14 Şubat 2011 Pazartesi

Love... Love... Love...

Bugün Sevgililer Günü. Hem de benim Evlilik Yıldönümüm...

Sevgi sözcüğünün anlamı son yıllarda öylesine değişti ki benim için. Her geçen gün yeni bir şey keşfediyorum, her geçen gün yeni bir mucize ile büyüleniyorum, sevme kapasitem artıyor diyebilirim belki de...

Oldum olası ağacı, kuşu, çiçeği, insanları, bebekleri, oyuncakları, müziği, renkleri, resimleri, gökyüzünü, denizi, balıkları, hafif bir rüzgarı, tertemiz yağan yağmurları, minicik akarsuları sevdim. Oldum olası çimenleri, patikaları, koyunları, kuzuları, herşeyin yavrusunu, taze sağılmış sütü, sıcacık simitle çayı, Çengelköy'deki Çınaraltı'nı, İstanbul'u, Londra'yı, Amsterdam'ı, New York'u, koşan insanları, düşünen insanları, insanların hayat hikayelerini, eski otobüsleri, VW arabaları, temiz yollarda araba kullanmayı, iki yanı dev ağaçlı yolları, aşk hikayelerini, anne kız filmlerini sevdim. Oldum olası annemi, anneannemi, onun annesini, teyzemi, kuzenlerimi, tüm tüm ailemi, kız arkadaşlarımı, yoldaşım olan tüm arkadaşlarımı sevdim. Kocamı, onunla el ele olmayı, aile olmayı, hayat arkadaşlığını, bir dilim ekmeği paylaşmayı sevdim. Şiirleri, romanları, hayvan belgesellerini, uzayla ilgili dökümanları, beyni araştıran raporları okumayı sevdim. Dünyadaki yüzlerce dili incelemeyi, farklı gramerleri, alfabeleri, farklı insanları, farklı insanların ne kadar aynı olduğunu sevdim. Oldum olası insan ruhunu sevdim. Oldum olası sevdim ben...

Ama artık sevgi başka bir şey. Sevgi daha büyük, daha yüce, daha daha daha bir şey. Sevgi şartsız şurtsuz, koşulsuz, eğerleri, keşkeleri olmayan, sıcacık, gözlerden akan, kalpten pembe ışıklar çıkaran bir şey...

Sevgi en büyük hediye. Sevgililer Günü de artık başka bir şey benim için... Tüm evreni sevme, onunla ilgili herşeyi sevip kucaklama günü bir anlamda...

Sevgililer Günü, Sevgi Günü kutlu olsun. Her günümüz böyle olsun. Hatta; en kötü günümüz böyle olsun...

Sevgi ve Işıkla. :)))

1 yorum: