Fairfield, IA 52556
Email angels@heavenletters.org
Ziyaret edin www.heavenletters.org

2 yorum:

  1. Bu konularda bilgisi olan varsa lütfen açıklasın. Bu mesaj vahdet-i vücud görüşü ile paralellik içermiyor mu?

    YanıtlaSil
  2. Vahdet-i vücud varlık birliği demektir.Sonsuz kural,kanun, boyut ve frekansta,sonsuz matematikte yaratılan herşey.

    Herşey in ilk sebebi, adına ister Allah, ister Tao ister Öz ister başka birşey densin O'nun (Benim) sonsuz iç içe geçmiş ve paralel (ve daha da ötesi) yansımalarının bütünüdür Vahdet-i vucud.Hint kültürünün Maya dediği ilizyondur.

    Buradaki kaynak Tanrı falan değil öyle kaynak olmaz.Tanrı kaynağını görmek isteyen aynanın karşısına geçsin gözlerine baksın:))Sonsuzluğun içinde belli bir farkındalık düzeyindeki bir varlıktır(vahdettir) o.

    Mesajın kaynağı olan varlıkta değersiz hissetmeyin kendinizi çünkü Tanrı sizsiniz demeye getiriyor.

    YanıtlaSil